Süleyman KOCASERT

Süleyman KOCASERT

13 Yazı

3 KASIM GELDİ ÇATTI

Uzun zamandır konuşulan Amerika seçimleri geldi çattı. Biden mi? Trump mı? Tartışmaları aylardan beri tüm şiddeti ile devam ederken şimdi sona gelindi. Dananın kuyruğunun kopmasına çok az kaldı.

BİDEN ÖNDE GÖRÜNSEDE ...
Anketlerin hemen hepsinde Biden önde görünse de kimse seçimin galibi olacağına kesin gözü ile bakamıyor. Trump bir sürpriz yaparak tekrar seçilebilir mi? ihtimal dahilinde. Seçim sonuçları ülkemizi de çok yakından ilgilendiriyor. Kimilerine göre Biden‘ın seçilmesi bizim için bir felaket olacak. Trump’ın göreve devam etmesi Türkiye’nin hayrına şeklinde düşünenler çoğunlukta gibi sanki. Ben biraz daha farklı düşünüyorum.

ABD İLE İLİŞKİLER ZATEN YETERİNCE GERGİN
Amerika ile ilişkilerimiz uzun süredir ortada. Obama’nın seçilmesi ile hepimiz umutlandık. ABD ile ilişkilerde yeni bir sayfa açılacağını ve stratejik ortaklık ifadesinin lafta kalmayacağını umduk ama öyle olmadı. Peki, Trump seçildikten sonra neler oldu? Çelik ve alüminyuma ek vergi getirerek işe başladı Trump. Ardından Halk Bankası Gn. Md. Yrd. Hakan Atilla’nın tutuklanma şokunu hep beraber yaşadık. Bu olay ABD ile ilişkilerimizde yeni bir dönemin başlangıcıydı. Belki de çok uzun süre hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı. 2018 yılı ikinci yarısında yaşadığımız Rahip Brunson krizini hepimiz daha dün gibi hatırlıyoruz. Ek vergiler, yaptırım tehditleri ile birlikte, kara Ağustos’ta Türk Lirasının birkaç hafta içinde 7,20 TL ye kadar yükselmesini sadece izledik.  Rahibi serbest bıraktıktan sonrada nasıl olduysa bu kez aynı hızla 5,90 TL ye kadar da gerileyebildi. S 400 füze sorunumuz hala devam ediyor.F35 programından çıkarıldık. Hain terör örgütü YPG’yi açıkça destekliyor ve bunu ifşa etmekten çekinmiyorlar. Kuzey Irak, Suriye ve Doğu Akdeniz konularında ciddi fikir ayrılıklarımız var. Bu satırları yazdığım şu sıralarda Dolar 8,50 TL’yi geçmiş Euro da 10 liraya dayanmış durumda. İnsan kim seçilirse seçilsin daha kötü ne olabilir demekten kendini alamıyor.

ARTAN TİCARET HACMİ DİKKAT ÇEKİCİ
Çok ilginç bir tespit de daha bulunayım. Tüm bunlara ve hatta Pandemiye rağmen Amerika ile ticaretimiz gittikçe artıyor. Tıpkı İsrail ile yaşadığımız krize rağmen o dönemde ticaretimizin arttığı gibi benzer bir durum görüyoruz. Yani Ticaret de eğer rasyonel olunursa farklı bir dil konuşulabiliyor. Sadece ikili dış politik ilişkiler ticaretimizi etkilemiyor bazen de ticari ilişkiler dış politika da yönlendirici oluyor. Amerika ‘ya ihracatımızın bugünlerde hızla artmasında en büyük etken, asıl tedarikçisi olan Çin ile yaşadığı sorunlar. Amerika’nın hemen tüm şirketleri şuan alternatif tedarikçi arayışı içinde. Bu fırsattan mutlak suretle yararlanmalıyız. ABD’nin yeni tedarik merkezlerinden biri olabiliriz. Ancak ölçek sorununu kısa zamanda çözmek zorundayız. Bu artan ticaret rüzgarını arkamıza alırsak politik ilişkiler de olumlu gelişmeler yaşayabiliriz. Nede olsa özellikle Amerikalılar için önce para konuşur.

Biden seçilirse Çin ile ilişkilerde yumuşama sinyali veriyor. İşte bizim için asıl tehlike Çin ile Amerika‘nın tekrar bir şekilde yakınlaşması olur. ABD seçimlerinde bence en kötü senaryo ise oyların birbirine çok yakın çıkması ve buna bağlı olarak itiraz süreçleri ile belirsizliğin başlamasıdır. Bu durum zaten baskı altında olan TL’yi Dolar karşısında biraz daha zayıflatabilir. Ne diyelim ülkemiz için en hayırlısı olsun biraz daha bekleyip hep beraber göreceğiz.
fixed-whatsapp-icon