Rockstar, grafiklerin gerçek dünyaya en yakın seviyeye gelmesi için çalışırken, aslında bize teknolojinin nereye evrildiğini de gösteriyor. Bu durum yalnızca “oyuncuların keyfi” açısından değil, ekonomik boyutuyla da devrimsel.
GTA 5, çıktığı günden bu yana 190 milyonun üzerinde kopya sattı ve Rockstar’a yüz milyarlarca dolar kazandırdı. GTA 6’nın piyasaya çıkışıyla birlikte oyun sektöründe rekor satışların yeniden kırılması bekleniyor. Bu yalnızca oyun şirketleri için değil, PlayStation 5 ve benzeri donanım üreticileri, oyun içi reklamcılık, e-ticaret ve yayıncılık platformları için milyarlarca dolarlık yeni bir gelir akışı demek.
Ama mesele yalnızca satış değil. GTA 6’nın hiper-gerçekçi yapısı, yapay zekânın kendi kendini geliştirme sürecini hızlandıracak bir döneme işaret ediyor. Oyunlardaki NPC’lerin artık insanlar gibi düşünmesi, karar vermesi, hatta hata yapması, “yapay zekâ yazılımcısına gerek kalmayacak mı?” sorusunu beraberinde getiriyor. Çünkü bu teknolojiler olgunlaştıkça, klasik yazılım geliştirme süreçlerinde insan emeğinin azalması, bazı mesleklerin ortadan kalkması bekleniyor.
Öte yandan, bu dönüşüm yeni iş alanları da yaratacak. Medya tarafında, kamera kullanım oranlarının artması ve çekilen görüntülerin sanal dünyalara entegre edilmesi, yepyeni meslek gruplarını gündeme taşıyacak. Örneğin, gerçek şehirlerden toplanan görüntülerle sanal evrenler inşa etmek, yakın gelecekte “sanal şehir mimarlığı” ya da “dijital sokak tasarımcılığı” gibi kavramları karşımıza çıkarabilir.
Dolayısıyla GTA 6, yalnızca oyunseverlerin değil, iş dünyasının, yazılımcıların ve medya profesyonellerinin de geleceğini şekillendirecek. Bir neslin eğlencesi gibi görünen bu oyun, aslında yeni bir ekonomik düzenin provası.
