Markaların yeni normal için yeniden yapılanırken, sosyal ve çevresel sorumluluklarını yerine getirmeleri gerekmektedir. Markanın sürdürülebilirliği çok büyük ehemmiyet kazanmaktadır
Yukarıda da belirttiğim gibi sürdürülebilir malzeme kullanımı önemli bir satın alma faktörü haline gelmiştir. Özellikle Kriz esnasında etik değerlerin korunması, markaların çalışanlarına destekleri ayrı bir önem arz etmektedir. Tüketiciler ile güven bağı kurmak ve şeffaflık oluşturmak zorunludur çünkü tüketiciler güvendikleri markalara bağlı kalmaktadır. Ayrıca özellikle Z Kuşağı ve Milenyum kuşağının, kriz sırasında daha küçük veya az bilinen markalarla deneme yapma olasılığı X KUSAGI ve Baby Boomerslara göre cok daha yüksektir.
Veriler göstermektedir ki HIZLI MODA algısı kesinlikle değişecek ve daha YAVAS ve yine SEZONSAL alım önem kazanacaktır. Uzun süreli kullanım için fonksiyonellik, ürünün iki sezonda da kullanılabilmesi ve farklı versiyonlarda kullanımı önem arz edecektir. Tüketicilerin Moda harcamaları düşüş göstermektedir ki Kriz sonrasında da yavaş seyri devam edecektir. Bununla birlikte, tüketicilerin giyim ve ayakkabı harcamalarından ziyade öncelikle mücevher, seyahat, eğlence gibi harcamaları kıstığı görülmektedir.
COVID 19 Krizi yeni tüketicileri hızla online kanallara dahil etti. Krizden önce online moda alımı yapmayan tüketicilerin yaklaşık % 45’i online kanalları kullanmaya başladı. Özellikle MİLENYUM KUSAGI ve Z KUŞAGI Online Kanalları kullanma oranı %80-85lere ulaştı ki bu tüketici alışkanlığı devam edecektir. Özellikle Amerika’da ve Avrupa’da birçok zincir mağazalar kapanmakta ve de Online kanallarına yatırım yapmaktadır.