İş dünyası, yaşam ve az da olsa politika içeren içinizden biri olarak farklı bakış açısı ve de anlayış içeren, amatörce ve bu konuda da iddialı olmayan biri olarak naçizane görüşlerimi sizinle bu platformda bundan sonra ara ara paylaşmak istiyorum.
Yoğun, yorucu ve yıpratıcı ama bir o kadar neşeli, renkli, zamanın çok hızlı aktığı bir sektör bizim tekstil sektörü. Yılbaşı, Heimtextil fuarı ,fuar akabinde yazışmalar numunelerin hazırlanması, fiyatlar derken özlenen ve beklenen siparişlerin gelmesi, üretim süreci ve arkasında Evteks fuarı ve gene aynı süreç.. Arada bölgesel fuarlar Guanzhao, New York ve derken bir bakmışsın yıl sonu gelmiş, depo sayımları, raporlar, yeni koleksiyon ve yeni Heimtextil hazırlıkları..
Böyle bir hızlı döngü ve koşuşturma içinde gözden kaçırdıklarımız , ihmal ettiğimiz, önemsemediğimiz bazı gerçekler zamanı geldiğinde bir tokat gibi yüzümüze çarptığında maalesef bazı şeyler için geç kalmış oluyoruz.. Bunu neden yazıyorum çünkü bu platformda DETGİS’in 20.yılında 20 duayen projemizde duayenlerimizden bazıları ile röportaj yapma imkanına sahip oldum. Onları dinlerken -ki Onlar tekstile yeni başladığımızda uzaktan izlediğimiz yanlarına gidip konuşabilme imkanına sahip olamadığımız bizim idolümüz olan büyüklerimiz idi..
Röportaj esnasında Onları izlerken kendimce o kadar çok ders aldım ve etkilendim ki anlatamam. Yılların başarılı duayenleri yaşam hikayelerini eğrisiyle doğrusuyla bir çırpıda anlatırlarken çocuksu heyecanlarını, pişmanlıklarını, sevinçlerini, üzüntülerini gördüm gözlerinde, seslerinin tonlarında. Konuşmalarımız sırasında zaman zaman dalıp gitmeleri, derin iç çekişleri, seslerindeki o hüzün, neşe ve coşku aslında her birerlerinin hayatının film tadında olduğunu karşısındakine hissettiriyor. Her birerlerinden alınacak çok ders var. Her birerlerinin hikayesi üniversitede master- tez konusu olabilecek envanter içeriyor ..
Zaman makinası olmuş olsa hepsinin geriye gitmek istedikleri anlar olduğunu hissettim. Bir zamanlar kendileri için çok çok önemli olan konuların artık bir önem arz etmediğini sadece anılarda kalan hoş veya acıklı bir seda olduğunu gördüm. O yüzden şimdi diyorum ki özellikle kendilerini hedeflediğimiz umudumuz olan donanımlı cevval, atik, dinamik, aklını teknoloji ve değişim ile entegre etmiş ve etmekte olan genç kitleye, yeni jenerasyona aman hayatınızda önemsediğiniz önem sırası sadece maddiyat ve kariyer üzerine olmasın.. Bunlar mutlaka ki önemli ama hayatınız boyunca yanınızda olacak, destekleyecek sizi eleştirecek, alkışlayacak gerçek AİLE ve DOSTLAR edinin..
Çünkü gün gelip telefonu elinize aldığınızda aradığınızda sesini duymaktan mutluluk duyacağınız o sesler artık olmayacak.. KEŞKE’ler ile dolu pişmanlıklar yerine İYİ Kİ dediğiniz anlar olsun hayatınızda..
Kalın sağlıcakla,
SAYGILARIMLA,
OSMAN NURİ KES
