Lakin içinde bulunduğumuz dönem tedbirli olma hatta korkma zamanıdır. Düğün ve cenaze gibi toplu etkinlik alanlarında vatandaşlarımızın fazla süre bir arada kalmaları, alınması tavsiye edilen tedbirlere vatandaşların uymaması, gereken hassasiyetlerin gösterilmemesi nedeniyle vaka sayılarındaki artış her geçen gün daha da artıyor.
Yasaklar zorlayıcı olamadı, denetimler yeterli olamadı pandemi kurallarına uyulmadı. Toplu etkinliklerde salgın yayılım hızının artması ve bu durumun toplum sağlığını riske attığı gün gibi ortadır.
Üstelik düğün, cenaze gibi etkinliklere ülkemizin ileri gelen bürokratlarının, vekillerinin, temsilcilerinin katılımı, hatta bu etkinliklerin ev sahibi olmaları hem bu etkinliklerin pandemi gereğince olması gerekenden daha kalabalık olmasına neden oldu, hem de kuralların daha da fazla esnetilmesine göz yumuldu.
Mart ayından Haziran ayına kadar uygulanan sokağa çıkma kısıtlamaları ve diğer tedbirlerin istesek de istemesek de gerek turizm alanında gerek ekonominin diğer sektörlerinde ülkemize, kentimize ne kadar olumsuz etkileri olduğunu birlikte gördük.
Bugün bu etkilerin ulusal ve bireysel ekonomideki olumsuz etkilerini hala yaşıyoruz, yeni normal kavramı ile ortaya konan, salgının yayılmasını en aza indirecek tedbirlerle, hem sosyal yaşamın hem de ekonomik yaşamın yeniden faaliyetine izin verildi. Ancak o kadar bariz bir başıboşlukla hareket ediliyor ki, yeni normal kavramı içerisinde devam etmesi çok muhtemel yaşam, yeni kısıtlamalar ve hatta daha vahim sonuçlar ile yeniden sekteye uğrayacak, duracak gibi görünüyor.
Bugün serbestlik isteyenler yarın özgürlükler kısıtlanınca ne yapacak? Hijyen, maske ve sosyal mesafe kuralları çerçevesinde özgürce yaşamımıza ve ekonomik faaliyetlerimize devam etme imkanı varken, sorumsuz serbestlik algısıyla ortaya konan fütursuzca davranışlar nedeni ile ölümün bizi ayırması çok muhtemeldir.
Denizli turizm temsilcileri işletmelerinde güvenli turizm uygulamalarına başlamıştır. Denizli’deki birçok sektörde de benzer tedbirler alınmıştır. Önümüzdeki sonbahar ve kış dönemlerinde de faaliyetlerimizin devam etmesi için toplumun her kesiminin kişisel tedbirlerini en üst seviyeye çıkarmaları, yeni normal kavramı içerisinde özgürce faal olabilmesi için elzemdir.
Öz denetim bu işin anahtarıdır.
