Büyükşehir Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu ile AK parti İl Başkanı Muhammet Subaşıoğlu ilerleyen aylar ve yıllarda sert ve yıpratıcı bir siyasi yol izleyecek. İki sert kaya zaman zaman çarpışıyor. Çarpışmanın şiddet dozu artacaktır. Denizli ise, sabırla onları takip ediyor..
Yerel seçimlerden sonra AK Parti bir çok bölgede olduğu gibi Denizli’de de ciddi anlamda demoralize oldu. CHP ise, yerel seçimde önce arkasına aldığı rüzgarı devam ettirmenin hesaplarını yapıyor.
AK Parti’de il başkanlığına Muhammet Subaşıoğlu’nun atanmasının ardından, teşkilat hızla toparlanmaya başladı. Bu toparlanma sürecinde Nihat Zeybekci ile milletvekillerinin de elbette payı vardır.
Subaşıoğlu’nun en önemli icraatı çok sayıdaki küskünleri partiye döndürmek oldu. Subaşıoğlu’nun siyasi hedefi en başta Büyükşehir Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu. Satranç hamlesini yapmadan önce gardını Çavuşoğlu’na göre alıyor. Ayrıca, siyaset üretiyor, bilgi ve siyasi birikimini verimli kullanıyor.
Bülent Nuri Çavuşoğlu ise, CHP Kongresi’nde divan başkanlığı yapmış bir isim. Sert çıkışlarıyla sık sık gündemde. Denizli CHP’nin de lider ismi oldu. CHP denince akla O geliyor.
Sayın Çavuşoğlu’da, Sayın Subaşıoğlu’da, tavizsiz, yüksek gerilimli siyaseti tercih ediyor. Karşılıklı sert söylemlerin dozu önümüzdeki aylar ve yıllarda daha da artacak. Bu durum seçmenleri ne denli etkileyecek, bunu elbette zaman gösterecek.
Siyasetteki kutuplaşma, sert kayaların çarpışması demokrasiye zarar verebilir, toplumsal yıpranmaya yol açabilir. Ancak, unutulmamalı; Bu durum Batılı ülkeler için geçerli. Türkiye’de maalesef sert siyaset her zaman prim yaptı.
Özetlemek gerekirse; Büyükşehir Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu ile AK Parti İl Başkanı Muhammet Subaşıoğlu ilerleyen aylar ve yıllarda sert ve yıpratıcı bir siyasi yol izleyecek. İki sert kaya zaman zaman çarpışıyor. Çarpışmanın şiddet dozu artacaktır. Denizli ise, sabırla onları takip ediyor..
Gündemde seçim yok ama saflar hızla netleşiyor. Yapılacak olan ilk seçimlere kadar hayat pahalılığı devam eder, emekli maaşları, asgari ücret düşük kalırsa, Çavuşoğlu ve ekibi golünü atar. Ekonomide toparlanma olur, emekliler memnun edilir ve asfari ücret açlık sınırının üstüne çıkartılabilirse, ibre AK Parti ve Subaşıoğlu’ndan yana döner..
Yani demem o ki, aslında bu mücadelenin sonunda kazanan tarafı Türkiye’deki gelişmeler belirleyecek..