Dünya, artık savaşları yalnızca askerler, tanklar ve füzelerle değil; kodlarla, algoritmalarla ve yapay zekâ ile yapıyor.
İran-İsrail hattında yaşanan son gerilimler, bu gerçeği bir kez daha gözler önüne serdi. Bir yanda İHA sürüleri, diğer yanda saniyeler içinde tehdit analizleri yapan algoritmalar… Savaş artık sadece toprak için değil, veri üstünlüğü için de yapılıyor.
Teknoloji, Savaşın Yeni Cephesi
Eskiden savaşların kaderini tanklar belirlerdi, şimdi ise veri merkezleri. İsrail’in gelişmiş Iron Dome hava savunma sistemi, saniyelik kararlarla roketleri havada imha ediyor. Bu kararları insanlar değil, yapay zekâ tabanlı sistemler veriyor. İran tarafı ise buna karşılık olarak otonom drone’lar, siber saldırılar ve AI destekli radar körleştirme sistemleri geliştiriyor.
Savaş artık cephede değil, bulut sistemlerinde, uydu görüntülerinde, sosyal medya algoritmalarında yaşanıyor.
Karar Veren Askerler Değil, Algoritmalar
Yapay zekâ, hedef belirlemeden saldırı zamanlamasına kadar pek çok kritik kararı insandan önce veriyor. Bu da beraberinde şu soruyu getiriyor:
“İnsan mı savaşıyor, yoksa kararları algoritmalar mı veriyor?”
Bugün bir komutanın saatler sürecek analizini, bir AI sistemi saniyeler içinde yapabiliyor. Bu hız farkı, savaşın kaderini değiştiriyor. Çünkü artık “geç kalan taraf”, kaybeden taraf oluyor.
Siber Savaş: Sınır Tanımayan Tehdit
İsrail ile İran arasında yaşanan gerilim, sadece fiziksel saldırılarla sınırlı değil. 2023’te İran’a yönelik bir nükleer tesis siber saldırısıyla geçici olarak devre dışı bırakıldı. Bu saldırıyı kimin yaptığı resmî olarak açıklanmadı; ama olayda yapay zekâ destekli bir zararlı yazılımın kullanıldığı öne sürüldü.
Bu tür saldırılar, enerji santralleri, hava trafiği kontrol merkezleri ve hatta hastaneleri bile hedef alabilir. Savaş, sadece askerî tesislerle sınırlı kalmaz, sivil yaşamı da vurabilir.
Gelecek Senaryoları: Savaşta İnsan Unsuru Azalıyor
Uzmanlara göre 2030’lardan itibaren:
-
Orduların %40'ından fazlası otonom sistemlerle yönetilecek.
-
Yapay zekâ, sadece destek değil; komuta eden mekanizma olacak.
-
Askerî robotlar, kara harekâtlarında insan askerlerin yerini alacak.
-
Devlet dışı aktörler bile, küçük AI sistemleriyle büyük tehditler oluşturabilecek.
Peki bu teknolojik dönüşüm barışı mı getirecek, yoksa savaşları daha mı acımasız hâle getirecek? Henüz bu sorunun cevabı yok. Ancak kesin olan şu:
Geleceğin savaşları, zihinle değil, veriyle kazanılacak.
Yapay zekâ, savaşın doğasını geri dönülmez şekilde değiştiriyor. Askerî güç tanımı yeniden yazılıyor. İran-İsrail gerilimi, bu yeni çağın ilk sahneleri olabilir. Yakında karar veren komutanların değil, karar alan makinelerin çağını yaşayacağız.
Ve belki de en büyük tehlike, bu savaşların sessizce —bir satır kodla— başlaması.