Bu rövanşı almak elimizde. Bu kadar uzun süre evlerimizde kapalı kaldıktan sonra dikkatli bir iyimserlik yaşamaya başladık. Aşılama sayılarının artması ve akabinde vaka sayılarının azalacak olması insanları gezi, ziyaret, seyahat planları yapmaya itiyor, sanki evde geçen günlerin rövanşını almak ister gibi.
Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü’nün gerçekleştirdiği araştırmaya katılan turizm uzmanlarının büyük kısmı turizmde yeniden yükselişin 2021 yılının üçüncü çeyreğinde başlayacağına işaret etmektedirler. Bu da bize, turizm sektörüne, rövanş turizmi imkânı yaratıyor. Bu dönemde kısa süreli geziler, güvenli destinasyonlar, doğa, yayla, tarih, kültür, sağlık, inanç, ticaret, gastronomi, kayak turizmi diğer geleneksel deniz, kum, güneş turizmine göre daha fazla öne çıkacaktır.
Pandeminin turizm sektöründe, turist sayısında, turizm gelirlerinde büyük kayıplara sebep olduğu bu dönemden sonra, yurt içi turizm pazarı genişleyecek ve daha fazla ilgi görecektir. Yapılan araştırmalara göre hayat normale döndüğünde tatile gitmeyi planlayanların %94’ü yurt içinde, %6’sı yurt dışında tatil planlamaktadır.
Pandemi sonrası turizm hareketlerinde ilgi odağı olacak bir çok imkâna, destinasyona ve enstrümana (doğa, yayla, tarih, gastronomi, sağlık, kültür, kayak) sahibiz. Bu alternatif turizm argümanlarımızın pazarlama ve tanıtımına her zaman olduğundan daha fazla önem vermeli, pandemi ile birlikte hayatımızın bir parçası olan dijital dünyada kentimizin tanıtım faaliyetlerine daha yoğun eğilmeliyiz.
Bakanlık ve yerel yönetimler arasında DENTUROD olarak köprü olmaya ve her türlü katkıyı verdik, vermeye de devam edeceğiz.
Kentimizde faaliyette olan diğer sivil toplum kuruluşlarının da bu rövanş turizmi tanıtımında katkı sağlayacaklarına olan inancımız tamdır. Kentimizi, gelecek misafirlerimize, kişisel sağlık güvenlikleri ile ilgili en yüksek güvenceyi verebilir hale getirmeli, Denizli’ye seyahat etme isteği uyandırmalı, alternatif pazarlama projeleri geliştirmek için hemen harekete geçmeliyiz. Hükümetten beklentimiz ise, pandemi sonrası ülkemize ekonomik anlamda en büyük katkıyı koyacak olan iç turizm endüstrisinin daha yoğun ve somut olarak desteklenmesidir.
