Merhaba sevgili okurlar. Denizlimiz için yeni bir soluk olacağına inandığım ve ilgiyle izleyeceğinizi umduğum Metropol ekibi içinde yer almak benim için yeni bir heyecan ve büyük bir onur.
Sizinle bu köşede eğitim üzerine konuşacağız. İnşallah değişik boyutlarıyla ele alacağımız görüşlerimizi şehrimiz ve ülkemizin hayrına olacak şekilde birlikte değerlendirme fırsatı buluruz.
Değerli okurlar dünya hızla değişiyor. Bu değişimin merkezinde ise eğitim var. Eğer ülke olarak akla, bilime ve mantığa dayalı, etkili bir eğitim modeli uygulamaya koyabilirsek ve bir de bunu milletimizin sosyolojik yapısına ters düşmeden, geçmişini göz ardı etmeden ileriye dönük ve gelişime açık sistemlerlerle donatabilirsek şanlı geçmişimizdeki ihtişamlı dönemleri yeniden yaşayabiliriz. Aksi takdirde ilerleyemez ve gelişen aç gözlü toplumlara yem olmaya devam ederiz.
Bilimsel ve teknolojik gelişme olmadan kalkınma olamayacağını eminim hepimiz idrak etmişizdir. Bunun için inşallah çocuklarımıza kitap okumayı özendirecek, farklı yönleriyle düşünmelerini sağlayacak, hayal kurmalarına fırsat tanıyacak ve değişik projeler üreterek bunları defalarca da olsa denemelerine ön ayak olacak çalışmalar yaparız. Tecrübeli yaşlılarımız ile gençlerimizin dinamizmini birleştirip birlikte düşünmelerini sağlayabilirsek bizi kimse tutamaz. Yeter ki buna inanalım ve gerektiği gibi verim alacak çalışmalara bıkmadan usanmadan devam edelim.
İşte bütün bu çalışmalar İçin en ideal ortam okullarımızdır. Bunu “Pandemi” döneminde çok daha iyi anladık. Uzaktan eğitim modelini büyük bir özveriyle gerçekleştirmeye çalışsak bile sınıfta, laboratuvar veya atölyede bizzat öğrenci ile öğretmenin birlikte olduğu “yüz yüze” eğitimin yerini hiçbir şeyin tutmadığını yaşadık ve gördük. Neleri eksik ve hatalı yaptığımızı iyi tespit ederek sistemimizi verimli hale getirecek çalışmalar yapmalı ve önümüzdeki döneme çok daha güçlü girmeliyiz. Kreş ve Anaokulundan başlayarak lise son sınıfa kadar çocuklarımızın derslerde öğrendiklerini etkin bir şekilde uygulayabilecek ortamlar oluşturmalıyız. Çocuklarımızın yeteneklerini ortaya çıkarmalı ve o doğrultuda gelişmelerini sağlayacak fırsatlar oluştumalıyız. Ama olmazsa olmazların başında; onların iyi bir insan, dürüst, plan ve program dahilinde çalışmayı ilke edinmiş, ahlaklı, hak ve adaletten ayrılmayan, nezaket sahibi, cesur ama mütevazı, ülkesi, bayrağı ve milletini seven, birçok yabancı dil bilen, okumayı alışkanlık haline getirmiş bireyler haline gelmelerini sağlamak geliyor.
Böylece üniversitelere yerleşen gençlerimizin bir hedefi olacak, ne yaptığını bilerek fakülteden mezun olacak ve donanımlı olduğu için de işsiz insan sayısı azalacak. Aksi takdirde mutsuz bir kitleyle karşı karşıya olduğumuz bu günleri bile mumla arayacağız.
Sevgili okurlarım hepinize sağlıklı ve mutlu bir hafta diliyorum.
