İbrahim TÜRKÇÜER

İbrahim TÜRKÇÜER

11 Yazı

COVİD-19 PANDEMİSİNE SON VEREBİLMEK İÇİN HAYDİ AŞIYA!

Hem görsel hem yazılı basında, sosyal medyada aşı ile ilgili o kadar çok haber veya yorum var ki, kafalarda soru işaretleri oluşturmaması neredeyse imkansız. Bu sorulara cevap verebilir ve aşı olmak istemeyenlerin aşı olmalarını sağlayabilirsem ne mutlu bana.

Küresel olarak Covid-19 pandemisiyle mücadele de dönüm noktalarından biri olarak görülen aşılar Dünya genelinde uygulanmaya başladı. Keşke imkan olsaydı da daha erken dönemlerde yapılabilseydi. Çünkü aşılar salgın hastalıklarla mücadelenin en önemli bileşenlerinden biridir.

Aşı, hastalık yapma yeteneğine sahip bakteri, virüs gibi mikroorganizmaların hastalık yapıcı özellikleri ortadan kaldırılarak ya da bu mikroorganizmaların salgıladıkları ‘toksin’ denilen zehirli maddeler etkisizleştirilerek yapılan biyolojik bir üründür. Aşı vücuda verildiğinde bağışıklık sistemimiz bu ‘mikrop’ veya ‘toksin’i tanır ve ona karşı savunma geliştirir yani vücudumuz hastalığa karşı bağışıklık kazanmış olur. Bağışıklık diğer bir deyişle ‘savunma’ sistemimiz gelen düşmanı tanıdığı için vücudumuza zarar vermeden önce kısa sürede etkisiz hale getirebilir.

Farklı aşı geliştirme teknikleri mevcuttur. Bunlardan biri inaktif denilen mikroorganizmaların etkisizleştirilmesi ile elde edilen aşılardır. Klasik aşı metodlarından biridir. Bir diğeri mikroorganizmaların hastalık yapıcı etkilerinin zayıflatılmasıyla elde edilen canlı aşılardır. Ayrıca mikroorganizmaların yapısını taklit eden proteinlerin kullanıldığı protein bazlı aşılar, hastalık yapıcı mikroorganizmanın genetik materyalini taşıyan farklı ama hastalık yapmayan bir mikroorganizmayla vücuda verilen vektör aşılarda vardır. En son olarak hakkında birçok haber yapılan, bağışıklık yanıt oluşturacak proteinlerin vücudumuzda üretilmesini sağlamak için genetik olarak hazırlanmış m-RNA ve DNA parçacıklarının kullanıldığı aşılardır.

Aşı geliştirme süreçlerine pandemi dolayısıyla yakından şahit olduk, olmaya devam ediyoruz. Farklı aşıların Faz 1,2,3 aşamalarını takip ettik. Haklı olarak en önemli sorulardan biri, günümüzde kullanılan çocukluk çağı hastalıkları ya da riskli gruplardaki hastalıkları önlemek amacıyla uygulanan aşıların (kızamık, çocuk felci, boğmaca, tetanoz, hepatit B, pnömokok vb) geliştirme sürelerine göre çok kısa denilebilecek bir zamanda, hatta acil kullanım onayları alınarak aşıların uygulanmaya başlaması diyebiliriz.

Pandemi öncesi dönemde de Dünya genelinde giderek artan aşı karşıtlığı kampanyalarını da göz önüne aldığımızda bu endişenin ortaya çıkmasını doğal karşılamak gerekiyor. Ama endişeleri ortadan kaldırabilmek adına gerekli bilgilendirmelerin yapılması, aşı geliştirme süreçleriyle ilgili sonuçların paylaşılması önem arz etmektedir. Şu zamana kadar yapılan bilimsel yayınlar, bilgilendirmeler ve sonuçları değerlendirdiğimde; geliştirme süreçleri ve sonrasındaki Fazlarda koruyuculuğu istenen düzeye ulaşan tüm aşıların güvenle yaptırılabileceği yönünde.

Tüm tıbbi ürünlerde, ilaçlarda, aşılarda yan etki ihtimali her zaman vardır. Çok masum gibi görünen herkesin kullandığı bir ilaç sizde yan etki oluşturabilir. Her insanın bağışıklığı, vücudu, genetik özellikleri birbirinden farklıdır. Tabi ki istenen kimsede yan etki olmasın, herkeste bağışıklık geliştirebilsin. Yapılan geliştirme süreçleri ve faz aşamalarında ana amaç; istenmeyen etkileri en az olan ya da hiç olmayan, güçlü bir bağışıklık oluşturan güvenilir bir aşı elde etmektir.

Sonuç itibariyle pandemiyle mücadelenin en kısa sürede kazanılabilmesi, toplumsal bağışıklığın yüzde altmışların üzerine çıkıp normalleşebilmemiz için AŞI yaptırmalıyız. Ülkemizde uygulanmaya başlanan, geliştirme süreçleri ve faz 1,2,3’te başarılı olan, inaktif virüs aşısını güvenle yaptırabilirsiniz. Kısa süre içinde yerli aşımızın da süreçlerini tamamlayıp uygulanmaya başlaması ümidiyle.

Son söz; Maske, mesafe ve hijyen kurallarından ödün vermeden -mevsimsel gribin kurallara daha sıkı uyulması nedeniyle bu dönemde çok az görüldüğünü belirtmek gerekiyor- covid-19 aşısını randevumuzu alıp mutlaka yaptıralım. Hem kendimizi hem de sevdiklerimizi koruyalım.

Bu arada merak ediyorsanız bende covid-19 aşısının ilk dozunu yaptırdım, ikinci dozunun zamanının gelmesini bekliyorum…

Sağlıcakla kalın.
fixed-whatsapp-icon