Dinime imanıma ben ekonomist değilim.Ama sorumlu bir vatandaş, iş insanı yükümlülükleri ve dahi hukukçu hassasiyetleri, temel öğretileri tetkik yükümlülüğü sonuç üretme yetisi verebiliyor.
Güçlü kanaatim odur ki ülke ekonomisinin,sosyal adalet, gelir dağılımı,refah seviyesi ve tam bağımsız bir ülke olamayışımıza dair sorunlarımızın temelinde VERGİDE ADALET yokluğu yatıyor.
Yönetimlerin, İKTİDARLARIN neredeyse cumhuriyet tarihi boyunca VERGİLENDİRME TERCİHLERİNDE ciddi sorun vardır, kötülük vardır. Vergilendirilen kesim üretenler, çalışanlar, işkuranlar olagelmiştir.
Bir sanayi faaliyeti yürüten,istihdam sağlayan iş kuranlar,esnaf sanatkarlar ve emeğini üretime sunan emekçiler, ücretliler vergi yükü altında adeta cezalandırılagelmişlerdir.Günümüzde de durum budur.
Oysa doğru yöneliş, adil vergilemenin ilk büyük adımı ,kurtuluş reçetesi şudur:
Gerçek anlamda vergilendirilmeyen taşınmaz stoklarının yıllık değer artışları vergilendirilmelidir. Hasan Ağa 70 yaşına kadar habire şu ya da bu yolla onlarca,milyonlarca lira değerli taşınmazlar edinmiş,(arsa,konut,işyeri vesaire) bunların değerleri her yıl şu ya da bu nedenle artmış ise bu değer artışının vergisi yıl sonunda alınmalıdır.
Çilekeş Sanayi işletmesi kar edecek, stoklarının değer artışı vb gelirleri olacak,vergisini ödeyecek. Emekcilerin vergi dilimlerini dahi insafsızca tuhaf aralıklarda tutacağız.Hasan ağa onlarca gayrimenkulün tasasız, vergisiz keyfini sürecek.Neden ?
Tabirime dikkatinizi çekerim ‘’taşınmaz stokları’’...Biliyorsunuz, stokçuluk her malda piyasayı bozar, fiyatları şişirir ve dahi SUÇTUR. Amma velakin taşınmaz stokçuluğu bir marifet olarak kalıcı ödüllüdür. Neden ?
Neden ?soruları çoktur, ortak cevapları yani sebep, kapitalist düzendir. Parayı kollayan düzendir. Parayı kollayan düzen hiçbir zaman adil olamayacaktır.
Oysa sadece bu taşınmaz stokları için doğru dürüst vergilendirme sağlansa, enflasyonla mücadele de müthiş yol alınır. Aptal haksız ÖTV kaldırılarak nice ürünlerin fiyatı düşer, enerji fiyatları ucuzlar, sanayicinin şikayet ettiği üretim maliyetleri düşer, ihracatçı kurlar düşük diye çaresiz kısır döngülerde çözüm aramaz.
Hazinenin tefeci faiziyle borçlanma ihtiyacı azalır. Emekçimize Emeklimize vereceği kaynak artar.
Üretim faaliyetleri cazibesini korur.Taşınmaz stokçuluğundan umduğunu bulamayan para sahipleri bu kaynakları daha verimli alanlara aktarırlar.
Buda ülkenin iç yada dış borçlanma ihtiyacını azaltarak emperyalist para babası ülkelere bağımlılığımızı azaltır.
Taşınmaz fiyatları,arsa konut işyeri fiyatları daha sağlıklı bir dengeye oturur. Stokçuluk nedeniyle şişmez. Konut sahibi olamayanların konut edinmeleri kolaylaşır.
Vergiye dair kayıtdışılıkla samimi mücadele,kamudaki korkunç israf ve yolsuzluğun minimuma indirilmesinde samimiyet ve benzerleri tabiiki bu yazıdaki umutların önemli bileşenleridir. Lakin ben, bugün;
BU VERGİSİZLİK CENNETİ EMLAK STOKÇULUĞUMUZA TAKTIM. SİZ NE DERSİNİZ ?
Bitirirken önemli bir gerçeğin altını çizmek gerek.Ülkemizde şu an bir ekonomik program uygulanmamaktadır. Çünkü ekonomik programlar günü toparladığı gibi geleceğe yönelik olarak da işaret ettiğim zaaflar ve benzerlerini çözmek üzere belirttiğim türden yapısal reformlar ortaya koyarlar.
Şu andaki çabalar; tefecilere borçlarımızın MÜTHİŞ FAİZ ORANLARIYLA ,zamanında ödenmesi,borçların çevrilmesinden ibarettir.Bu bağlamda gerekli görülen kemer sıkma uygulamaları da dar gelirlerin boğazına çöken,üretim zeminini gözetmeyen özellikler taşımaktadır.
Farkındamıyız,hatırlayalım: Şahıslar ve şirketler bu faizlerle kredi mi alınır, AMAN HA BATARIZ diye kaçınmakta iken devletimiz eli mahkum bu müthiş faizlerle borç alıp memura emekliye maaş ödeyebiliyor Ali Erbaş'a Audi alıveriyor.
Görüşmek üzere... Saygılarımla.
Güçlü kanaatim odur ki ülke ekonomisinin,sosyal adalet, gelir dağılımı,refah seviyesi ve tam bağımsız bir ülke olamayışımıza dair sorunlarımızın temelinde VERGİDE ADALET yokluğu yatıyor.
Yönetimlerin, İKTİDARLARIN neredeyse cumhuriyet tarihi boyunca VERGİLENDİRME TERCİHLERİNDE ciddi sorun vardır, kötülük vardır. Vergilendirilen kesim üretenler, çalışanlar, işkuranlar olagelmiştir.
Bir sanayi faaliyeti yürüten,istihdam sağlayan iş kuranlar,esnaf sanatkarlar ve emeğini üretime sunan emekçiler, ücretliler vergi yükü altında adeta cezalandırılagelmişlerdir.Günümüzde de durum budur.
Oysa doğru yöneliş, adil vergilemenin ilk büyük adımı ,kurtuluş reçetesi şudur:
Gerçek anlamda vergilendirilmeyen taşınmaz stoklarının yıllık değer artışları vergilendirilmelidir. Hasan Ağa 70 yaşına kadar habire şu ya da bu yolla onlarca,milyonlarca lira değerli taşınmazlar edinmiş,(arsa,konut,işyeri vesaire) bunların değerleri her yıl şu ya da bu nedenle artmış ise bu değer artışının vergisi yıl sonunda alınmalıdır.
Çilekeş Sanayi işletmesi kar edecek, stoklarının değer artışı vb gelirleri olacak,vergisini ödeyecek. Emekcilerin vergi dilimlerini dahi insafsızca tuhaf aralıklarda tutacağız.Hasan ağa onlarca gayrimenkulün tasasız, vergisiz keyfini sürecek.Neden ?
Tabirime dikkatinizi çekerim ‘’taşınmaz stokları’’...Biliyorsunuz, stokçuluk her malda piyasayı bozar, fiyatları şişirir ve dahi SUÇTUR. Amma velakin taşınmaz stokçuluğu bir marifet olarak kalıcı ödüllüdür. Neden ?
Neden ?soruları çoktur, ortak cevapları yani sebep, kapitalist düzendir. Parayı kollayan düzendir. Parayı kollayan düzen hiçbir zaman adil olamayacaktır.
Oysa sadece bu taşınmaz stokları için doğru dürüst vergilendirme sağlansa, enflasyonla mücadele de müthiş yol alınır. Aptal haksız ÖTV kaldırılarak nice ürünlerin fiyatı düşer, enerji fiyatları ucuzlar, sanayicinin şikayet ettiği üretim maliyetleri düşer, ihracatçı kurlar düşük diye çaresiz kısır döngülerde çözüm aramaz.
Hazinenin tefeci faiziyle borçlanma ihtiyacı azalır. Emekçimize Emeklimize vereceği kaynak artar.
Üretim faaliyetleri cazibesini korur.Taşınmaz stokçuluğundan umduğunu bulamayan para sahipleri bu kaynakları daha verimli alanlara aktarırlar.
Buda ülkenin iç yada dış borçlanma ihtiyacını azaltarak emperyalist para babası ülkelere bağımlılığımızı azaltır.
Taşınmaz fiyatları,arsa konut işyeri fiyatları daha sağlıklı bir dengeye oturur. Stokçuluk nedeniyle şişmez. Konut sahibi olamayanların konut edinmeleri kolaylaşır.
Vergiye dair kayıtdışılıkla samimi mücadele,kamudaki korkunç israf ve yolsuzluğun minimuma indirilmesinde samimiyet ve benzerleri tabiiki bu yazıdaki umutların önemli bileşenleridir. Lakin ben, bugün;
BU VERGİSİZLİK CENNETİ EMLAK STOKÇULUĞUMUZA TAKTIM. SİZ NE DERSİNİZ ?
Bitirirken önemli bir gerçeğin altını çizmek gerek.Ülkemizde şu an bir ekonomik program uygulanmamaktadır. Çünkü ekonomik programlar günü toparladığı gibi geleceğe yönelik olarak da işaret ettiğim zaaflar ve benzerlerini çözmek üzere belirttiğim türden yapısal reformlar ortaya koyarlar.
Şu andaki çabalar; tefecilere borçlarımızın MÜTHİŞ FAİZ ORANLARIYLA ,zamanında ödenmesi,borçların çevrilmesinden ibarettir.Bu bağlamda gerekli görülen kemer sıkma uygulamaları da dar gelirlerin boğazına çöken,üretim zeminini gözetmeyen özellikler taşımaktadır.
Farkındamıyız,hatırlayalım: Şahıslar ve şirketler bu faizlerle kredi mi alınır, AMAN HA BATARIZ diye kaçınmakta iken devletimiz eli mahkum bu müthiş faizlerle borç alıp memura emekliye maaş ödeyebiliyor Ali Erbaş'a Audi alıveriyor.
Görüşmek üzere... Saygılarımla.