“Öğretmen yok” gerekçesiyle sınıflar birleştiriliyor. Atanamayan öğretmenler var bu ülkede..
Ülkemizde en fazla tartışılan konuların başında eğitim sistemi geliyor. Ekonomik sıkıntılardan sonra belki de halkın en önemli gündem maddesi eğitim.
Eğitim sistemimiz sürekli tartışılıyor, sık sık müfredat ve sistem değişiyor. Öğrenci velileri şaşkın. Okulların açılmasına sayılı günler kaldı. Yaşanacak ekonomik sıkıntalar bir yana öyle enterasan gelişmeler oluyor ki, şaşırmamak elde değil. Köy okullarını kapatan zihniyet yine hortladı. Eskiden belde, günümüzde büyükşehir olduğumuz için mahalle olan yerleşim yerlerinin okulları da yavaş yavaş kapanma yolunda..
Nasıl mı? Şöyle izah edeyim. Çal’ın İsabey Mahallesi’ndeki Atatürk İlkokulu’nda bu yıl 2 ve 3.sınıflar birleştirilmiş. Veliler, okula gidiyor ve soruyor; “Bir öğretmen aynı anda iki sınıfa nasıl ders anlatacak?”
Aldıkları yanıt şöyle; “Öğretmen sıkıntısı var. Kadromuz yok.”
Bunun üzerine öğrenci velileri, çocuklarını ilçe merkezindeki okullara kayıt yaptırıyor. Yani, İsabey Atatürk İlkokulu yakın zamanda sessizliğe bürünecek. Bu zihniyetle birkaç yıl sonra da kapanır gider..
Böyle bir gerekçe olabilir mi? Bu ülkede öğretmen sıkıntısı olur mu hiç? Atanamayan binlerce öğretmen var.
Bana göre, köy okullarını kapatan zihniyet yine hortladı. 2002 yılında Türkiye genelinde 3 milyon 275 bin 458 öğrenci köy okullarına gidiyormuş. 2022’de bu rakam sadece 609 bin 137. 2023’te rakam düşmeye devam edecek.
Milyonlarca öğrenci taşımalı eğitim sistemine mahkum edildi. Yapmayın. Kırsal kesimde başta gençler olmak üzere insanların kentlere kaçması için elinizden geleni yapıyorsunuz. Yapmayın lütfen. Bu çağda, “Kadromuzda öğretmen yok” demek ne demek..
Ülkemizde en fazla tartışılan konuların başında eğitim sistemi geliyor. Ekonomik sıkıntılardan sonra belki de halkın en önemli gündem maddesi eğitim.
Eğitim sistemimiz sürekli tartışılıyor, sık sık müfredat ve sistem değişiyor. Öğrenci velileri şaşkın. Okulların açılmasına sayılı günler kaldı. Yaşanacak ekonomik sıkıntalar bir yana öyle enterasan gelişmeler oluyor ki, şaşırmamak elde değil. Köy okullarını kapatan zihniyet yine hortladı. Eskiden belde, günümüzde büyükşehir olduğumuz için mahalle olan yerleşim yerlerinin okulları da yavaş yavaş kapanma yolunda..
Nasıl mı? Şöyle izah edeyim. Çal’ın İsabey Mahallesi’ndeki Atatürk İlkokulu’nda bu yıl 2 ve 3.sınıflar birleştirilmiş. Veliler, okula gidiyor ve soruyor; “Bir öğretmen aynı anda iki sınıfa nasıl ders anlatacak?”
Aldıkları yanıt şöyle; “Öğretmen sıkıntısı var. Kadromuz yok.”
Bunun üzerine öğrenci velileri, çocuklarını ilçe merkezindeki okullara kayıt yaptırıyor. Yani, İsabey Atatürk İlkokulu yakın zamanda sessizliğe bürünecek. Bu zihniyetle birkaç yıl sonra da kapanır gider..
Böyle bir gerekçe olabilir mi? Bu ülkede öğretmen sıkıntısı olur mu hiç? Atanamayan binlerce öğretmen var.
Bana göre, köy okullarını kapatan zihniyet yine hortladı. 2002 yılında Türkiye genelinde 3 milyon 275 bin 458 öğrenci köy okullarına gidiyormuş. 2022’de bu rakam sadece 609 bin 137. 2023’te rakam düşmeye devam edecek.
Milyonlarca öğrenci taşımalı eğitim sistemine mahkum edildi. Yapmayın. Kırsal kesimde başta gençler olmak üzere insanların kentlere kaçması için elinizden geleni yapıyorsunuz. Yapmayın lütfen. Bu çağda, “Kadromuzda öğretmen yok” demek ne demek..
