Politikacıların istifa etmesi bizim ülkemizde alışılagelmiş ve öyle pek sık görülen bir davranış biçimi değildir. Bizde genellikle bir yolsuzluk, usulsüzlük ve belden aşağı bir durumla ilgili kulisler, dedikodular ve iddialardan öte; "belden aşağı secret foto ve görüntü, gizli ses kaydı ve sex kaseti" olan politikacılar istifa eder. Hatta kendiliğinden istifa etmez, ettirilir. Böyle vakalarda iddialar, kulisler ve dedikodular öyle kolayca istifa nedeni sayılmaz. Daha doğrusu istifa için gerekçe olmaz.
Bu gelenek Türkiye siyasetine FETÖ'cülerle ve onların digital tuzakları ile girmiştir. İstanbul Belediyesi'nde 1990'lı yılların başındaki İSKİ skandalı ve Ergün Göknel'in “sevgili davası” bununla ilgili milad olaylardan biridir. Türkiye politik tarihinde "sex kasetleri furyasına bağlı istifalar dönemi" asıl eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile 2010'da başlamış, MHP'li yaklaşık 10 vekilin kasetleri ile 2011'de sürmüştür... Yine CHP'li vekil Kamer Genç'in bu olaylardan önce 1999'da "çiçek sulama" olayı da aynı sebepten dolayı literatüre girmiştir. Bir dönemde de Halkbank davası, 17-24 Aralık ve ayakkabı kutuları vukuatı, Zarrab davası kasetleri ve kayıtlarının ortalığa saçılmasıyla ülke gündemini işgal etmiştir. (Hatırlatmakta fayda var, ABD’deki Halkbank Temyiz duruşması istinaf mahkemesinde bugün yani 12 Nisan 2021’de yapılacak)
Bu furyanın, yani “politikacıların uçkur davaları” furyasının en son ve sıcak halkası ise Denizli'den ve Denizlili iki politikacıdan doğru geldi. Denizli'de Ocak 2021'de önce MHP İl Başkanı Cafer Birtürk ve bu olaydan birkaç hafta sonra da CHP Denizli Milletvekili Haşim Teoman Sancar iddialara göre; sex kaseti ve görüntüleri nedeniyle istifa etti ve "politikacıların uçkur davası" gündemine eklendi. İki olayda da büyük oranda komplo ve acımasız siyasetin izlerini gördüğümüzü de buradan vurgulamak doğru olacaktır. Özellikle de CHP Milletvekili Teoman Sancar’ın şikayeti ile yürütülen soruşturmada tutuklanan ve aranan komplocuların bulunması “Sancar çok erken istifa ettirildi!” şeklinde yaygın yaklaşımlara da yol açmıştı. İşte buradan yola çıkarak biz de Türkiye’deki “Görüntülü Uçkur Davaları Tarihçesine” (Daha önce onlarca kez yayınlanmış TV, Gazete ve medya haberlerine göre) şöyle bir göz atalım istedik.
ERGUN GÖKNEL VE CHP’DE İSKİ SKANDALI
1990'lı yılların başlarında tarihinin en susuz dönemini yaşayan İstanbul'un içme suyu temin etmekle görevli kurumu İSKİ'nin Genel Müdürü Ergun Göknel'in, kurumun ihalelerini paravan olarak kurduğu şirketlere verdiği ve bu ihalelerde büyük yolsuzluklar yaptığı ortaya çıktı. Yolsuzlukları ortaya çıkaran ise eşinin sekreteri Feray Işık ile aşk ilişkisini öğrenen Nurdan Erbuğ oldu. Sanıklar ilk olarak 25 Ekim 1993'te satın alınan klorun bedelinin yüksek gösterilerek yolsuzluk yapıldığı suçlamasıyla hakim karşısına çıktı. 6 Aralık 1993'te davanın tutuklu zanlılarında Ergun Göknel'in İsviçre'de bulunan Amerikan Discon Bank'ta 30 000 ABD doları ve 670 000 Alman markı bulunduğu saptandı. Göknel'in tüm hesaplarına el konulurken İsviçre'deki paranın da iadesi de istendi. Murat Karayalçın, Nurettin Sözen ve Yüksel Çengel, İSKİ davasında beraat ederken; 1994'teki yerel seçimlerde SHP'nin oyları yüzde 13,6'ya düştü.
DENİZ BAYKAL VE KASET SKANDALI
Dönemin CHP lideri Baykal, internet yoluyla yayılan, kendisi ve bir kadın milletvekilinin içinde bulunduğu iddia edilen gizli kamera görüntüleri ile gündeme geldi. Baykal "Kaset değil, komplo" dedi, ancak 10 Mayıs 2010'da genel başkanlık görevinden istifa etti.
MHP’DE SKANDAL SEX KASETLERİ
MHP'li Bülent Didinmez, Metin Çobanoğlu, Recai Yıldırım ve İhsan Barutçu'nun ardından 20 Mayıs 2011 günü 6 yönetici daha onlara ait olduğu iddia edilen seks kasetleri nedeniyle istifa etti. Bu istifalarla birlikte 6 genel başkan yardımcısı, 1 genel sekreter, bir başkanlık divanı üyesi ve 1 il başkanı tüm görevlerini bırakmış oldu. Mehmet Ekici'ye ait olan kasetin internete sızdırılmasıyla beraber istifa eden 6 isimse; Osman Çakır, Mehmet Ekici, Cihan Paçacı, Ümit Şafak, Mehmet Taytak ve Deniz Bölükbaşı oldu. Yöneticiler 12 Haziran seçimlerindeki milletvekili adaylıklarından da çekildi. Kasetlerle ilgili iddialar, kasetleri kimin sızdırdığı ve amacının ne olduğu hâlâ tartışılmaya devam ediliyor. Kasetlerin daha güçlü bir muhalefet yaratma amacı güttüğünü ve bu skandalla MHP’ye zarar verip AK Parti'yi çok daha büyük bir çoğunlukla Meclis'e taşımanın planlandığı iddiaları da ortaya atıldı.
Aslına bakarsak ne Türkiye’de, ne de Dünya’da siyaset ilk defa seks skandalıyla karşı karşıya kalmamıştır. Şimdiye kadar birçok siyasetçinin adı bu tarz skandallara karıştı. Örneğin eski ABD Başkanlarından Bill Clinton ve Monica Skandalı bu skandalların en dikkat çekenlerinden biridir.
KAMER GENÇ’İN “ÇİÇEK SULAMA” BOMBASI
Genç, DYP milletvekiliyken bir dansöz ile oğlunun Ankara Oran Sitesi'ndeki evinden ayrı ayrı çıkarken gazetecilere yakalanmıştı. Flaşlar patlayınca ne yapacağını şaşıran genç kadın, arabasına binerek hızla olay yerinden uzaklaşmıştı. Ondan bir süre sonra evden çıkan Kamer Genç ise kendisini apartmanın girişinde karşılayan gazetecileri görünce, 'Çocuğumun evinde çiçekleri sulamaya geldim' demişti. 2007 şeçimlerine bağımsız olarak TBMM'ye giren Tunceli milletvekili, 1 Haziran 2010 tarihinde eski partisi CHP'ye geri döndü.
ADNAN MENDERES VE AŞKI
Tanıştıklarında Menderes 50, Ayhan Aydan 25 yaşındaydı. Başbakan 20, Aydan 6 yıldır evliydi. Menderes’in üç, Aydan’ın bir oğlu vardı. Ayhan Aydan’ın Menderes’in karısını aldattığı ilk kadın olmadığı biliniyordu. Ancak, Yassıada’ya hapsinden sonra Menderes’in Ayhan Aydan ile yaşadığı aşk tüm Türkiye’ye ifşa edildi.
YAŞAR NURİ ÖZTÜRK VE DANIŞMAN AŞKI
Ünlü ilahiyatçı ve Halkın Yükselişi Partisi (HYP) Genel Başkanı Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk'ün de konuşulan bir aşk skandalında adı geçmişti. Önce danışmanı Şahane Sultan Müftüoğlu ile aşk yaşadığı dedikoduları patlak vermiş, sonra eşi Canan Öztürk bunu doğrulayıp onları bastığını anlatmıştı. Tüm bunların üstüne de HYP Genel Başkan vekili Yaşar Okuyan’ın, Yaşar Nuri Öztürk’ün aşk dedikoduları nedeniyle partiden istifa ettiğini açıklamıştı.
HASAN FEHMİ GÜNEŞ VE ŞARKICI AYNUR AYDAN
Dönemin İçişleri Bakanı Hasan Fehmi Güneş, 1979 yılında şarkıcı Aynur Aydan'ın Beşiktaş'taki evine girerken, objektiflere yakalandı. Evli olan Hasan Fehmi Güneş, o dönemde 'Bakan düşüren kadın' olarak namlanan Aynur Aydan'la girdiği bu ilişkinin ortaya çıkması nedeniyle bakanlık görevinden istifa etti.
DSP’Lİ ŞÜKRÜ SİNA GÜREL’DEN İTİRAF; “O BENİM”
Devlet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Şükrü Sina Gürel 2001'de başkent kulislerinde adının bir aşk ilişkisine karıştığı yönündeki söylentilere, "Adı bir aşk ilişkisine karışan bakan benim. Evliliğim uzun süredir bitme aşamasında ve aylardan beri ayrı yaşıyorum. Bu benim özel hayatımdır. Kimseyi ilgilendirmez" diyerek cevap verdi. Ardından eşinden boşanarak kendisinden 20 yaş küçük olan ve Fransız büyükelçiliğinde çalışan Zeliha Sapmaz’la evlendi.
Evet, sonuç itibariyle Türkiye’de ve Dünya’da siyasetçilerin halkın ihtiyaçlarına olduğu kadar kendi özel hayatlarına da özen göstermeleri bir zorunluluk ve işin doğası gereği gerekliliktir. “Uçkur davası kurbanı" siyasetçiler trenine iddialara göre 2 Denizlili politikacı da binince böyle bir tarihçe ortaya çıktı. Bir kez daha söylemek gerekirse; "Politikacının özeli olmaz!”diyoruz.
