**HAYAL KURDU, GERÇEKÇİ OLDU VE KAZANDI! EN BÜYÜK DESTEĞİ KADINLAR VE GENÇLERDEN ALDI, “YEREL ATA TOHUMLARI HONAZ’DAN ANKARA, İZMİR, İSTANBUL VE MUĞLA DAHİL 27 KENTE DAĞITILDI”, MÜJDAT KEÇECİ FOTO MUHABİRİ OLDU! KARAMANLIOĞLU’NDAN KARACA’YA ZİYARET…
Konu Honaz’ın “Başkan Hocası” Yüksel Kepenek’i anlatmak olunca Denizli Honazlı Yazar Kemal Yalçın’ın bundan bir yıl önce (10 Mayıs 2022’de) kaleme aldığı; “Yüksel Kepenek Honaz’da 70 yıl aradan sonra belediye başkanlığını kazandı!” başlıklı o öykü tadındaki güzel yazısını atlamak olmaz. Kemal Yalçın’ın bu yazısı adeta ilçenin makus talihi olmuş bir durumu politik ironi olarak aktarıyordu..Yani; Demokrat Parti’nin ilk iktidar yıllarından ta ki Yüksel Kepenek’in aynı seçimi iki kez kazandığı seçime kadar (31 Mart 2019 ve 3 Haziran 2019) tam 70 yıl yerelde sol ve CHP iktidarını göremeyen Honaz’ın da bir öyküsü idi aslında bu yazı. Kemal Yalçın’ın kaleminden birde bu yazıya ek Yüksel Kepenek’le yapılmış bir röportaj vardı.
İşte satırı satırına o röportaj;
Kemal Yalçın: Sevgili Yüksel Kepenek kendinizi tanıtır mısınız? Size neden “Kepenekler” deniyor?
Yüksel Kepenek: 1966 Honaz doğumluyum. Atalarım Erzurum-Horasan bölgesinden 150 yıl kadar önce Denizli ili, Çal ilçesi, İsabey köyüne gelmişler. Yaklaşık 90 yıl kadar önce de dedelerim İsabey’den Honaz’a gelip yerleşmişler. Dedelerim keçe ve kepenek dokuma işi yaptıklarından soyadımız “Kepenek” olarak verilmiştir. Çocukluğumda babam da keçecilikle uğraşır kepenek yapardı. Ben Yörük bir ailenin çocuğuyum.
HAYAL KURDU, GERÇEKÇİ OLDU VE KAZANDI!
Kemal Yalçın: Akademisyenliği neden bırakıp siyasete atıldınız?
Yüksel Kepenek: Ankara Üniversitesi’nde doktoramı tamamladım. Siyaset Bilimi, Siyasal Kampanya dersleri verdim. Gençlere başarılı, verimli, bilimsel siyaset yapmayı öğretmeye çalıştım. 27 yıl akademisyenlik yaptım. Öğrettiğim bilgileri kendi hayatımda, var olduğum kendi memleketimde uygulamak gibi büyük bir hayalim vardı. Bu hayalimi gerçekleştirmek için akademisyenlikten ayrıldım. CHP saflarında siyasete atıldım. Hem yaşadığım ilçe olan Honaz’da hem de ülkemizde mikro ve makro sorunların çözümü için sosyal demokrat belediyecilik anlayışını hayata geçirmek için seçimlere katıldım.
Kemal Yalçın: Honaz’da 70 yıl aradan sonra CHP olarak seçimleri nasıl kazandınız?
Yüksel Kepenek: Siyaset bilimle, akılla, mantıkla olur. Siyaset birbirine güvenen, dünyaya benzer ya da aynı pencereden bakan bir ekip ile yapılır. Siyaset önce kendi içimizde, kendi ailemiz ve sülalemizde başlar. Hayalimi gerçekleştirmek ve Honaz’ın kaderini değiştirmek için siyasete atılmak istediğimi önce eşim Kalbiye ve oğlum Göksel ile konuştum. Onların düşüncelerini ve onaylarını aldım. Sonra ağabeylerimle ve Atatürkçü bir insan olan Sevgili Anneme düşüncemi açtım. Fikirlerini sordum. Annem “Oğlum doğru karar vermişsin. Her zaman senin yanındayım, Allah yardımcın olsun!” dedi. Ağabeylerim de kararımı desteklediler. Daha sonra sülalemin sözü geçen büyüklerine sordum. Onlar da kabul ettiler. En sonunda beraber çalışacağım arkadaşlarıma, dostlarıma, güvendiğim insanlara sordum ve onaylarını aldım. Böylece yola bilimin ışığında ve bilimin aydınlığında çıktım. Honaz’da 1949 yılından bu yana CHP seçim kazanamıyordu. Önce bunun sosyolojik analizini yaptım. Neden kazanamıyoruz sorusunun cevabını aradım. Vardığım sonuçlar olumluydu. Eğer sistemli, siyaset bilimi açısından doğru hareket edebilirsek kazanabileceğimizi gördüm. Bunun değişebileceğine önce kendimiz ve ekibim inandı, sonra da ne yapacağımızı, nasıl yapacağımızı halkımıza anlattık.
EN BÜYÜK DESTEĞİ KADINLAR VE GENÇLERDEN ALDI
Kemal Yalçın: Nasıl çalıştınız?
Yüksel Kepenek: Halkımız huzur, güven, sevgi ve dürüstlük istiyordu. İnsanlar kendilerinin insan yerine konulmalarını istiyordu. Siyasi çalışmalarımız karşılıklı çatışmalar, siyasi gerginlikler üzerine göre yapılamazdı. Hiçbir kesimi ayrıştırmadan sevgi, saygı, hoşgörü ve bilgiyi temel alan samimi bir seçim kampanyası ve propaganda süreci geçirdik. Her mahalleye göre çalışma yürüttük. Her evdeki insanlarla tek tek insanlarla konuştuk, düşünceleri aldık. Her evi ziyaret ettiğimizde onların somut ihtiyaçlarını bilerek gittik. Yapabileceklerimize söz verdik. Yapamayacaklarımızı da bildirdik. Dürüstlük ve tutarlılık ilkemiz oldu. Hiçbir partiyle, şu ya da bu kişiyle dalaşmadık. Zaten Honazlılar kimin ne yaptığını hayatın içinde öğrenmişlerdir. Seçimlerde özellikle kadınlara kendimiz anlattık. Kadınlardan % 62 oy aldık. Honaz genç nüfusu çok olan bir ilçe. Pamukkale Üniversitesi’nin çeşitli bölümlerinde ve yüksek okulunda okuyan 3000 kadar genç var. Gençlerle güven ve karşılıklı saygı ve sevgi temelinde konuştuk. Projelerimizi anlattık. Gençlerden de % 50’den fazla oy aldık. Honaz’ın dağ köylerinin sorunları çoktu. Dağ köylerine yönelik özel ekip çalışmaları yaptık. Bütün seçim sürecinde ve sonrasında politikayı sadeleştirdik. Honazlıların anlayabileceği bir dil kullandık. Böylece seçimleri 8 oy farkla kazandık.
Kemal Yalçın: Sonra ne oldu?
Yüksel Kepenek: Seçimi kaybeden aday bizim seçimi kazanmamızı kabul edemedi. İtiraz üzerine itiraz, sayım üzerine sayım yapıldı. Oylar dokuz sefer sayıldı. Sonuçta bir oy farkla seçimi ben kazandım. Honaz’da bir söz vardır. “Yenilen pehlivan güreşe doymaz,” derler. Ankara Yüksek Seçim Kurulu Honaz seçim sonucunu geçersiz saydı. Seçimin yenilenmesine karar verdi. Bu karar Honazlıların sabrını taşırdı. “Yeter gayrı!” dediler. 2 Haziran 2019 tarihinde yapılan seçimde 2338 oy farkla seçimleri gene kazandık. Honaz seçimlerinin başarısı, Türkiye’ye ve İstanbul’a bir umut oldu, güç verdi.
“YEREL ATA TOHUMLARI HONAZ’DAN ANKARA, İZMİR,
İSTANBUL VE MUĞLA DAHİL 27 KENTE DAĞITILDI”
Kemal Yalçın: Honaz’da kültürel, bilimsel ve tarımsal üretimi geliştirmek için neler yaptınız ve yapıyorsunuz?
Yüksel Kepenek: Öncelikle eğitimde tüm okul kademelerinde çocukların eğitim ihtiyaçlarının spor ve diğer etkinliklerdeki her türlü lojistik desteği verdik vermeye devam edeceğiz. Tarımsal üretimi geliştirmek için Yerel Tohum Merkezini kurduk. Kurduğumuz bu merkezde 836 adet farklı çeşitlilikte ata tohumlarımız bulunmaktadır. Tohumları toprakla buluşturup fideye dönüştürerek fideleri halkımıza teslim ediyoruz. GDO’suz, genleri değiştirilmemiş ürünler için var gücümüzle çalışıyoruz. Bu projemiz Akdeniz Belediyeler Birliğin’den Birincilik Ödülü aldı. Yerel Tohum Merkezimizde ürettiğimiz fideleri başta Ankara, İzmir, İstanbul, Muğla olmak üzere 27 kente ulaştırdık.
Kemal Yalçın: Koloseia kazıları başladı mı? Ulucami restorasyonu bitti mi?
PAÜ İLE TARİHİ VE KUTSAL KENT
KOLOSEİA KAZILARINI BAŞLATILIYOR
Yüksel Kepenek: Koloseia kazıları için Pamukkale Üniversitesi ile protokol imzaladık. Yüzey araştırmaları ve raporlama sona erdi. Kazı çalışmaları için Bakanlığın oluru bekleniyor. Kolosia Lykos Vadisi’ndeki en önemli tarihi ve kutsal şehirlerden biridir. Efes, Bergama, Hierapolis, Afrodisiyas benzeri bir tarihi kenttir. Kazılar tamamlandığı zaman yılda iki milyon turist geleceğini tahmin ediyoruz. Ulucami ya da 2. Murat Camisi kazı çalışmaları ve çevre koruma çalışmaları tamamlandı. Kanuni Sultan Süleyman Rodos Seferine çıkarken Cuma namazını bu camide kılmıştır. Restorasyon çalışmalarına başlamak için Kültür Varlıkları Kurulu’ndan proje onayı bekleniyor.
Kemal Yalçın: Honaz ovasının hava kirliliğinden korunması, Honaz’ın doğal çevresinin korunması için neler yapıyorsunuz?
Yüksel Kepenek: Honaz’da tarımın ve çevrenin uluslararası kriterlere uygun olarak yapılması için başta sulama olmak üzere her türlü iyileştirme çabalarını sürdürüyoruz. Honaz’da biyoenerji yatırımları başladı. Değişen iklime bağlı olarak kuraklıklar giderek artıyor. Su sıkıntısı var. Su tasarrufu sağlamak için damlama sulama sistemine geçtik. 7000 dekar araziyi damlama sistemiyle sulanabilir hale getirdik. Devlet Su İşlerinden izin alarak 5 su kuyusu açtık. Yüksek debili yeraltı su kaynaklarına ulaştık. Su sıkıntısının büyük olduğu, kirazların 20, 25 günde sulanabildiği Bağarası mevkiinde açılan 3 kuyu ile artık kirazlara her altı günde bir damlama suyu verebileceğiz.
Kemal Yalçın: Sizin için başarının sırrı nedir?
BAŞARININ SIRRI KOLLEKTİF EKİP ÇALIŞMASI
Yüksel Kepenek: Başarının sırrı çalışmak, araştırmak, sorgulamak, planlamak, uygulamaktır. Başarının sırrı tutarlı davranmaktır. Başarının sırrı sevgi, akıl ve mantıkla çalışmaktır. Başarının sırrı sistemli çalışmak, samimiyet, özgüven ve açıklıktır. Yapılan işlerin hesabını açık ve net olarak verebilmektir. Türkiye’de her yıl sosyal gelişme analizleri yapılıyor. 2022 Sosyal Gelişme Analizlerine göre Denizli Merkezefendi Belediyesi Birinci, Denizli Pamukkale Belediyesi İkinci, Honaz ise Üçüncü oldu. Bu sonuçlar bizim çalışmalarımızın bilimsel ifadesidir. Ekip çalışması, öz değerlendirme, GZTF (Güçlü Yönler, Zayıf Yönler, Fırsatlar ve Tehditler) analizleri, yetki göçerimi, inovasyon, fikir tartışmaları gibi birçok çağdaş yönetimi uygulamak başarıda önemli rol oynamaktadır
Kemal Yalçın: Hayatınızda mutlu oldunuz mu? Sizin için mutluluk nedir?
Yüksel Kepenek: Elbette mutlu olduğum anlar oldu. Hedeflere ulaşmak en büyük mutluluk. Benim için mutluluk sorun çözme becerisi ve ailemle geçirdiğim nitelikli zamanlardır. İyi ve kötü zamanlarımda bana yardımcı olan başta annem, eşim ve oğlum olmak üzere tüm arkadaşlarıma, tüm Honazlılara saygı, sevgi ve teşekkürlerimi sunuyorum. Ben onlarla birlikte varım, var olmaya devam edeceğim. Sevgili Kemal Ağabey, bu söyleşi için, kitabınızda bana ve Honaz’a yer verdiğiniz için size çok teşekkür ederim. Sevgili ve Değerli Kardeşim Yüksel Kepenek ben de örnek çalışmaların için, Honaz’ın siyasi, kültürel, toplumsal kaderini değiştirdiğin için sana çok teşekkür ederim. Çalışmalarında başarılar dilerim. İyi ki varsın! İyi ki varız! (www.kemalyalcin.com, Bochum, Honaz, 10 Mayıs 2022, Kemal Yalçın, Yüksel Kepenek)
MÜJDAT KEÇECİ FOTO MUHABİRİ OLDU!
Tam 17 yıl Denizli Sanayi Odası Başkanlığı yapan tanınmış hukukçu, sanayici ve ekonomi duayeni Müjdat Keçeci foto muhabiri oldu! Yat Kaptanlığı, yat turizmi sevgisi ve renkli kişiliği ile ünlü DSO eski Başkanı Müjdat Keçeci’nin Göcek Koyu’nda çektiği bir fotoğraf “Monaco’da 650 Euro, Göcek’te 1.200 Euro” başlıklı bir haberin görseli olarak kullanıldı. Ayrıca bu fotoğraf; Müjdat Keçeci ismi (imzası) ile gazete sayfasında yer aldı. Ekonomi gazeteleri, kanalları ve programlarının en çok konuk alınan isimlerinden biri olan Erbakır Yönetim Kurulu Başkanı Müjdat Keçeci’nin konuyla ilgili yaptığı instagram paylaşımında; Cumhuriyet Gazetesi’nde yer alan fotoğrafıyla birlikte “Çevre bilinci ve çevre koruma için çalışmalarımızı ulusal basına gerek çektiğimiz fotoğraf ve gerekse bilgilerle yasıtılmasında görev almış bulunuyoruz” diye yazıyordu.
KEÇECİ BİLDİRİYOR; MONACO’DA
650, GÖCEK’TE 1.200 EURO…
YAT ve Endrüstrisi Derneği (YATED) Başkanı Murat Bekiroğlu’nun Cumhuriyet Gazetesi’ndeki açıklamasının yer aldığı haberde Müjdat Keçeci’nin fotoğrafı kullanılırken, Monaco’da 650 Euro olan yat bağlama ücretlerinin Göcek’te 1.200 Euro’ya, kadar yükseldiği bu rakamın Yunanistan’da ise 20 metrelik tekneler için 35 Euro’ya kadar düştüğü belirtildi.
Konuyla ilgili haberde ise özetle şu görüşlere yer verildi; Pandemiyle artan talep, enflasyonla da alternatif yatırımlara yönelince, yat ve teknelerin sayısında görülen artış, otopark misali 'marina' sorunu yarattı. Kısıtlı sayıda olan marinaların kapasitesi yetmediğinden fiyatları da yükseldi. Yurt dışıyla Türkiye'deki fiyat farkı euro bazında bile çok açıldı. Yükselen fiyatlar başta yat satışlarını, yabancı talebini etkilerken, bir de kirliliğe yol açıyor.
KARAMANLIOĞLU’NDAN KARACA’YA ZİYARET
TBMM Başkanvekili olduktan sonra ziyaretçi akınına uğrayan Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca’nın ziyaretçilerinden biri de Pamukkale Colossae Termal Otel, Ankara Ramada Otel sahibi turizm ve eğitim kurumları yatırımcısı Abdurrahman Karamanlıoğlu oldu. Karamanlıoğlu TBMM Başkan Vekili Karaca ile bol bol politik sohbet etti. Bu arada CHP’li İş insanı Abdurrahman Karamanlıoğlu yine Ankara’da TBMM Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca ve Denizlili emekli Büyükelçi Ümit Yardım’la kahvaltılı bir sohbette buluştu. Meclis Başkan Vekili Karaca, Geleck Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ümit Yardım ve Sosyal Demokrat İş İnsanı Abdurrahman Karamanlıoğlu; “Türkiye ve Denizli politikaları, Ankara’da Denizli Lobisi ve önümüzdeki 2024 yerel seçimleri” ile ilgili uzun bir sohbet gerçekleştirdi.
Konu Honaz’ın “Başkan Hocası” Yüksel Kepenek’i anlatmak olunca Denizli Honazlı Yazar Kemal Yalçın’ın bundan bir yıl önce (10 Mayıs 2022’de) kaleme aldığı; “Yüksel Kepenek Honaz’da 70 yıl aradan sonra belediye başkanlığını kazandı!” başlıklı o öykü tadındaki güzel yazısını atlamak olmaz. Kemal Yalçın’ın bu yazısı adeta ilçenin makus talihi olmuş bir durumu politik ironi olarak aktarıyordu..Yani; Demokrat Parti’nin ilk iktidar yıllarından ta ki Yüksel Kepenek’in aynı seçimi iki kez kazandığı seçime kadar (31 Mart 2019 ve 3 Haziran 2019) tam 70 yıl yerelde sol ve CHP iktidarını göremeyen Honaz’ın da bir öyküsü idi aslında bu yazı. Kemal Yalçın’ın kaleminden birde bu yazıya ek Yüksel Kepenek’le yapılmış bir röportaj vardı.
İşte satırı satırına o röportaj;
Kemal Yalçın: Sevgili Yüksel Kepenek kendinizi tanıtır mısınız? Size neden “Kepenekler” deniyor?
Yüksel Kepenek: 1966 Honaz doğumluyum. Atalarım Erzurum-Horasan bölgesinden 150 yıl kadar önce Denizli ili, Çal ilçesi, İsabey köyüne gelmişler. Yaklaşık 90 yıl kadar önce de dedelerim İsabey’den Honaz’a gelip yerleşmişler. Dedelerim keçe ve kepenek dokuma işi yaptıklarından soyadımız “Kepenek” olarak verilmiştir. Çocukluğumda babam da keçecilikle uğraşır kepenek yapardı. Ben Yörük bir ailenin çocuğuyum.
HAYAL KURDU, GERÇEKÇİ OLDU VE KAZANDI!
Kemal Yalçın: Akademisyenliği neden bırakıp siyasete atıldınız?
Yüksel Kepenek: Ankara Üniversitesi’nde doktoramı tamamladım. Siyaset Bilimi, Siyasal Kampanya dersleri verdim. Gençlere başarılı, verimli, bilimsel siyaset yapmayı öğretmeye çalıştım. 27 yıl akademisyenlik yaptım. Öğrettiğim bilgileri kendi hayatımda, var olduğum kendi memleketimde uygulamak gibi büyük bir hayalim vardı. Bu hayalimi gerçekleştirmek için akademisyenlikten ayrıldım. CHP saflarında siyasete atıldım. Hem yaşadığım ilçe olan Honaz’da hem de ülkemizde mikro ve makro sorunların çözümü için sosyal demokrat belediyecilik anlayışını hayata geçirmek için seçimlere katıldım.
Kemal Yalçın: Honaz’da 70 yıl aradan sonra CHP olarak seçimleri nasıl kazandınız?
Yüksel Kepenek: Siyaset bilimle, akılla, mantıkla olur. Siyaset birbirine güvenen, dünyaya benzer ya da aynı pencereden bakan bir ekip ile yapılır. Siyaset önce kendi içimizde, kendi ailemiz ve sülalemizde başlar. Hayalimi gerçekleştirmek ve Honaz’ın kaderini değiştirmek için siyasete atılmak istediğimi önce eşim Kalbiye ve oğlum Göksel ile konuştum. Onların düşüncelerini ve onaylarını aldım. Sonra ağabeylerimle ve Atatürkçü bir insan olan Sevgili Anneme düşüncemi açtım. Fikirlerini sordum. Annem “Oğlum doğru karar vermişsin. Her zaman senin yanındayım, Allah yardımcın olsun!” dedi. Ağabeylerim de kararımı desteklediler. Daha sonra sülalemin sözü geçen büyüklerine sordum. Onlar da kabul ettiler. En sonunda beraber çalışacağım arkadaşlarıma, dostlarıma, güvendiğim insanlara sordum ve onaylarını aldım. Böylece yola bilimin ışığında ve bilimin aydınlığında çıktım. Honaz’da 1949 yılından bu yana CHP seçim kazanamıyordu. Önce bunun sosyolojik analizini yaptım. Neden kazanamıyoruz sorusunun cevabını aradım. Vardığım sonuçlar olumluydu. Eğer sistemli, siyaset bilimi açısından doğru hareket edebilirsek kazanabileceğimizi gördüm. Bunun değişebileceğine önce kendimiz ve ekibim inandı, sonra da ne yapacağımızı, nasıl yapacağımızı halkımıza anlattık.
EN BÜYÜK DESTEĞİ KADINLAR VE GENÇLERDEN ALDI
Kemal Yalçın: Nasıl çalıştınız?
Yüksel Kepenek: Halkımız huzur, güven, sevgi ve dürüstlük istiyordu. İnsanlar kendilerinin insan yerine konulmalarını istiyordu. Siyasi çalışmalarımız karşılıklı çatışmalar, siyasi gerginlikler üzerine göre yapılamazdı. Hiçbir kesimi ayrıştırmadan sevgi, saygı, hoşgörü ve bilgiyi temel alan samimi bir seçim kampanyası ve propaganda süreci geçirdik. Her mahalleye göre çalışma yürüttük. Her evdeki insanlarla tek tek insanlarla konuştuk, düşünceleri aldık. Her evi ziyaret ettiğimizde onların somut ihtiyaçlarını bilerek gittik. Yapabileceklerimize söz verdik. Yapamayacaklarımızı da bildirdik. Dürüstlük ve tutarlılık ilkemiz oldu. Hiçbir partiyle, şu ya da bu kişiyle dalaşmadık. Zaten Honazlılar kimin ne yaptığını hayatın içinde öğrenmişlerdir. Seçimlerde özellikle kadınlara kendimiz anlattık. Kadınlardan % 62 oy aldık. Honaz genç nüfusu çok olan bir ilçe. Pamukkale Üniversitesi’nin çeşitli bölümlerinde ve yüksek okulunda okuyan 3000 kadar genç var. Gençlerle güven ve karşılıklı saygı ve sevgi temelinde konuştuk. Projelerimizi anlattık. Gençlerden de % 50’den fazla oy aldık. Honaz’ın dağ köylerinin sorunları çoktu. Dağ köylerine yönelik özel ekip çalışmaları yaptık. Bütün seçim sürecinde ve sonrasında politikayı sadeleştirdik. Honazlıların anlayabileceği bir dil kullandık. Böylece seçimleri 8 oy farkla kazandık.
Kemal Yalçın: Sonra ne oldu?
Yüksel Kepenek: Seçimi kaybeden aday bizim seçimi kazanmamızı kabul edemedi. İtiraz üzerine itiraz, sayım üzerine sayım yapıldı. Oylar dokuz sefer sayıldı. Sonuçta bir oy farkla seçimi ben kazandım. Honaz’da bir söz vardır. “Yenilen pehlivan güreşe doymaz,” derler. Ankara Yüksek Seçim Kurulu Honaz seçim sonucunu geçersiz saydı. Seçimin yenilenmesine karar verdi. Bu karar Honazlıların sabrını taşırdı. “Yeter gayrı!” dediler. 2 Haziran 2019 tarihinde yapılan seçimde 2338 oy farkla seçimleri gene kazandık. Honaz seçimlerinin başarısı, Türkiye’ye ve İstanbul’a bir umut oldu, güç verdi.
“YEREL ATA TOHUMLARI HONAZ’DAN ANKARA, İZMİR,
İSTANBUL VE MUĞLA DAHİL 27 KENTE DAĞITILDI”
Kemal Yalçın: Honaz’da kültürel, bilimsel ve tarımsal üretimi geliştirmek için neler yaptınız ve yapıyorsunuz?
Yüksel Kepenek: Öncelikle eğitimde tüm okul kademelerinde çocukların eğitim ihtiyaçlarının spor ve diğer etkinliklerdeki her türlü lojistik desteği verdik vermeye devam edeceğiz. Tarımsal üretimi geliştirmek için Yerel Tohum Merkezini kurduk. Kurduğumuz bu merkezde 836 adet farklı çeşitlilikte ata tohumlarımız bulunmaktadır. Tohumları toprakla buluşturup fideye dönüştürerek fideleri halkımıza teslim ediyoruz. GDO’suz, genleri değiştirilmemiş ürünler için var gücümüzle çalışıyoruz. Bu projemiz Akdeniz Belediyeler Birliğin’den Birincilik Ödülü aldı. Yerel Tohum Merkezimizde ürettiğimiz fideleri başta Ankara, İzmir, İstanbul, Muğla olmak üzere 27 kente ulaştırdık.
Kemal Yalçın: Koloseia kazıları başladı mı? Ulucami restorasyonu bitti mi?
PAÜ İLE TARİHİ VE KUTSAL KENT
KOLOSEİA KAZILARINI BAŞLATILIYOR
Yüksel Kepenek: Koloseia kazıları için Pamukkale Üniversitesi ile protokol imzaladık. Yüzey araştırmaları ve raporlama sona erdi. Kazı çalışmaları için Bakanlığın oluru bekleniyor. Kolosia Lykos Vadisi’ndeki en önemli tarihi ve kutsal şehirlerden biridir. Efes, Bergama, Hierapolis, Afrodisiyas benzeri bir tarihi kenttir. Kazılar tamamlandığı zaman yılda iki milyon turist geleceğini tahmin ediyoruz. Ulucami ya da 2. Murat Camisi kazı çalışmaları ve çevre koruma çalışmaları tamamlandı. Kanuni Sultan Süleyman Rodos Seferine çıkarken Cuma namazını bu camide kılmıştır. Restorasyon çalışmalarına başlamak için Kültür Varlıkları Kurulu’ndan proje onayı bekleniyor.
Kemal Yalçın: Honaz ovasının hava kirliliğinden korunması, Honaz’ın doğal çevresinin korunması için neler yapıyorsunuz?
Yüksel Kepenek: Honaz’da tarımın ve çevrenin uluslararası kriterlere uygun olarak yapılması için başta sulama olmak üzere her türlü iyileştirme çabalarını sürdürüyoruz. Honaz’da biyoenerji yatırımları başladı. Değişen iklime bağlı olarak kuraklıklar giderek artıyor. Su sıkıntısı var. Su tasarrufu sağlamak için damlama sulama sistemine geçtik. 7000 dekar araziyi damlama sistemiyle sulanabilir hale getirdik. Devlet Su İşlerinden izin alarak 5 su kuyusu açtık. Yüksek debili yeraltı su kaynaklarına ulaştık. Su sıkıntısının büyük olduğu, kirazların 20, 25 günde sulanabildiği Bağarası mevkiinde açılan 3 kuyu ile artık kirazlara her altı günde bir damlama suyu verebileceğiz.
Kemal Yalçın: Sizin için başarının sırrı nedir?
BAŞARININ SIRRI KOLLEKTİF EKİP ÇALIŞMASI
Yüksel Kepenek: Başarının sırrı çalışmak, araştırmak, sorgulamak, planlamak, uygulamaktır. Başarının sırrı tutarlı davranmaktır. Başarının sırrı sevgi, akıl ve mantıkla çalışmaktır. Başarının sırrı sistemli çalışmak, samimiyet, özgüven ve açıklıktır. Yapılan işlerin hesabını açık ve net olarak verebilmektir. Türkiye’de her yıl sosyal gelişme analizleri yapılıyor. 2022 Sosyal Gelişme Analizlerine göre Denizli Merkezefendi Belediyesi Birinci, Denizli Pamukkale Belediyesi İkinci, Honaz ise Üçüncü oldu. Bu sonuçlar bizim çalışmalarımızın bilimsel ifadesidir. Ekip çalışması, öz değerlendirme, GZTF (Güçlü Yönler, Zayıf Yönler, Fırsatlar ve Tehditler) analizleri, yetki göçerimi, inovasyon, fikir tartışmaları gibi birçok çağdaş yönetimi uygulamak başarıda önemli rol oynamaktadır
Kemal Yalçın: Hayatınızda mutlu oldunuz mu? Sizin için mutluluk nedir?
Yüksel Kepenek: Elbette mutlu olduğum anlar oldu. Hedeflere ulaşmak en büyük mutluluk. Benim için mutluluk sorun çözme becerisi ve ailemle geçirdiğim nitelikli zamanlardır. İyi ve kötü zamanlarımda bana yardımcı olan başta annem, eşim ve oğlum olmak üzere tüm arkadaşlarıma, tüm Honazlılara saygı, sevgi ve teşekkürlerimi sunuyorum. Ben onlarla birlikte varım, var olmaya devam edeceğim. Sevgili Kemal Ağabey, bu söyleşi için, kitabınızda bana ve Honaz’a yer verdiğiniz için size çok teşekkür ederim. Sevgili ve Değerli Kardeşim Yüksel Kepenek ben de örnek çalışmaların için, Honaz’ın siyasi, kültürel, toplumsal kaderini değiştirdiğin için sana çok teşekkür ederim. Çalışmalarında başarılar dilerim. İyi ki varsın! İyi ki varız! (www.kemalyalcin.com, Bochum, Honaz, 10 Mayıs 2022, Kemal Yalçın, Yüksel Kepenek)
MÜJDAT KEÇECİ FOTO MUHABİRİ OLDU!
Tam 17 yıl Denizli Sanayi Odası Başkanlığı yapan tanınmış hukukçu, sanayici ve ekonomi duayeni Müjdat Keçeci foto muhabiri oldu! Yat Kaptanlığı, yat turizmi sevgisi ve renkli kişiliği ile ünlü DSO eski Başkanı Müjdat Keçeci’nin Göcek Koyu’nda çektiği bir fotoğraf “Monaco’da 650 Euro, Göcek’te 1.200 Euro” başlıklı bir haberin görseli olarak kullanıldı. Ayrıca bu fotoğraf; Müjdat Keçeci ismi (imzası) ile gazete sayfasında yer aldı. Ekonomi gazeteleri, kanalları ve programlarının en çok konuk alınan isimlerinden biri olan Erbakır Yönetim Kurulu Başkanı Müjdat Keçeci’nin konuyla ilgili yaptığı instagram paylaşımında; Cumhuriyet Gazetesi’nde yer alan fotoğrafıyla birlikte “Çevre bilinci ve çevre koruma için çalışmalarımızı ulusal basına gerek çektiğimiz fotoğraf ve gerekse bilgilerle yasıtılmasında görev almış bulunuyoruz” diye yazıyordu.
KEÇECİ BİLDİRİYOR; MONACO’DA
650, GÖCEK’TE 1.200 EURO…
YAT ve Endrüstrisi Derneği (YATED) Başkanı Murat Bekiroğlu’nun Cumhuriyet Gazetesi’ndeki açıklamasının yer aldığı haberde Müjdat Keçeci’nin fotoğrafı kullanılırken, Monaco’da 650 Euro olan yat bağlama ücretlerinin Göcek’te 1.200 Euro’ya, kadar yükseldiği bu rakamın Yunanistan’da ise 20 metrelik tekneler için 35 Euro’ya kadar düştüğü belirtildi.
Konuyla ilgili haberde ise özetle şu görüşlere yer verildi; Pandemiyle artan talep, enflasyonla da alternatif yatırımlara yönelince, yat ve teknelerin sayısında görülen artış, otopark misali 'marina' sorunu yarattı. Kısıtlı sayıda olan marinaların kapasitesi yetmediğinden fiyatları da yükseldi. Yurt dışıyla Türkiye'deki fiyat farkı euro bazında bile çok açıldı. Yükselen fiyatlar başta yat satışlarını, yabancı talebini etkilerken, bir de kirliliğe yol açıyor.
KARAMANLIOĞLU’NDAN KARACA’YA ZİYARET
TBMM Başkanvekili olduktan sonra ziyaretçi akınına uğrayan Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca’nın ziyaretçilerinden biri de Pamukkale Colossae Termal Otel, Ankara Ramada Otel sahibi turizm ve eğitim kurumları yatırımcısı Abdurrahman Karamanlıoğlu oldu. Karamanlıoğlu TBMM Başkan Vekili Karaca ile bol bol politik sohbet etti. Bu arada CHP’li İş insanı Abdurrahman Karamanlıoğlu yine Ankara’da TBMM Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca ve Denizlili emekli Büyükelçi Ümit Yardım’la kahvaltılı bir sohbette buluştu. Meclis Başkan Vekili Karaca, Geleck Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ümit Yardım ve Sosyal Demokrat İş İnsanı Abdurrahman Karamanlıoğlu; “Türkiye ve Denizli politikaları, Ankara’da Denizli Lobisi ve önümüzdeki 2024 yerel seçimleri” ile ilgili uzun bir sohbet gerçekleştirdi.
