Başı boş sokak köpekleri, kedilerin üremesini isteyen mama lobisi, evlerde de esaret altında kedi köpek beslenmesini teşvik ediyor. Kendilerini “Hayvansever” olarak tanımlayan milyonlarca insan hem mama lobisine katkıda bulunuyor hem de zavallı hayvanların bir ömür esaret altında yaşamışına neden oluyor.
Benim bir kedim var. Hayvanseverim yani. Kedimin adı ‘Paşa’.
Paşa, canı istediği zaman evden dışarı çıkar, istediği zaman eve girer mamasını ya da yemek artığını yer ve sonra kuş ya da fare avına çıkar. Paşa özgürdür. İstediği zaman istediği yere tuvaletini yapar, canı isterse avlanır canı istemezse avlanmaz. Ne zaman uyuyacağına, ne yapacağına Paşa karar verir. Paşa özgürdür yani..
Benim Paşa özgür, apartmanlarda yaşayan hayvanseverler; Ya sizin kediler ya da köpekler nasıl yaşıyor. Özellikle kedi besleyenlere sesleniyorum; Doğumundan ölümüne kadar beslediğiniz kediler esaret altında yaşıyor dimi. Bir insanı doğumundan, ölümüne kadar kapalı cezaevinde tutmak gibi yani..
Apartman katlarında beslediğiniz hayvanların iradesi mi var? “Sayın sahibim, beni dışarı çıkarın” diyor mu? Elbette hayır. Peki, bu nasıl hayvan severlik böyle?
Bence burada büyük bir bencillik var. Siz kendinizi hayvansever olarak görüyorsunuz ama bir ömür tutsak ettiğiniz hayvanlarınız sizi seviyor mu acaba? Zavallı hayvanların dili yok ki konuşsun. Siz aslında mama lobisinin ekmeğine yağ sürüyorsunuz, farkında bile değilsiniz.
Her canlı gibi her kedinin ya da köpek te özgür yaşamalı. Köpekler biraz daha şanslı. Günde birkaç kez dışarı tuvalet ihtiyacı için çıkarılıyor. Ya kediler? Zavallı kediler hormonlu mamaları yiyor, durmadan ürüyor. Çoğu kısırlaştırılıyor ama kısırlaştırılmayanlar için o mamalar yılda kaç kez kızışmalarına neden oluyor.
6 YILDA 2 MİLYAR DOLARIMIZ DIŞARI GİTTİ
Türkiye, son 6 yılda 1500 tona yakın kedi-köpek maması ithal etmiş. Bu da 2 milyar dolara yakın para yapıyor. Yani, esaret altında yaşayan hayvanlarımız için Türkiye’nin dışarıya giden parası 2 milyar dolar. Paraya bak!.
Bir de bizim ülkede de mama üretimi var. Irak gibi ülkelere ihracat yapıyoruz ama mamaların çoğunluğu ithal geliyor.
Mama sektörü her geçen gün büyüyor. Daha çok ithalat gündemde. İnanın mama lobisi, evde kedi beslenmesi için durmadan algı yaratıyor. Hatta başı boş sokaklarda yaşayan hayvanların sorunlarının çözülmesini de istemiyorlar. Çünkü, insani davranışta bulunan binlerce insan mama alıyor sokak hayvanlarına veriyor. Mama lobisi, sokak hayvanı sayısının artmasını istiyor.
Mama lobisi, evlerinizde bir ömür tutsak olarak yaşayan hayvan sayısının da artmasını istiyor.
Evet, Sevgili Hayvansever Dostlar; Apartman dairelerinde mümkün olduğu kadar kedi beslemeyin. Kediniz benim Paşa gibi özgürce yaşayacaksa sahiplenin. Paşa şu anda evimin önündeki asmanın gölgesinde uyuyor. Ben ona hiç müdahale etmiyorum. Canı ne isterse onu yapıyor.
Yani, benim güzel ülkemin güzel insanları; Bencil olmayın, gerçekten hayvanları seviyorsanız onlara özgür bir ortam yaratın. Aksi halde hayvan beslemeyin..
Benim bir kedim var. Hayvanseverim yani. Kedimin adı ‘Paşa’.
Paşa, canı istediği zaman evden dışarı çıkar, istediği zaman eve girer mamasını ya da yemek artığını yer ve sonra kuş ya da fare avına çıkar. Paşa özgürdür. İstediği zaman istediği yere tuvaletini yapar, canı isterse avlanır canı istemezse avlanmaz. Ne zaman uyuyacağına, ne yapacağına Paşa karar verir. Paşa özgürdür yani..
Benim Paşa özgür, apartmanlarda yaşayan hayvanseverler; Ya sizin kediler ya da köpekler nasıl yaşıyor. Özellikle kedi besleyenlere sesleniyorum; Doğumundan ölümüne kadar beslediğiniz kediler esaret altında yaşıyor dimi. Bir insanı doğumundan, ölümüne kadar kapalı cezaevinde tutmak gibi yani..
Apartman katlarında beslediğiniz hayvanların iradesi mi var? “Sayın sahibim, beni dışarı çıkarın” diyor mu? Elbette hayır. Peki, bu nasıl hayvan severlik böyle?
Bence burada büyük bir bencillik var. Siz kendinizi hayvansever olarak görüyorsunuz ama bir ömür tutsak ettiğiniz hayvanlarınız sizi seviyor mu acaba? Zavallı hayvanların dili yok ki konuşsun. Siz aslında mama lobisinin ekmeğine yağ sürüyorsunuz, farkında bile değilsiniz.
Her canlı gibi her kedinin ya da köpek te özgür yaşamalı. Köpekler biraz daha şanslı. Günde birkaç kez dışarı tuvalet ihtiyacı için çıkarılıyor. Ya kediler? Zavallı kediler hormonlu mamaları yiyor, durmadan ürüyor. Çoğu kısırlaştırılıyor ama kısırlaştırılmayanlar için o mamalar yılda kaç kez kızışmalarına neden oluyor.
6 YILDA 2 MİLYAR DOLARIMIZ DIŞARI GİTTİ
Türkiye, son 6 yılda 1500 tona yakın kedi-köpek maması ithal etmiş. Bu da 2 milyar dolara yakın para yapıyor. Yani, esaret altında yaşayan hayvanlarımız için Türkiye’nin dışarıya giden parası 2 milyar dolar. Paraya bak!.
Bir de bizim ülkede de mama üretimi var. Irak gibi ülkelere ihracat yapıyoruz ama mamaların çoğunluğu ithal geliyor.
Mama sektörü her geçen gün büyüyor. Daha çok ithalat gündemde. İnanın mama lobisi, evde kedi beslenmesi için durmadan algı yaratıyor. Hatta başı boş sokaklarda yaşayan hayvanların sorunlarının çözülmesini de istemiyorlar. Çünkü, insani davranışta bulunan binlerce insan mama alıyor sokak hayvanlarına veriyor. Mama lobisi, sokak hayvanı sayısının artmasını istiyor.
Mama lobisi, evlerinizde bir ömür tutsak olarak yaşayan hayvan sayısının da artmasını istiyor.
Evet, Sevgili Hayvansever Dostlar; Apartman dairelerinde mümkün olduğu kadar kedi beslemeyin. Kediniz benim Paşa gibi özgürce yaşayacaksa sahiplenin. Paşa şu anda evimin önündeki asmanın gölgesinde uyuyor. Ben ona hiç müdahale etmiyorum. Canı ne isterse onu yapıyor.
Yani, benim güzel ülkemin güzel insanları; Bencil olmayın, gerçekten hayvanları seviyorsanız onlara özgür bir ortam yaratın. Aksi halde hayvan beslemeyin..
