Mustafa KAYA

Mustafa KAYA

483 Yazı

(EKOPOLİTİK) TORUN’DAN ŞENİZ DOĞAN’A;  CHP’Lİ BELEDİYELER İSYANDA!

**“TÜRKİYE NÜFUSUNUN YÜZDE 60’INI CHP’Lİ BELEDİYELER YÖNETİYOR", “KISA ÇÖP, UZUN ÇÖPTEN HAKKINI ALACAK”, CHP’Lİ BELEDİYELERİN BULDUĞU 20 MİLYARLIK KREDİ SADECE ERDOĞAN’IN İMZASINI BEKLİYOR, ENGİN ÜNAL’DAN BİR FİLM, BİR YÖNETMEN VE BİR ANI, O’NUN FİLMLERİ YÜRÜYÜŞÜMÜZÜ DEĞİŞTİRDİ!

CHP’nin Yerel Yönetimler’den Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun Ak Parti iktidarının yani merkezi yönetimin muhalefet belediyelerine hakkı olan kaynakları vermediğini ve halkın “eşit hizmet alma hakkını” sıklıkla gaspettiğini öne sürdü.



“TÜRKİYE NÜFUSUNUN YÜZDE 60’INI
CHP’Lİ BELEDİYELER YÖNETİYOR"
“Bugün Türkiye nüfusunun yüzde 50,8’ini CHP’li belediyeler yönetiyor. Ekonomik büyüklük olarak yüzde 67’deyiz, turizm bölgelerinde yüzde 90’lardayız. Bu iktidar 31 Mart’ın acısını hala sindiremedi, hala acaba ne yaparım da ben bu CHP’li belediyeleri çalıştırmam, onların üstünde baskı kurarım bunun çabası içerisinde. HDP’lileri kayyumla aldı bizi de bir şekilde olmadık suçlar uydurarak açığa almaya çalışıyor. Bir şekilde bütün belediyelerimize müfettişler göndererek, denetim değil ‘gidin ne olursa olsun bir suç bulun, bana bir dosya getirin’ diye çaba içerisinde. Biz biliyoruz. İçişleri Bakanlığı’nda bir birim kuruldu ve sadece bizim belediyelerimiz için ‘gidin bulun, bulamazsanız sizi cezalandırırım’ diyerek bu yapı harıl harıl çalışıyor. Bu milli irade gaspıdır, milli iradeye saygısızlıktır. Müfettişini gönderdi, görevden almaya çalıştı her türlü baskıyı kurdu şimdi de belediyelerimizin hakkı olan kaynaklarını vermiyor. Belediyeler Birliği, belediyelerin bütçesi ile oluşmuş ama maalesef yandaşa, Çevre Şehircilik Bakanlığı yandaşa, diğer bakanlıklar yandaşa. CHP’li ve diğer belediyeleri bu vatandaş seçmedi mi? O belediyelerin sınırları içerisinde yaşayan vatandaşlarımız vergi vermiyor mu?”



TORUN’UN AÇIKLAMASI,
DOĞAN’IN DERDİNİN ÖZETİ
Bu sözler geçtiğimiz hafta CHP’nin Yerel Yönetimler’den Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun tarafından söylendi. Ve tam da Merkezefendi’nin CHP’li Kadın Başkanı Şeniz Doğan’ın “Merkezi hükümet elimizi kolumuzu bağlamaya çalışıyor” açıklamaları ile birebir çakıştı. 250 milyon liralık Sevindik ve Sümer Üst Yapı Projeleri için İller Bankası’na başvuran Başkan Doğan, sadece 35 milyon borçlanma ve yatırım yetkisi alınca isyan etti. Ve, “Biz hibe falan istemiyoruz. Halkın hakkını yatırım için istiyoruz. Gölge etmeyin başka ihsan istemez” dedi.



Merkezefendi’nin CHP’li Belediye Başkanı Şeniz Doğan, Gazeteciler Bayramı dolayısıyla basın mensuplarına verdiği kahvaltıda belediye olarak devam eden projelerine ilişkin açıklamalarda bulundu. Bu arada yakın dönemde Sevindik ve Sümer Mahallesi’nde üst yapı çalışmasına başlamak istediklerini ve kaynak aradıklarını söyleyen Başkan Doğan İller Bankası’ndan gelen yatırım rakamının kendilerini üzdüğünü söyledi. Duruma adeta isyan eden Başkan Doğan, tabiri caizse “Gölge etmeyin başka ihsan istemez” dedi. Başkan Doğan “Yapı itibariyle yakınan değil yapıcı bir insanımdır. Çözüm üretmeye çalışırım. Sevindik ve Sümer Mahallelerinde üst yapıya başlayacağız. Ciddi bir maliyetimiz var. 2 mahallenin toplam maliyeti 250 milyonu buluyor. İller Bankası’na başvuru yaptık. 35 milyonluk bir borçlanma yetkisi alabildik. Diğer belediyelere (AK Partili) baktığınızda daha yüksek rakamlar veriliyor. Diğer belediyeler Bakanlık kanalıyla da yapıyorlar. Hibeler alabiliyorlar. Biz hibe istemiyoruz. Bizim önümüze ‘yapmayın’ diye engel koymasınlar yeter. Biz onu bir şekilde formülize ediyoruz. Biz belediye olarak harcamalarımızda dikkatli davranıyoruz. Bütçemiz varken Esentepe Mahallemizde Gençlik Merkezi ihalesine çıkmayın dediler. Bunun farklı bir karar olduğunu biliyoruz” diye konuştu.



“KISA ÇÖP, UZUN ÇÖPTEN HAKKINI ALACAK”
Evet, CHP’nin Yerel Yönetimler’den Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun’un bu açıklamaları yaptığı günlerde Denizli’nin en büyük ilçelerinden Merkezefendi’nin Kadın Belediye Başkanı Şeniz Doğan da; tüm sakinliği, nezakati ve inceliğiyle “Bizim Önümüze yapmayın, diye engel koymasınlar yeter!” diyordu. Seyit Torun’un çarpıcı açıklamaları ile Şeniz Doğan’ın aynı günlere rastlayan benzer isyanı bugün muhalefetin iktidar kaynaklı en önemli sıkıntılarının bir özeti gibiydi.



CHP’Lİ BELEDİYELERİN BULDUĞU 20 MİLYARLIK
KREDİ SADECE ERDOĞAN’IN İMZASINI BEKLİYOR
Torun, “Şu anda belediyelerimiz yurtdışından oldukça uygun krediler buldu, 20 milyar lira, ama sarayda bekliyor. Tek bir imzaya ihtiyacı var. Sonra saraydakiler ‘biz ayrıştırmıyoruz bunlar hizmet veremiyor’. Belediyelerimizle bu ülkeyi devleti yarıştırmaya çalışıyorlar, algı yaratmaya çalışıyorlar. Şu anda İstanbul Büyükşehir Belediyemiz, İstanbul Finans Merkezi’nin altından geçen metro hattı için kredi buldu her şey hazır, 8 aydır bir imza bekliyor. Muğla Belediyemiz çevre sorununu çözecek bir imza bekliyor. Antalya, Mersin, birçok belediyemiz şu anda vatandaşımızın sorunlarını çözmek için en uygun koşullarda kredi bulmuş, yatırım yapacak ama diyor ki ‘Hayır ben seni çalıştırmam, sana vatandaşa hizmet ettirmem’. Erdoğan, ne yaparsan yap başaramayacaksın.  Gidiyorsun, panik içindesin ve bu ülkeyi yönetemiyorsun. Bari gider ayak bu kadar zarar verme eğer biraz vicdan sahibi isen bu insanlara bu adar eziyet etme, bu kaynakları bu kadar heba etme. Tunceli’den sesleniyoruz; bu bölgeyi 20 yıldır ötekileştirdiniz, yatırım yapmadınız ama geliyor gelmekte olan. İktidarımızda bu adaleti sağlayacağız; kısa çöp uzun çöpten hakkını alacak. Bu ülkede barışı, refahı hep beraber kuracağız” diyordu.



ENGİN ÜNAL’DAN BİR FİLM,
BİR YÖNETMEN VE BİR ANI
“Kanal, Bereketli Topraklar Üzerinde, Hakkari'de Bir Mevsim ve Mavi Sürgün” gibi pek çok filme imza atan yönetmen Erden Kıral Temmuz ayında 80 yaşında hayatını kaybetti. Gazeteci Engin Ünal’ın Erden Kral’ın ölümü üzerine yazıp paylaştığı bir yazı bizi yıllar öncesine götürdü.



Ünal “Mavi Sürgün ile tanımıştım O’nu..” başlıklı twiter paylaşımında şöyle yazıyordu; “Türk sinemasına imza atan yönetmenlerden olan ve bugün son yolculuğuna uğurlanan Erden Kıral, beyaz perdenin kaprissiz isimlerindendi. Kendisi ile ilgili bir anıyı aktararak örnekleme yapmak ve O’nu bir kez daha yad etmek istedim. Uzunca yıllar önceydi. Halikarnas Balıkçısı Şakir Kabaağaçlı’nın yaşamını konu eden “Mavi Sürgün” filminin kısa bir bölümü de Denizli - Goncalı’da çekilmişti. O çekimleri ben, Muhammet Karaçay ve Mustafa Kaya izlemiş ve haberleştirmiştik. Bizlere öylesine kolaylık gösterdi ki; Muhammet çekim yapılan vagona binip filmin seyahat sahnesini aktaran anları bile fotoğrafladı. Bunu kaç yönetmen yapar? Buna kaç yönetmen izin verir? Ruhun şad olsun Türk Sineması’nın emektarı..” 



O’NUN FİLMLERİ YÜRÜYÜŞÜMÜZÜ DEĞİŞTİRDİ!
Evet, Mavi Sürgün, 1993 tarihli bir Erden Kıral filmi. Film, Halikarnas Balıkçısı'nın, Mavi Sürgün adlı otobiyografik eserinden esinlenerek yapıldı. Filmin senaryosu bu kitabın yanı sıra yazarın “Unuttuğu Türkü ve Gündüzü Kaybeden Kuş” adlı öykülerine göndermeler de barındırır. 66. Akademi Ödülleri'ne, Yabancı Dilde En İyi Film dalında, Türkiye'nin Oscar aday adayı olarak seçilmiştir bu film. Ve biz Denizli’nin yerel gazetecileri Engin Ünal (Tercüman-AA Muhabiri), Muhammet Karaçay (Hürriyet Muhabiri) ve Mustafa Kaya (Güneş Günaydın muhabiri) kısacık bir bölümü Goncalı Tren İstasyonu’nda çekilen bu filme tanıklık ettiğimiz için sevinçten adeta havalara uçmuştuk. (Erden Kıral’ın 12 Eylül Darbesi öncesi 79’da izlediğimiz ve bizi çok etkileyen, hatta sinema çıkışında yürüyüşümüzü bile değiştiren “Bereketli Topraklar Üzerinde” filmini daha dün gibi hatırlıyoruz) Engin Ünal’ın da dediği gibi bir “derviş sabrı ve geniş gönüllülüğü” ile biz toy gazetecilere katlanan Yönetmen Erden Kıral kısacası bize o gün “krallar” gibi davranmıştı. Bu anı ve hatırlatma  için sağol Engin Ünal. Ruhun şad olsun, yıldızlar arasında ışıklar içinde uyu Erden Kıral…
fixed-whatsapp-icon