**“ATAR, PAÜ’NÜN BİLİM YÜZÜ”, O BİR İNTERNET FENOMENİ, “CARETTA TUBA’NIN” TAKİPÇİ SAYISI 6 MİLYONU GEÇTİ, BU BAŞARILARA EN ÇOK REKTÖR KUTLUHAN SEVİNDİ, SÜLEYMAN BOZ’DAN ÇARPICI BİR YAZI; ÜNİVERSİTELERDE “YILMAZ GÜNEY SİNEMASI ÜZERİNE TEZLER”, EN YAKICI ÜÇLÜ VE “DGC’DEN ÇOK ANLAMLI BİR SERGİ”..
Geçtiğimiz ay; Dünya’da ve Türkiye’de üniversiteler için önemli bir kriter olan “AD Scientific Index-2022’nin Turkey Top 10.000 Scientists” listesine Pamukkale Üniversitesi’nden 3 Akademisyen girerek ilk 500 arasında yer almıştı.
PAÜ’DE AKADEMİK VE
BİLİMSEL BAŞARI DEVRİ
Türkiye’deki üniversite ve kurumlardan 10 bin akademisyenin, aldığı atıf sayılarına göre sıralandığı listede PAÜ’lü Öğretim Üyeleri; PAÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Necip Atar 81’inci sırada yer bulurken, yine PAÜ’den öğretim üyesi Prof. Dr. Latif Elçi 124’üncü ve Prof. Dr. Erkan Yüce 433’üncü olmuştu.
NECİP ATAR; “PAÜ’NÜN BİLİM YÜZÜ”
Uluslararası sıralama kuruluşu AD Scientific Index’in Google Scholar açık profillerine göre AD Scientific Index-2022 “Turkey Top 10.000 Scientists” listesi yayınlandı. 212 ülke ve 14.110 üniversitedeki 712.000 akademisyen, gerçekleştirdiği bilimsel çalışmaların aldığı atıf sayılarına göre değerlendirildi ve ülkeler bazında listelendi. Türkiye adresli üniversite ve kurumlardaki en çok atıf alan, ilk 10 bin akademisyeni gösteren listede yer alan Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Rektör Yardımcısı ve Mühendislik Fakültesi Kimya Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Necip Atar, 10 bin akademisyen içerisinde 81’inci bilim insanı olarak yüzde 1’lik dilime girmişti.
PAÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Latif Elçi listede 124’üncü; Mühendislik Fakültesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erkan Yüce ise 433’üncü olarak bilimsel çalışmaları ile Türkiye’den en fazla atıf alan ilk 500 akademisyen arasında yer alan isimler olmuştu. PAÜ’nün başarılı Rektör Yardımcısı Necip Atar daha önce de nanoteknoloji alanında gerçekleştirdiği çalışmalardan dolayı “TÜBA Üstün Başarılı Bilim İnsanı” ödülüne layık görülmüştü. Babadağlı Rektör Yardımcısı Necip Atar “Babadağlı iş adamları ve iş çevrelerinin” de PAÜ’deki sevilen bilim yüzü olarak dikkat çekiyor.
“CARETTA CARETTA TUBA’NIN”
TAKİPÇİ SAYISI 6 MİLYONU GEÇTİ
Köyceğiz Gölü ile Akdeniz’in buluşma yeri olan İztuzu Plajı’nda yaralı halde bulunduktan sonra uydu takip cihazı takılıp 28 Ağustos 2019'da tekrar denize bırakılan 'Caretta Caretta' cinsi deniz kaplumbağası Tuba, 15 bin kilometre yol kat etti. Tuba, ilk yıl Yunanistan'a oradan da Malta açıklarına ulaştı. Şu sıralarda da Adriyatik Denizi’nde Hırvatistan açıklarında olan Tuba'nın yolculuğu 6 milyondan fazla kişi tarafından izlendi. Pamukkale Üniversitesi'nin kuruluşu olan İztuzu Plajı'ndaki Deniz Kaplumbağası Araştırma Kurtarma Rehabilitasyon Merkezi (DEKAMER), Caretta Caretta türü deniz kaplumbağaları üzerindeki araştırmalar yapan bir bilim merkezi. Bölgede (Gökbel’de) yaralı bulunan kaplumbağalar bu merkezde tedavi edilerek tekrar doğal yaşam alanları olan denize bırakılıyor.
O EN ÇOK TAKİP EDİLEN PAÜ’LÜ FENOMEN!
Tuba’nın öyküsü 2019 yılında başladı. Aynı yıl yaralı bulunan bir Caretta Carette türü deniz kaplumbağasına Tuba adı verildi. DEKAMER'de tedavi edilen 25 ile 30 yaşlarında olduğu tahmin edilen dişi iribaş deniz kaplumbağası Tuba, üzerine uydu takip cihazı takılarak 28 Ağustos 2019'da tekrar İztuzu Plajı'ndan denize bırakıldı. Geçen 2,5 yıllık sürede Tuba, 15 bin kilometre yol kat ederek Adriyatik Denizi'ne ulaştı. Tuba'nın rotasını gösteren harita ise 6 milyondan fazla görüntülenip izlendi. Bazı Caretta Caretta’ların İztuzu’da yumurtladıktan sonra, Akdeniz’i baştan başa kat ederek Atlas Okyanusu’na ulaştığı ve buradan da Meksika Körfezine kadar bir yolculuk sürdürdüğü biliniyor. PAÜ’ye bağlı DEKAMER’in Bilimsel Koordinatörü Öğretim Görevlisi Doğan Sözbilen 16 ‘Caretta’yı takip ettiklerini, bunların içinde en ünlüsünün ise Tuba olduğunu söyledi.
Doğan Sözbilen, “Kaplumbağa Tuba 15 bin kilometreden fazla yol kat etti; Yunanistan, İtalya, Bosna Hersek, Arnavutluk, Karadağ, Malta ve en son Hırvatistan açıklarında yolculuğunu sürdürüyor. Tuba uydu takip cihazıyla izlenen kaplumbağalar arasında en ünlüsü ve en tanınanı. Onu bu yolculukta izleyen sayısı 6 milyonu geçti” dedi.
BU BAŞARILARA EN ÇOK REKTÖR KUTLUHAN SEVİNDİ
PAÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kutluhan ise 3 öğretim üyesinin ilk 100 ve ilk 500 içinde yer almasını sevinçle karşıladı. Pamukkale Üniversitesi’nin artık bilimsel araştırmalar ve akademik başarılarla ön plana çıktığına dikkat çeken Kutluhan, “Üniversitemiz bünyesinde bilimin farklı alanlarında sürdürülen çalışmaların, sanayi, tarım, teknoloji gibi alanlarda katma değeri ve verimliliği yüksek ürünlere dönüşmesi; tarih, kültür, sanat gibi alanlar ise Ülkemizin turizm potansiyelini yükseltmesi Üniversitemizin tüm fertleri gibi beni de oldukça mutlu etmektedir. Akademisyenlerimiz, yaptıkları bu çalışmalarla bir yandan bu tür faydalar sağlarken, diğer taraftan da bir sonraki bilimsel çalışmalara ışık tutmaktadır” dedi.
SÜLEYMAN BOZ’DAN ÇARPICI BİR YAZI;
Yılmaz Güney'in sineması, edebiyatı, sanatı, sınıfsal mücadeleye katkısı gündemden hiç düşmedi. Her ne kadar adı, eserleri üzerindeki baskılar, sansürler sürse de egemenler yine de onun adını silemediler. Türkiye üniversitelerinde onun sineması, edebiyatı, sanatı üzerine birçok akademik yüksek lisans ve doktora tez çalışmaları yapıldı. Araştırma Kitapları yayınlandı. Denizlili Mimar Yazar Süleyman Boz; Güney Kültür Sanat Edebiyat Dergisi’nin 99.sayısında “Yılmaz Güney Sineması” üzerine Türkiye Üniversitelerinde yazılan tezler hakkında yazdı.
ÜNİVERSİTELERDE “YILMAZ GÜNEY
SİNEMASI ÜZERİNE TEZLER”…
Denizli’de çarpıcı “kültür, sanat, edebiyat ve politika” yazıları ile tanınan mimarlar odası eski başkanı ve belediye meclis üyesi Süleyman Boz’un yazısı ilgiyle karşılandı. Boz’a göre; yayınlanan bu dosya Türkiye’de ilk defa Yılmaz Güney Sineması ve Kitapları üzerine tezleri dikkat çeken bir dosya.. (Meraklıları “Türkiye Üniversitelerinde Yılmaz Güney Sineması Üzerine Tezler” başlığı ile yayınlanan bu dosya yazının yer aldığı Güney Dergisi’nin 99. sayısını internetten siparişle edinebilir)
EN YAKICI ÜÇLÜ VE..
Onlar Denizli’de fotoğrafın “üç silahşörü” olarak tanınır ve bilinir. Biz kalemşörlere göre ise fotoğraf sanatının “vizörşörleri’dir” onlar. Ya da; “Mahşerin Üç Atlısı.” Aslında onları birleştiren ve aynı “işle, sanatla ve hobiyle” uğraşmalarına yol açan aşk, yani sevda “fotoğraf çekme tutkusu ile deklanşör sesinden” başka bir şey değildir. Cengiz Akhisar, Muhammet Karaçay ve Zeki Akakça’yı tanımayanınız yoktur sanırım. Onlar Denizli için candır, fotoğrafın büyüsü ile gelen birer heyecandır. Evet, sözü bu “Bu kadrajda fotoğraf sanatçıları var!” temasından açmışken Nam-ı değer Foto Cengiz, yani Cengiz Akhisar’ın pek yakında Denizli Metropol İnternet Kanalında “Fotoğrafın Dili Olsa!” isimli ilginç bir programa başlayacağını da duyurmadan geçemeyeceğiz.. Sakın kaçırmayın.
“DGC’DEN ÇOK ANLAMLI BİR SERGİ”
Denizli Gazeteciler Cemiyeti “10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü” nedeniyle anlamlı bir sergi düzenliyor. DGC Başkanı Muhammet Karaçay konuyla ilgili yaptığı duyuruda “Vefat eden başkanlarımızı ve üyelerimizin anılarını yaşatmak adına ‘Vefa Fotoğraf Sergisi’ düzenliyoruz. Sergimiz; Hüsnü Okumuş, Abdülgaffar Nemutlu, Kemal Tartılacı, Sedat Acar, Ferruh Ölmez, İlyas Haytan, İsmail Akça, Mehmet Yiğit, Kenan Şahan, İsmail Aydın, Muhittin Şen, Sebahattin Yaman, Fahri Karaca, Yaşar Akın, İsmail Hakkı Emekçioğlu, Nuri Sözkesen, İsmet Mumcular, Ali İpek ve Erol Kes’in çektikleri fotoğraflardan oluşacaktır. Sergide; fotoğraf çekmeyen vefat eden başkan ve üyelerimizin tek fotoğrafları yer alacaktır. Köklü bir basın geçmişine sahip Denizli ve DGC bu sergi ile Türkiye’de bir ilki gerçekleştirecektir” dedi. DGC Vefa Fotoğraf Sergisi 7-13 Ocak 2022 tarihlerinde Denizli Büyükşehir Belediyesi Turan Bahadır Sergi Salonu’nda açık kalacak. (Tebrikler Muhammet Karaçay, emeğinize sağlık)
MUSTAFA KAYA'NIN KÖŞE YAZISINI BURADAN DİNLEYEBİLİRSİNİZ...
Geçtiğimiz ay; Dünya’da ve Türkiye’de üniversiteler için önemli bir kriter olan “AD Scientific Index-2022’nin Turkey Top 10.000 Scientists” listesine Pamukkale Üniversitesi’nden 3 Akademisyen girerek ilk 500 arasında yer almıştı.
PAÜ’DE AKADEMİK VE
BİLİMSEL BAŞARI DEVRİ
Türkiye’deki üniversite ve kurumlardan 10 bin akademisyenin, aldığı atıf sayılarına göre sıralandığı listede PAÜ’lü Öğretim Üyeleri; PAÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Necip Atar 81’inci sırada yer bulurken, yine PAÜ’den öğretim üyesi Prof. Dr. Latif Elçi 124’üncü ve Prof. Dr. Erkan Yüce 433’üncü olmuştu.
NECİP ATAR; “PAÜ’NÜN BİLİM YÜZÜ”
Uluslararası sıralama kuruluşu AD Scientific Index’in Google Scholar açık profillerine göre AD Scientific Index-2022 “Turkey Top 10.000 Scientists” listesi yayınlandı. 212 ülke ve 14.110 üniversitedeki 712.000 akademisyen, gerçekleştirdiği bilimsel çalışmaların aldığı atıf sayılarına göre değerlendirildi ve ülkeler bazında listelendi. Türkiye adresli üniversite ve kurumlardaki en çok atıf alan, ilk 10 bin akademisyeni gösteren listede yer alan Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Rektör Yardımcısı ve Mühendislik Fakültesi Kimya Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Necip Atar, 10 bin akademisyen içerisinde 81’inci bilim insanı olarak yüzde 1’lik dilime girmişti.
PAÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Latif Elçi listede 124’üncü; Mühendislik Fakültesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erkan Yüce ise 433’üncü olarak bilimsel çalışmaları ile Türkiye’den en fazla atıf alan ilk 500 akademisyen arasında yer alan isimler olmuştu. PAÜ’nün başarılı Rektör Yardımcısı Necip Atar daha önce de nanoteknoloji alanında gerçekleştirdiği çalışmalardan dolayı “TÜBA Üstün Başarılı Bilim İnsanı” ödülüne layık görülmüştü. Babadağlı Rektör Yardımcısı Necip Atar “Babadağlı iş adamları ve iş çevrelerinin” de PAÜ’deki sevilen bilim yüzü olarak dikkat çekiyor.
“CARETTA CARETTA TUBA’NIN”
TAKİPÇİ SAYISI 6 MİLYONU GEÇTİ
Köyceğiz Gölü ile Akdeniz’in buluşma yeri olan İztuzu Plajı’nda yaralı halde bulunduktan sonra uydu takip cihazı takılıp 28 Ağustos 2019'da tekrar denize bırakılan 'Caretta Caretta' cinsi deniz kaplumbağası Tuba, 15 bin kilometre yol kat etti. Tuba, ilk yıl Yunanistan'a oradan da Malta açıklarına ulaştı. Şu sıralarda da Adriyatik Denizi’nde Hırvatistan açıklarında olan Tuba'nın yolculuğu 6 milyondan fazla kişi tarafından izlendi. Pamukkale Üniversitesi'nin kuruluşu olan İztuzu Plajı'ndaki Deniz Kaplumbağası Araştırma Kurtarma Rehabilitasyon Merkezi (DEKAMER), Caretta Caretta türü deniz kaplumbağaları üzerindeki araştırmalar yapan bir bilim merkezi. Bölgede (Gökbel’de) yaralı bulunan kaplumbağalar bu merkezde tedavi edilerek tekrar doğal yaşam alanları olan denize bırakılıyor.
O EN ÇOK TAKİP EDİLEN PAÜ’LÜ FENOMEN!
Tuba’nın öyküsü 2019 yılında başladı. Aynı yıl yaralı bulunan bir Caretta Carette türü deniz kaplumbağasına Tuba adı verildi. DEKAMER'de tedavi edilen 25 ile 30 yaşlarında olduğu tahmin edilen dişi iribaş deniz kaplumbağası Tuba, üzerine uydu takip cihazı takılarak 28 Ağustos 2019'da tekrar İztuzu Plajı'ndan denize bırakıldı. Geçen 2,5 yıllık sürede Tuba, 15 bin kilometre yol kat ederek Adriyatik Denizi'ne ulaştı. Tuba'nın rotasını gösteren harita ise 6 milyondan fazla görüntülenip izlendi. Bazı Caretta Caretta’ların İztuzu’da yumurtladıktan sonra, Akdeniz’i baştan başa kat ederek Atlas Okyanusu’na ulaştığı ve buradan da Meksika Körfezine kadar bir yolculuk sürdürdüğü biliniyor. PAÜ’ye bağlı DEKAMER’in Bilimsel Koordinatörü Öğretim Görevlisi Doğan Sözbilen 16 ‘Caretta’yı takip ettiklerini, bunların içinde en ünlüsünün ise Tuba olduğunu söyledi.
Doğan Sözbilen, “Kaplumbağa Tuba 15 bin kilometreden fazla yol kat etti; Yunanistan, İtalya, Bosna Hersek, Arnavutluk, Karadağ, Malta ve en son Hırvatistan açıklarında yolculuğunu sürdürüyor. Tuba uydu takip cihazıyla izlenen kaplumbağalar arasında en ünlüsü ve en tanınanı. Onu bu yolculukta izleyen sayısı 6 milyonu geçti” dedi.
BU BAŞARILARA EN ÇOK REKTÖR KUTLUHAN SEVİNDİ
PAÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kutluhan ise 3 öğretim üyesinin ilk 100 ve ilk 500 içinde yer almasını sevinçle karşıladı. Pamukkale Üniversitesi’nin artık bilimsel araştırmalar ve akademik başarılarla ön plana çıktığına dikkat çeken Kutluhan, “Üniversitemiz bünyesinde bilimin farklı alanlarında sürdürülen çalışmaların, sanayi, tarım, teknoloji gibi alanlarda katma değeri ve verimliliği yüksek ürünlere dönüşmesi; tarih, kültür, sanat gibi alanlar ise Ülkemizin turizm potansiyelini yükseltmesi Üniversitemizin tüm fertleri gibi beni de oldukça mutlu etmektedir. Akademisyenlerimiz, yaptıkları bu çalışmalarla bir yandan bu tür faydalar sağlarken, diğer taraftan da bir sonraki bilimsel çalışmalara ışık tutmaktadır” dedi.
SÜLEYMAN BOZ’DAN ÇARPICI BİR YAZI;
Yılmaz Güney'in sineması, edebiyatı, sanatı, sınıfsal mücadeleye katkısı gündemden hiç düşmedi. Her ne kadar adı, eserleri üzerindeki baskılar, sansürler sürse de egemenler yine de onun adını silemediler. Türkiye üniversitelerinde onun sineması, edebiyatı, sanatı üzerine birçok akademik yüksek lisans ve doktora tez çalışmaları yapıldı. Araştırma Kitapları yayınlandı. Denizlili Mimar Yazar Süleyman Boz; Güney Kültür Sanat Edebiyat Dergisi’nin 99.sayısında “Yılmaz Güney Sineması” üzerine Türkiye Üniversitelerinde yazılan tezler hakkında yazdı.
ÜNİVERSİTELERDE “YILMAZ GÜNEY
SİNEMASI ÜZERİNE TEZLER”…
Denizli’de çarpıcı “kültür, sanat, edebiyat ve politika” yazıları ile tanınan mimarlar odası eski başkanı ve belediye meclis üyesi Süleyman Boz’un yazısı ilgiyle karşılandı. Boz’a göre; yayınlanan bu dosya Türkiye’de ilk defa Yılmaz Güney Sineması ve Kitapları üzerine tezleri dikkat çeken bir dosya.. (Meraklıları “Türkiye Üniversitelerinde Yılmaz Güney Sineması Üzerine Tezler” başlığı ile yayınlanan bu dosya yazının yer aldığı Güney Dergisi’nin 99. sayısını internetten siparişle edinebilir)
EN YAKICI ÜÇLÜ VE..
Onlar Denizli’de fotoğrafın “üç silahşörü” olarak tanınır ve bilinir. Biz kalemşörlere göre ise fotoğraf sanatının “vizörşörleri’dir” onlar. Ya da; “Mahşerin Üç Atlısı.” Aslında onları birleştiren ve aynı “işle, sanatla ve hobiyle” uğraşmalarına yol açan aşk, yani sevda “fotoğraf çekme tutkusu ile deklanşör sesinden” başka bir şey değildir. Cengiz Akhisar, Muhammet Karaçay ve Zeki Akakça’yı tanımayanınız yoktur sanırım. Onlar Denizli için candır, fotoğrafın büyüsü ile gelen birer heyecandır. Evet, sözü bu “Bu kadrajda fotoğraf sanatçıları var!” temasından açmışken Nam-ı değer Foto Cengiz, yani Cengiz Akhisar’ın pek yakında Denizli Metropol İnternet Kanalında “Fotoğrafın Dili Olsa!” isimli ilginç bir programa başlayacağını da duyurmadan geçemeyeceğiz.. Sakın kaçırmayın.
“DGC’DEN ÇOK ANLAMLI BİR SERGİ”
Denizli Gazeteciler Cemiyeti “10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü” nedeniyle anlamlı bir sergi düzenliyor. DGC Başkanı Muhammet Karaçay konuyla ilgili yaptığı duyuruda “Vefat eden başkanlarımızı ve üyelerimizin anılarını yaşatmak adına ‘Vefa Fotoğraf Sergisi’ düzenliyoruz. Sergimiz; Hüsnü Okumuş, Abdülgaffar Nemutlu, Kemal Tartılacı, Sedat Acar, Ferruh Ölmez, İlyas Haytan, İsmail Akça, Mehmet Yiğit, Kenan Şahan, İsmail Aydın, Muhittin Şen, Sebahattin Yaman, Fahri Karaca, Yaşar Akın, İsmail Hakkı Emekçioğlu, Nuri Sözkesen, İsmet Mumcular, Ali İpek ve Erol Kes’in çektikleri fotoğraflardan oluşacaktır. Sergide; fotoğraf çekmeyen vefat eden başkan ve üyelerimizin tek fotoğrafları yer alacaktır. Köklü bir basın geçmişine sahip Denizli ve DGC bu sergi ile Türkiye’de bir ilki gerçekleştirecektir” dedi. DGC Vefa Fotoğraf Sergisi 7-13 Ocak 2022 tarihlerinde Denizli Büyükşehir Belediyesi Turan Bahadır Sergi Salonu’nda açık kalacak. (Tebrikler Muhammet Karaçay, emeğinize sağlık)
MUSTAFA KAYA'NIN KÖŞE YAZISINI BURADAN DİNLEYEBİLİRSİNİZ...
