Osman Nuri Kes

Osman Nuri Kes

3 Yazı

TÜRKİYE VE DENİZLİ TEKSTİLİNİN GELECEĞİ ÜZERİNE

Tekstil sektörü ipliğiyle, haşılıyla, çözgüsüyle, dokumasıyla, boya terbiyesi, konfeksiyonu, nakışı, aksesuarı (etiket, poşet, koli, kutu, kurdele vs ) , moda tasarımı ve yemek, servis, ve alt taşeron hizmet sektörü ile çok bereketli ve içinde bir çok istihdamı kapsayan ve de bir çok alt kümesi olan verimli bir sektördür.


Bu sektörde sadece Denizli'de istihdam elli bin kişinin üzerindedir. Çoğu da kadın istihdamıdır. Fakat bizim en büyük sorunumuz diğer sektörlerde de olduğu gibi alttan vasıflı, vasıfız olarak eleman gelmemesi. Yeni jenerasyonun tekstil sektörüne ilgi göstermemesi.


Çoğu işletmelerdeki yaş ortalaması şu an 30-35 in üzerinde.. Böyle giderse önümüzdeki on yıl sonunda çoğu işletme çalışacak eleman bulamayacağından kapanma tehlikesi ile karşı karşıya kalacaktır.



Devlet bu konuda istihdama yönelik ilave teşvikler vermesine rağmen tekstil sektörüne yeterince ilginin olmaması açıkçası düşündürücü.

Halbuki yeni jenerasyon tekstilde özverili, sabırlı ve düzgün şekilde çalışarak çok iyi noktalara gelebileceklerini ah keşke anlayabilseler.. Altın bileziği koluna takarak meslek sahibi olabilirler ve kariyer planlamasında gelecek adına hem kendilerine hem ailelerine hem de ülke ekonomisine çok büyük katkıda bulunabilirler.



Bu noktada bir çok STK ve özel şirketler teşvik edici cazip imkanlar sunmaktadır. Fakat benim esas değinmek istediğim konu tüm bunların pansuman çözüm olması.. Kalıcı ve sorunu çözücü nitelikte olmaması..

Hatırlarsanız 60’lı ve 70’li yıllarda bir çok akrabamız, tanıdığımız, köylümüz, çiftçimiz gurbete çalışmaya gittiler. Dil bilmeden , kültür bilmeden, az çok vasıfları ile oralarda yıllarca çalıştılar ve kendilerine düzen kurdular.. Tabi ki zorluklar yaşadılar, gurbet acısı çektiler ama en azından kendilerini ve geleceklerini kurtardılar.



Giden gurbetçilerimiz orada kimsenin yapmak istemediği zor işlerde çalıştılar. Tuvalet temizlediler, ağır sanayi sektöründe çalıştılar, Çünkü gittikleri ülkelerde bu zorlukları göğüsleyecek alttan eleman gelmemesi ve çalışacak kimsenin olmamasından dolayı oradaydılar.

Ben de diyorum ki nacizane Hükümetimize, gelin göçmen kanunu ve yabancı işçi çalıştırma mevzuatlarını değiştirelim. Yabancı işçiler Uzak doğudan, Ortadoğu dan, Afrika dan gelsinler ülkemize. Yasal olarak çalışma izinleri ve oturum alarak bizim eksikliğini duyduğumuz bölümlerde çalışsınlar. Dokumada, boyahanede, konfeksiyonda, vasıfsız işlerin gerektirdiği bölümlerde çalışsınlar. Yeteneğiyle, çalışkanlığıyla kendini gösterenler kariyerlerinde ilerleyerek kendi geleceklerini kazansınlar.



Sosyal sigortaları olmadan, işverenin insafıyla, yevmiye usulü, kayıt dışı olarak binlerce kişi zaten çalışıyorlar. Ama bizim onlara ihtiyacımız var.. Eğer ki onlar kaçak bile olsa çalışmasalar çoğu sektör çok zor durumda kalır.

Tabi bu hükümet açısından siyasi olarak kolay verilebilecek bir karar değil. Kamuoyu binlerce boşta gezen ama iş beğenmeyen işsizimiz varken dışarıdan ithal işçi getirilmesine çok büyük tepki verecektir. Bu tepkiyi göğüsleyebilecek, halka açıklayabilecek mekanizmaların doğru olarak işletilmesi ve bu konunun güzelce açıklanması gerekecektir.

 Ama şu anda altın yumurtlayan tekstil gibi, inşaat gibi, tarım gibi sektörlere bu alttan yetiştirilecek ve monte edilecek eleman takviyesi  yapılmaz ise bu sektörler ileride değil altın yumurtlamak karınlarını doyuracak yemi bile bulmakta zorluk çekeceklerdir.
fixed-whatsapp-icon