GEREKSİZ ORTAK VATAN VURGUSU YAPMAYIN, HEDEF ŞAŞIRTMAYIN..
Denizli’de ve Türkiye’nin hemen her kentinde Kürtler’in özgürce yaşamadığını savunan var mı? Var.
Türk, ne kadar demokrasi ve insan hakları sorunu yaşıyorsa Kürt de o kadar yaşıyor. Yani, dertlerimiz de mutluluklarımız da bu coğrafya da eşit. Devletin ya da özel sektörün bakışı da eşit.
Denizli’de dünya kadar işveren, iş insanı, çalışan Kürt kökenli vatandaşımız var. Hangi devlet onları dışlıyor, iş yaptırmıyor göstersinler!.
PKK, kendini fesh ettiğini duyurdu, DEM Partili milletvekilleri durmadan, “ORTAK VATAN” vurgusu yapıyor. 40 yıllık sorunun tarihe karışacağını vurgulayıp, il il gezerek ortak vatan vurgusu yapacaklarını söylüyorlar.
Acaba diyorum; Bizim zekamızla alay mı ediliyor?
Ya arkadaş, ya değerli büyüğüm, çok sevgili küçüğüm; Neden sürekli ortak vatan vurgusu yapmak zorunda kalıyorsunuz? Lütfen bunu yapmayın. Bu vatan topraklarının her santimetre karesi zaten hepimizin, Türkiye Cumhuriyeti’nin ve cumhuriyetin sınırları için de yaşayan tüm halkların değil mi?
Hangi Kürt toprak, konut almak istedi de alamadı. Çünkü, olmadı böyle bir şey. Geçmişte, çeşitli acılar yaşandı. Evet doğru. Ama, aynı ya da benzeri acıları Türkler de yaşadı. Devrimciler, Ülkücüler cezaevlerinde o acıları yaşamadı mı?
Kaç kişiler kısır kaldı işkencelerde.
Dem Partisi önümüzdeki günlerde Anadolu’yu dolaşarak süreci anlatıp, her gittikleri yerde ortak vatan vurgusunu yapacaklarmış. Hadi gidin ayıptır. Sizin düğünlerinizde gelin hanımlara takılan 60-70 kilo altın bizim buralarda takılsa maliye soluğu orada alır. Sizin düğünlerinizde otomatik silahla atılan kurşunlar bizim buralarda atılsa her atan cezaevini boylar..
Yani benim güzel ülkemin güzel insanları;
Kim derse bu vatan toprakları Kürt ya da Türk’ten başka diğer etnik gruplara (TC vatandaşları) ait değildir. YALAN SÖYLÜYORLAR. Bu vatan hepimizin.
Bu işin sonu terörist başına, kurucu önder dedikleri bebek katiline NOBEL BARIŞ ÖDÜLÜ vermeye kadar gidecek gibi görünüyor. Bazı yazarlar bunu dillendirmeye başladı bile..
Bize düşen sinirlerimize, vatanımıza hakim olmak. Soğukkanlı bir şekilde gelişmeleri takip etmek ve Mustafa Kemal Atatürk’ün emanet ettiği Cumhuriyet’i korumaktır.
