Mustafa KAYA

Mustafa KAYA

604 Yazı

(EKOPOLİTİK) YAŞASIN TIP BAYRAMI VE; “HER DOKTOR BİR CHE’DİR”

**SAĞLIKÇILAR ‘TIP BAYRAMI’NDA GREVDE, 14 MART TIP BAYRAMI; ÖNCE İŞGALİ PROTESTO GÜNÜDÜR. TABİP ODASI BAŞKANLARI’NIN ORTAK ADAYI; “FAZIL NECDET ARDIÇ”, ‘ASKERİ DARBELERİN ASKER MUHALİFLERİ’NDEN 12 MART EYLEMİ…

Türkiye’de 14 Mart yüz yıldır “Tıp Bayramı” olarak kutlanıyor ancak bu yıl bu bayram yine, sağlık çalışanlarının yaşadığı sorunlarla öne çıkıyor. Yaşanan bu sorunlar nedeniyle pek çok sağlık meslek örgütü 14 Mart haftasında greve başladı.



Türk Tabipleri Birliği, 14 ve 15 Mart’ta acil sağlık hizmetleri haricinde iş bırakma eylemine start verdi. TTB’nin eylemine Türk Diş Hekimleri Birliği, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Dev Sağlık-İş, Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği, Birlik ve Dayanışma Sendikası ile Genel Sağlık-İş de katıldı. Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu ise 14-15-16 Mart tarihlerinde üç gün iş bıraktığını açıkladı. 



SAĞLIKÇILAR ‘TIP
BAYRAMI’NDA GREVDE
14 Mart 1827’de II. Mahmut döneminde, Hekimbaşı Mustafa Behçet’in önerisiyle Türkiye’de ilk cerrahhane, Tıphane-i Amire ve Cerrahhane-i Amire adıyla kuruldu. Bu, modern tıp eğitiminin başladığı tarih olarak kabul edildi. 1919’un aynı gününde ise Tıbbiye öğrencileri İstanbul’un işgaline karşı mücadele başlattı. 14 Mart böylece Tıp Bayramı oldu.
Tıp Bayramı iki yıldır pandeminin gölgesinde geçti. Bu yıl ise normalleşme süreci ve maskelerin büyük ölçüde atılması ile salgın geri planda kaldı. Ancak Türkiye’de başta hekimler olmak üzere sağlık çalışanlarının yaşadığı sorunlar gündemde. Pek çok sağlık meslek örgütü bu sıkıntıları dile getirebilmek için 14 Mart’ta yani ‘Tıp Bayramı’nda greve başladı. (DW Türkçe)



14 MART TIP BAYRAMI; ÖNCE
İŞGALİ PROTESTO GÜNÜDÜR
Evet, 14 Mart 1919’da Tıbbiye öğrencileri İstanbul’un işgaline karşı bir mücadele başlattı. Konuyla ilgili yapılan toplantı “Tıp Bayramı” için değil aslında işgale karşı bir protesto ve mücadele startı idi.  Kısacası 14 Mart’ın bayram olması; “Türkiye’de ilk cerrahhane, Tıphane-i Amire ve Cerrahhane-i Amire” adıyla anılan Tıp Fakültesi’nin kurulmasıyla ilgili değildir. İşte bunun için Tıp Bayramı’nın tarihçesine ışık tutması açısından aşağıda verdiğimiz anekdot önemlidir.



“İstanbul’da padişahın istibdadından kurtuluşun emperyalistlerle işbirliğine girmekten geçmediğinin bilincinde olanlar da vardır ve bunlardan bir kısmı, Osmanlı’da ilk tıp fakültesinin 14 Mart 1827’de açılmış olmasını ‘bahane’ ederek, bu günü kutlama örtüsü altında bir toplantı düzenlerler. Bu toplantıda ne ‘hekimlerin’ veya “tıp eğitiminin” sorunları, ne ülkenin ‘sağlık sorunları’ konuşulur, ne de gece ‘baloya’ gidilir. Dar’ülfünun konferans salonunda düzenlenen törende bir konuşma yapan tıbbiyeli Mahmut Necdet, törene gelen Kızılhaç yetkililerinin ve İngiliz işgal ordusu komutanının gözlerinin içine bakarak şunları söyler: ‘İtiraf ediyoruz ki vatan, bilhassa onun kalbi, beyni olan İstanbul bu dakikada korkunç bir buhran geçiriyor. Ama korkmuyoruz… Buradayız, burada kalacağız… İstanbul bizimdir… Çünkü istiklâl buradadır…’ Aynı anda tıbbiyeli Hikmet de, Mekteb-i Tıbbiye-i Şahanenin iki kulesi arasına büyük bir bayrak asar. Emperyalist işgalciler müdahale eder ve Hikmet yaralanır. Tıbbiyeli Hikmet daha sonra Sivas kongresine katılır.Ve burada Mustafa Kemal’e ‘Paşam... Farz-ı mahal, manda fikrini siz kabul ederseniz, sizi de reddeder, Mustafa Kemal’i vatan kurtarıcısı değil vatan batırıcısı olarak adlandırır ve tel’in ederiz’ diyen de yine Tıbbıyeli Hikmet’tir. Yani 14 Mart her şeyiyle ‘anti-emperyalist’ bir girişimdir ve hekimlerle, tıpla veya sağlıkla ilgisi bir ‘bahaneden’ ibarettir. Bu eylem pekala Sanayi-i Nefise Mektebi’nin (Güzel Sanatlar Okulu) eğitime başladığı 3 Mart (1883) tarihinde de yapılabilirdi ve şimdi belki de ‘3 Mart Sanatçılar Bayramı’ kutluyor olurduk…''



HER DOKTOR BİR CHE’DİR
Fidel ve Che.. Yolları Meksika’da kesişen ve 1959 yılında gerçekleştirdikleri Küba Devrimi ile ölümsüzleşen iki isim.. Fidel Castro üniversite eğitimini hukuk fakültesi öğrenci olarak tamamladı. Öğrenimini Havana Üniversitesinde yaptı ve hukuk doktoru olarak mezun oldu. Ernesto Che Guevara ise Arjantin’de tıp eğitimi aldı ve doktor oldu. İkisi de mesleklerini yapmadılar. “Biz halkın kölesiyiz ve halk için varız” dediler ve ömürleri boyunca “eşitlik, özgürlük, adalet, hukuk ve insan hakları” için savaştılar. İşte onun içindir ki; kendi kişisel ihtiyaçlarını fazlasıyla karşılayabilecekleri mesleklerini, yani  “avukatlığı ve doktorluğu” bir yana bırakıp, Granma Teknesi ile Küba sahillerine çıkarak bir devrimin kıvılcımını yakmaktan hiç çekinmediler. Ancak bu iki devrimci öncünün yolları 1965’de “Devrimciye görev devrim yapmaktır” diye ülkeden ayrılan ve önce Kongo sonra da Bolivya’daki devrimci hareketlere destek veren Ernesto Che Guevara’nın ölümü ile 1967 yılında ayrıldı. Che doktorluk mesleğini yanından hiç ayırmadığı eczane çantası ile; Kongo ve Bolivya’daki gerilla mücadelesi sırasında hep kullandı. Yaralanan arkadaşlarına tedavi ve ilk yardım müdahalelerini hep o yaptı.



İşte onun içindir ki; bu dünyada yaşayan her avukat biraz Fidel Castro, her doktor da biraz Che Guevara’dır. Ve Onların ruhuna sahiptir.” Bunun içindir ki ve bize göre; “insanları yaşatma mücadelesinde her doktor birer Che’dir.” Ve bu Tıp Bayramı’nda grevde olan bütün hekimler ve sağlıkçılar “Zafere Kadar Mücadele” (Hasta la Victoria Siempre) diyen birer Che Guevara’dır…



TABİP ODASI BAŞKANLARI’NIN
ORTAK ADAYI; “FAZIL NECDET ARDIÇ”
Nisan ayında yapılması planlanan Denizli Tabip Odası Genel Kurul’u öncesi başkanlık için adaylığını ilk açıklayan isim PAÜ eski Rektörü Prof Dr Fazıl Necdet Ardıç oldu. Çağdaş Hekimler Grubu’nun adayı olan Ardıç Denizli Gazeteciler Cemiyetin’de düzenlediği basın toplantısıyla neden aday olduğunu açıkladı. 3 Tabip Odası Başkanı ile birlikte basının karşısına çıkan PAÜ Hastanesi Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Fazıl Necdet Ardıç; Denizli Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Rıza Hakan Erbay, odanın eski başkanı Prof. Dr. Gökhan Önem ve Dr. Meral Alten ile birlikte düzenlediği basın toplantısında hekimlerin yaşadığı sorunlara dikkat çekti. Ardıç, “Denizli Tabip Odası yönetimi’nde görev alacak arkadaşlarımızla birlikte projelerimizi 14 Mart Tıp Bayramı haftasında düzenleyeceğimiz tanıtım toplantısında anlatacağız” dedi.



ARDIÇ’IN TANITIM TOPLANTISI BU HAFTA!
Uzmanlık alanında tanınmış ve bilinen bir doktor olan Fazıl Necdet Ardıç; Viyana’daki Avrupa Kulak Burun Boğaz Akademisi Yeterlilik Sınavları’nda Jüri üyesi olarak davet edildi. Ve Denizli ile PAÜ adının Tıp Dünyası’nda anılmasını sağladı. Ayrıca işitme engelli bir çocuğa yaptığı “Denizli’nin ilk biyonik kulak ameliyatı” ile de önemli bir başarıya imza atan Ardıç’ın bu hafta gerçekleştireceği tanıtım toplantısı merakla bekleniyor.



‘ASKERİ DARBELERİN ASKER
MUHALİFLERİ’NDEN 12 MART EYLEMİ
Askeri Darbelerin Asker Muhalifleri Derneği (ADAM-DER), 12 Mart Darbesi’nin yıldönümünde “tüm darbeleri” kınamak için bir basın açıklaması eylemi düzenledi. Açıklama Erenköy Kuşluk Parkı’nda Kadıköy Belediyesi tarafından yaptırılan 12 Mart’ın ünlü işkence merkezi Ziverbey Köşkü karşısındaki “İşkence Görenlere Saygı Anıtı” önünde gerçekleştirildi. Eyleme ADAMDER Başkanı Çetin Ali Nergiz ve dernek yönetimi (Denizli’den Şirin Avcı da) tam kadro olarak katıldı. ADAM-DER’in 12 Mart 1971 askeri darbesinin yıldönümü gerekçesi ile düzenlenen protesto eyleminde, bir basın bildirisi okundu. Açıklamada, 1961 Anayasası ile güvence altına alınan hak ve özgürlükleri yok etmek için düzenlenen faşist darbenin üzerinden 51 yıl geçtiği ancak saldırıların bitmediği belirtildi. '1961 Anayasası'nı bu ülkenin insanlarına çok görenlerin, 12 Mart darbesi ile elde edemediklerini, 12 Eylül 1980 darbesi ve 1982 Anayasası ile elde etmek istediği' kaydedilen açıklamada, bugün ise Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi adı altında kurulan tek adam rejimi ile devletin tüm kurumlarının yetkilerinin bir tek kişinin elinde olduğu ifade edildi. Ve bu sistemin adeta yeni bir darbe dönemini çağrıştırdığına vurgu yapıldı. ADAM-DER’in eylemi darbelere kurban giden insanlara saygı duruşu ve “Tüm darbeleri lanetliyoruz, mücadeleyi sürdüreceğiz” andı ile sona erdi.
fixed-whatsapp-icon