Enerji sektöründe Türkiye’nin önde gelen özel sektör kuruluşlarından Bereket Enerji, Aydem, Aydem Yenilenebilir Enerji ve Elsan'ın kurucularından ve Aydem Yenilenebilir Enerji Yönetim Kurulu Üyesi, Aydem Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Yağlı İstanbul’da Amerikan Hastanesi’nde mücadele verdiği elim hastalığa yenildi ve hayata veda etti.
Yağlı’nın vefat haberi Aydem Holding ile bağlı kuruluşlarında ve Denizli iş dünyasında büyük üzüntüyle karşılanırken İstanbul, Denizli ve Çal’da çok kalabalık bit katılımla kılınan üç ayrı cenaze namazının ardından Çal Süller’de Pazartesi günü toprağa verildi. Ali Yağlı'nın eşi Nesrin ve kızları Elif, Nesli ve Aslı kılınan cenaze namazlarında en ön sırada saf tuttu ve babalarını son yolculuğunda yalnız bırakmadı.
ÜNİVERSİTE ARKADAŞLIĞINDAN ENERJİ DEVİ’NE BİR BAŞARI ÖYKÜSÜ!
Onlar bu yolculuğa iki arkadaş birlikte çıktılar. Ceyhan Saldanlı ve Ali Yağlı. “Ölüm bizi ayırana dek” şiarı ile iş hayatına daldılar. Gece gündüz çalıştılar. Türlü badireler atlattılar. Bıkmadılar, yılmadılar, yorulmadılar. Denizli ile Egenin gururu bir “enerji devi” yarattılar. Ve birlikte örnek bir başarı öyküsüne imza atan bu ikiliyi ölüm ayırdı. Ali Yağlı 1952 yılında Denizli Çal Süller Beldesi’nde doğdu. 1976 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi İTÜ Elektrik Muhendisliği Fakültesi’nden mezun oldu. İki Denizli'li üniversite arkadaşından (Ceyhan Saldanlı ile) biri olan Ali Yağlı 1980 yılında, Elsan Elektrik Gereçleri Sanayi ve Ticaret AŞ’nin kurucularından oldu. Yağlı, 1995 yılından itibaren Bereket Enerji, Aydem Şirketleri, Gediz Elektrik ve Aydem Yenilenebilir Enerji’nin kuruluşunda yer aldı. Yağlı, 40 yıllık arkadaşı (Aydem Holding Yönetim Kurulu Başkanı) Ceyhan Saldanlı ile birlikte Aydem Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı görevini de sürdürüyordu. Evli ve üç çocuk babası Ali Yağlı ortağı Ceyhan Saldanlı ile birlikte Türkiye’nin elektrik üreten ilk özel şirket Hidro Elektrik Santralleri (HES) ve barajlarını kurdu. Bugün 20’nin üzerinde HES, RES, GES ve Termik santral ile İzmir,Manisa, Denizli, Aydın ve Muğla’da elektrik dağıtım şirketlerini bünyesinde barındıran bir enerji devinin kuruluşuna imza attı.
GAZETECİ CELAL KAZDAĞLI ALİ YAĞLI’NIN ARDINDAN YAZDI;
“DENİZLİ’YE ALDIĞINDAN FAZLASINI VERDİ”
Ben; Ali Yağlı’dan çok önce tanıdım Ceyhan Saldanlı’yı. Bizi buluşturan isim Muzaffer Arıcı’ydı. Muzaffer Arıcı Ekrem Pakdemirli’yle birlikte Mesut Yılmaz’ın Başbakan Yıldırım Akbulut karşısında ANAP genel başkanı olmasında kritik bir rol oynamıştı, 1991 yılında. Başbakanlık görevini üstlenen Mesut Yılmaz bunu karşılıksız bırakmamış Muzaffer Arıcı’yı Enerji Bakanı olarak kabineye almıştı. Muzaffer Arıcı kısa süren Enerji Bakanlığı’nda en radikal kararı aldı ve uyguladı.
“BİZİ MUZAFFER ARICI TANIŞTIRDI”
Türkiye’de ilk kez elektrikte özelleştirmeye gitti. Turgut Özal Başbakan iken bunu çok istemiş ama yapamamıştı. Özal’ın Cumhurbaşkanı, Yılmaz’ın Başbakan olduğu sırada bunu ilk gerçekleştiren kişi Enerji Bakanı Muzaffer Arıcı’ydı. O güne kadar kamunun tekelinde olan elektrik hizmetine talip olan ise Ceyhan Saldanlı ve Ali Yağlı’nın 1991 yılında kurduğu Aydem Perakende ve Dağıtım Şirketleri’ydi. İki ortak Aydın, Denizli ve Muğla bölgesinin elektrik dağıtım hizmetini o sırada üstlendiler.
ÜÇÜ DE AYNI FAKÜLTE MEZUNU
Muzaffer Arıcı, Ceyhan Saldanlı ve Ali Yağlı’yı buluşturan yegane şey üçünün de elektrik mühendisi diploması ile İTÜ’den (İstanbul Teknik Üniversitesi) mezun olmalarıydı. Arıcı onlardan bir kuşak öndeydi. Ceyhan Saldanlı ve Ali Yağlı beklemedikleri bir anda önlerine çıkan bu fırsatı çok iyi değerlendirdi. 1995 yılında Aydem yenilenebilir enerjiyi kurdular. Yenilenebilir enerjiyi işin merkezine alıp hidroelektrik, rüzgar, jeotermal ve biyogaz kaynaklarından enerji üretmeye başladılar. Şirket kısa sürede AYDEM Holding’e dönüştü. Aydın, Denizli, Muğla bölgesinin elektrik dağıtım hizmetine İzmir ve Manisa’yı da dahil ederek 5 ilde 6 milyon müşteriye hizmet etmeye başladılar. İlk yıllarda Ankara’ya gelen hep Ceyhan Saldanlı’ydı. Muzaffer Arıcı ile birlikte Saldanlı’nın kullandığı arabasıyla bir kaç kez Ankara-Denizli arasında gidip geldik. AYDEM’e yaptığımız ziyaretlerde Ceyhan Saldanlı ile görüşür, konuşurduk. Ali Yağlı’yı bilirdim ama o dönem hiç karşılaşmadım. Sorduğumda “O hep sahada olur, işin başında durur” derlerdi.
BİZDEN ÖNCE EŞLERİMİZ ARKADAŞ OLDU
DRT’yi kurmak için Denizli’ye geldikten bir süre sonra tanıdım Ali Yağlı’yı. Esasen biz karşılaşmadan epey önce eşlerimiz Güneş ve Nesrin tanışmış dost olmuşlardı. Zümrütevler’de Nesrin ve Ali Yağlı’yla komşuyduk. Nesrin ve Güneş bir birlerine gider gelirler, çocuklarımız birlikte basket oynar, Pamukkale’ye caz konserine gider; Ali Yağlı ile ben çok az buluşurduk. İkimiz de işkoliktik, ev, komşuluk, arkadaşlık yerine işimize odaklıydık.
ENERJİ BAKANININ KRİTİK DENİZLİ ZİYARETİ
Hilmi Güler o sıra Enerji Bakanıydı ve Denizli’ye gelecekti. Denizli’ye gelen bakanları, siyasetçileri, üst düzey yöneticileri, bürokratları, iş insanlarını ve sanatçıları DRT ekranında misafir etmeyi alışkanlık haline getirmiştik. Öğrencilik yıllarımızda karşı kutuplarda yer alıp birbirimizle taşlı sopalı kavga ettiğimiz Muhsin Yazıcıoğlu’yla hapisten çıktığı 80’li yılların sonunda kucaklaşmış, milletvekili olduktan sonra da çok yakın dost olmuştuk. Denizli’ye geldiğinde onu çıkarmıştık ekrana. Uzun süre sohbet etmiştik DRT’de. Meslekte 40. Yılını Yankı Dergisi’nde kapak konusu yaptığımız Metin Toker’le Pembe Köşk’te çalışırken bize çay servisi yapan eşi Özden Toker Denizli ziyaretinde DRT’nin konuğuydu. Enerji Denizli için kritik bir konuydu. Denizli’nin hükümetten çözüm ya da yardımını beklediği pek çok alan vardı. Onların gündeme getirilmesi gerekiyordu. Ben doğrusu konu üzerinde çalışmak için Ali Yağlı’dan destek alabileceğimi düşünüyordum. O her zaman olduğu gibi işinin başında, sahadaydı. Ceyhan Saldanlı üşenmedi DRT’ye kadar geldi. İki saati aşkın birlikte çalıştık. Türkiye’nin enerjide içinde bulunduğu durum, Denizli’nin enerji konusundaki yol haritası, çıkmazları, ihtiyaçları, hükümetin enerji politikaları ile şehrin beklentileri arasındaki farkın azaltılması için alınması gereken tedbirler ve işbirliklerinin boyutları gibi konular üzerine ciddi bir çalışma yaptık. Ben röportaja hazırdım. Konu çok kapsamlı ve eşelenmesi gerekiyordu. Bakanlar ya da siyasetçiler Anadolu şehirlerine gittiklerinde yerel televizyonlara çıkıyorlar ama şöyle bir selam verip kaçmak istiyorlardı. Parti teşkilatları da televizyonda geçen zamanı kayıp olarak görüyorlardı. Yayına başladığımızda Bakan Hilmi Güler önce genel bildik cümlelerle konuştu; sorular arka arkaya gelmeye başlayıp, söylediklerine karşı argümanlarla itiraz ettikçe birden kendisini toparlayıp tam anlamıyla yayına konsantre oldu. 20 dakikada biter diye başladığı yayın 90 dakika sürdü ve Denizli’nin enerjiyle ilgili her sorunu ve talebi dile getirildi. Bakan Hilmi Güler ve Ceyhan Saldanlı yayından en çok memnun kalan iki kişiydi.
DENİZLİ’YE ALDIĞINDAN FAZLASINI VERDİ
AYDEM’de hep önde görünen, sahnede olan Ceyhan Saldanlı’ydı ama arkada asıl işi yapan isim Ali Yağlı’ydı. Enerjinin tarihini yazan adamdı. Denizli’de elektriğin sadece hikayesini yazmakla kalmadı, koca bir şehrin, bölgenin dönüşümünün, üretiminin, bize hayatı sevdiren sokaklardaki o aydınlığın arkasındaki imza oldu. Bizler gibi sokağın coşkusuna kendini bırakıp, keyif sürmek yerine, çamurlu ayakkabısı, terli gömleğiyle işinin başındaydı hep; gecenin sakinliği gündüzün curcunası demeden. Hayatının merkeziydi O’nun için doğup büyüdüğü şehir. Aldığından fazlasını verdi Denizli’ye.
HARİKULADE BİR EŞ VE ÜÇ KIZ
Ali Yağlı AYDEM’in arkasını, önünü toparladı hep. Nerde bir sorun varsa oradaydı. Sistemin bir makine gibi çalışmasına adadı hayatını. Ali Yağlı’nın hayatında 4 kadın oldu, eşi Nesrin ve kızları Elif, Nesli ve Aslı. Evde sadece eksiği, gediği derleyip toparlamak düşmedi Nesrin’in payına. Resme olan yeteneğinin kazandırdığı sanatçı ruhuyla Nesrin’in eve kattığı dokunuş kızlarda bambaşka bir havanın ve estetik kaygının oluşmasını sağladı. Kızların üçü de Denizli Anadolu Lisesi’nden iyi bir eğitim aldılar, üniversite için iki büyük şehre gittiler. Bilkent Elektrik mezunu Fatma Elif Yağlı AYDEM Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olarak babasının yerini doldurmaya çalışıyor. Kendisi gibi İTÜ Elektrik mezunu olan Aslı İtalya’da küresel bir deneyim kazanıyor, mühendislik yerine sosyal bilimleri tercih eden Sabancı mezunu Nesli bizim sokakta bir yandan çocuğunu büyütürken, bir yandan da İstanbul’da kendine yeni bir hayat alanı açıyor. Ali Yağlı hiç öne çıkmadan, kendini bize göstermeden, Denizli’ye çok şey kattı, bize çok şey bıraktı gitti. Benim ve pek çok insan için O, hayata geçirdiği bir büyük destanın kahramanıydı. Kahramanlar yok sayıldığında ölmüş olmazlar, öldüklerinde unutulmazlar; gönüllerin efendisi, yarattığı destanın kahramanı olarak yaşamaya devam ederler. Ali Yağlı her yanan ışıkta, çalışan her alette varlığını bize gösterecek, yaşamaya devam edecek.
Evet, usta gazeteci Celal Kazdağlı’nın da dediği gibi “Ali Yağlı hiç öne çıkmadan, kendini bize göstermeden, Denizli’ye çok şey kattı, bize çok şey bıraktı gitti.” O’ Denizlili enerji devinin “komutan yardımcısı” idi. Ruhu şad olsun ışıklar içinde yıldızlarla uyusun…
Yağlı’nın vefat haberi Aydem Holding ile bağlı kuruluşlarında ve Denizli iş dünyasında büyük üzüntüyle karşılanırken İstanbul, Denizli ve Çal’da çok kalabalık bit katılımla kılınan üç ayrı cenaze namazının ardından Çal Süller’de Pazartesi günü toprağa verildi. Ali Yağlı'nın eşi Nesrin ve kızları Elif, Nesli ve Aslı kılınan cenaze namazlarında en ön sırada saf tuttu ve babalarını son yolculuğunda yalnız bırakmadı.
ÜNİVERSİTE ARKADAŞLIĞINDAN ENERJİ DEVİ’NE BİR BAŞARI ÖYKÜSÜ!
Onlar bu yolculuğa iki arkadaş birlikte çıktılar. Ceyhan Saldanlı ve Ali Yağlı. “Ölüm bizi ayırana dek” şiarı ile iş hayatına daldılar. Gece gündüz çalıştılar. Türlü badireler atlattılar. Bıkmadılar, yılmadılar, yorulmadılar. Denizli ile Egenin gururu bir “enerji devi” yarattılar. Ve birlikte örnek bir başarı öyküsüne imza atan bu ikiliyi ölüm ayırdı. Ali Yağlı 1952 yılında Denizli Çal Süller Beldesi’nde doğdu. 1976 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi İTÜ Elektrik Muhendisliği Fakültesi’nden mezun oldu. İki Denizli'li üniversite arkadaşından (Ceyhan Saldanlı ile) biri olan Ali Yağlı 1980 yılında, Elsan Elektrik Gereçleri Sanayi ve Ticaret AŞ’nin kurucularından oldu. Yağlı, 1995 yılından itibaren Bereket Enerji, Aydem Şirketleri, Gediz Elektrik ve Aydem Yenilenebilir Enerji’nin kuruluşunda yer aldı. Yağlı, 40 yıllık arkadaşı (Aydem Holding Yönetim Kurulu Başkanı) Ceyhan Saldanlı ile birlikte Aydem Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı görevini de sürdürüyordu. Evli ve üç çocuk babası Ali Yağlı ortağı Ceyhan Saldanlı ile birlikte Türkiye’nin elektrik üreten ilk özel şirket Hidro Elektrik Santralleri (HES) ve barajlarını kurdu. Bugün 20’nin üzerinde HES, RES, GES ve Termik santral ile İzmir,Manisa, Denizli, Aydın ve Muğla’da elektrik dağıtım şirketlerini bünyesinde barındıran bir enerji devinin kuruluşuna imza attı.
GAZETECİ CELAL KAZDAĞLI ALİ YAĞLI’NIN ARDINDAN YAZDI;
“DENİZLİ’YE ALDIĞINDAN FAZLASINI VERDİ”
Ben; Ali Yağlı’dan çok önce tanıdım Ceyhan Saldanlı’yı. Bizi buluşturan isim Muzaffer Arıcı’ydı. Muzaffer Arıcı Ekrem Pakdemirli’yle birlikte Mesut Yılmaz’ın Başbakan Yıldırım Akbulut karşısında ANAP genel başkanı olmasında kritik bir rol oynamıştı, 1991 yılında. Başbakanlık görevini üstlenen Mesut Yılmaz bunu karşılıksız bırakmamış Muzaffer Arıcı’yı Enerji Bakanı olarak kabineye almıştı. Muzaffer Arıcı kısa süren Enerji Bakanlığı’nda en radikal kararı aldı ve uyguladı.
“BİZİ MUZAFFER ARICI TANIŞTIRDI”
Türkiye’de ilk kez elektrikte özelleştirmeye gitti. Turgut Özal Başbakan iken bunu çok istemiş ama yapamamıştı. Özal’ın Cumhurbaşkanı, Yılmaz’ın Başbakan olduğu sırada bunu ilk gerçekleştiren kişi Enerji Bakanı Muzaffer Arıcı’ydı. O güne kadar kamunun tekelinde olan elektrik hizmetine talip olan ise Ceyhan Saldanlı ve Ali Yağlı’nın 1991 yılında kurduğu Aydem Perakende ve Dağıtım Şirketleri’ydi. İki ortak Aydın, Denizli ve Muğla bölgesinin elektrik dağıtım hizmetini o sırada üstlendiler.
ÜÇÜ DE AYNI FAKÜLTE MEZUNU
Muzaffer Arıcı, Ceyhan Saldanlı ve Ali Yağlı’yı buluşturan yegane şey üçünün de elektrik mühendisi diploması ile İTÜ’den (İstanbul Teknik Üniversitesi) mezun olmalarıydı. Arıcı onlardan bir kuşak öndeydi. Ceyhan Saldanlı ve Ali Yağlı beklemedikleri bir anda önlerine çıkan bu fırsatı çok iyi değerlendirdi. 1995 yılında Aydem yenilenebilir enerjiyi kurdular. Yenilenebilir enerjiyi işin merkezine alıp hidroelektrik, rüzgar, jeotermal ve biyogaz kaynaklarından enerji üretmeye başladılar. Şirket kısa sürede AYDEM Holding’e dönüştü. Aydın, Denizli, Muğla bölgesinin elektrik dağıtım hizmetine İzmir ve Manisa’yı da dahil ederek 5 ilde 6 milyon müşteriye hizmet etmeye başladılar. İlk yıllarda Ankara’ya gelen hep Ceyhan Saldanlı’ydı. Muzaffer Arıcı ile birlikte Saldanlı’nın kullandığı arabasıyla bir kaç kez Ankara-Denizli arasında gidip geldik. AYDEM’e yaptığımız ziyaretlerde Ceyhan Saldanlı ile görüşür, konuşurduk. Ali Yağlı’yı bilirdim ama o dönem hiç karşılaşmadım. Sorduğumda “O hep sahada olur, işin başında durur” derlerdi.
BİZDEN ÖNCE EŞLERİMİZ ARKADAŞ OLDU
DRT’yi kurmak için Denizli’ye geldikten bir süre sonra tanıdım Ali Yağlı’yı. Esasen biz karşılaşmadan epey önce eşlerimiz Güneş ve Nesrin tanışmış dost olmuşlardı. Zümrütevler’de Nesrin ve Ali Yağlı’yla komşuyduk. Nesrin ve Güneş bir birlerine gider gelirler, çocuklarımız birlikte basket oynar, Pamukkale’ye caz konserine gider; Ali Yağlı ile ben çok az buluşurduk. İkimiz de işkoliktik, ev, komşuluk, arkadaşlık yerine işimize odaklıydık.
ENERJİ BAKANININ KRİTİK DENİZLİ ZİYARETİ
Hilmi Güler o sıra Enerji Bakanıydı ve Denizli’ye gelecekti. Denizli’ye gelen bakanları, siyasetçileri, üst düzey yöneticileri, bürokratları, iş insanlarını ve sanatçıları DRT ekranında misafir etmeyi alışkanlık haline getirmiştik. Öğrencilik yıllarımızda karşı kutuplarda yer alıp birbirimizle taşlı sopalı kavga ettiğimiz Muhsin Yazıcıoğlu’yla hapisten çıktığı 80’li yılların sonunda kucaklaşmış, milletvekili olduktan sonra da çok yakın dost olmuştuk. Denizli’ye geldiğinde onu çıkarmıştık ekrana. Uzun süre sohbet etmiştik DRT’de. Meslekte 40. Yılını Yankı Dergisi’nde kapak konusu yaptığımız Metin Toker’le Pembe Köşk’te çalışırken bize çay servisi yapan eşi Özden Toker Denizli ziyaretinde DRT’nin konuğuydu. Enerji Denizli için kritik bir konuydu. Denizli’nin hükümetten çözüm ya da yardımını beklediği pek çok alan vardı. Onların gündeme getirilmesi gerekiyordu. Ben doğrusu konu üzerinde çalışmak için Ali Yağlı’dan destek alabileceğimi düşünüyordum. O her zaman olduğu gibi işinin başında, sahadaydı. Ceyhan Saldanlı üşenmedi DRT’ye kadar geldi. İki saati aşkın birlikte çalıştık. Türkiye’nin enerjide içinde bulunduğu durum, Denizli’nin enerji konusundaki yol haritası, çıkmazları, ihtiyaçları, hükümetin enerji politikaları ile şehrin beklentileri arasındaki farkın azaltılması için alınması gereken tedbirler ve işbirliklerinin boyutları gibi konular üzerine ciddi bir çalışma yaptık. Ben röportaja hazırdım. Konu çok kapsamlı ve eşelenmesi gerekiyordu. Bakanlar ya da siyasetçiler Anadolu şehirlerine gittiklerinde yerel televizyonlara çıkıyorlar ama şöyle bir selam verip kaçmak istiyorlardı. Parti teşkilatları da televizyonda geçen zamanı kayıp olarak görüyorlardı. Yayına başladığımızda Bakan Hilmi Güler önce genel bildik cümlelerle konuştu; sorular arka arkaya gelmeye başlayıp, söylediklerine karşı argümanlarla itiraz ettikçe birden kendisini toparlayıp tam anlamıyla yayına konsantre oldu. 20 dakikada biter diye başladığı yayın 90 dakika sürdü ve Denizli’nin enerjiyle ilgili her sorunu ve talebi dile getirildi. Bakan Hilmi Güler ve Ceyhan Saldanlı yayından en çok memnun kalan iki kişiydi.
DENİZLİ’YE ALDIĞINDAN FAZLASINI VERDİ
AYDEM’de hep önde görünen, sahnede olan Ceyhan Saldanlı’ydı ama arkada asıl işi yapan isim Ali Yağlı’ydı. Enerjinin tarihini yazan adamdı. Denizli’de elektriğin sadece hikayesini yazmakla kalmadı, koca bir şehrin, bölgenin dönüşümünün, üretiminin, bize hayatı sevdiren sokaklardaki o aydınlığın arkasındaki imza oldu. Bizler gibi sokağın coşkusuna kendini bırakıp, keyif sürmek yerine, çamurlu ayakkabısı, terli gömleğiyle işinin başındaydı hep; gecenin sakinliği gündüzün curcunası demeden. Hayatının merkeziydi O’nun için doğup büyüdüğü şehir. Aldığından fazlasını verdi Denizli’ye.
HARİKULADE BİR EŞ VE ÜÇ KIZ
Ali Yağlı AYDEM’in arkasını, önünü toparladı hep. Nerde bir sorun varsa oradaydı. Sistemin bir makine gibi çalışmasına adadı hayatını. Ali Yağlı’nın hayatında 4 kadın oldu, eşi Nesrin ve kızları Elif, Nesli ve Aslı. Evde sadece eksiği, gediği derleyip toparlamak düşmedi Nesrin’in payına. Resme olan yeteneğinin kazandırdığı sanatçı ruhuyla Nesrin’in eve kattığı dokunuş kızlarda bambaşka bir havanın ve estetik kaygının oluşmasını sağladı. Kızların üçü de Denizli Anadolu Lisesi’nden iyi bir eğitim aldılar, üniversite için iki büyük şehre gittiler. Bilkent Elektrik mezunu Fatma Elif Yağlı AYDEM Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olarak babasının yerini doldurmaya çalışıyor. Kendisi gibi İTÜ Elektrik mezunu olan Aslı İtalya’da küresel bir deneyim kazanıyor, mühendislik yerine sosyal bilimleri tercih eden Sabancı mezunu Nesli bizim sokakta bir yandan çocuğunu büyütürken, bir yandan da İstanbul’da kendine yeni bir hayat alanı açıyor. Ali Yağlı hiç öne çıkmadan, kendini bize göstermeden, Denizli’ye çok şey kattı, bize çok şey bıraktı gitti. Benim ve pek çok insan için O, hayata geçirdiği bir büyük destanın kahramanıydı. Kahramanlar yok sayıldığında ölmüş olmazlar, öldüklerinde unutulmazlar; gönüllerin efendisi, yarattığı destanın kahramanı olarak yaşamaya devam ederler. Ali Yağlı her yanan ışıkta, çalışan her alette varlığını bize gösterecek, yaşamaya devam edecek.
Evet, usta gazeteci Celal Kazdağlı’nın da dediği gibi “Ali Yağlı hiç öne çıkmadan, kendini bize göstermeden, Denizli’ye çok şey kattı, bize çok şey bıraktı gitti.” O’ Denizlili enerji devinin “komutan yardımcısı” idi. Ruhu şad olsun ışıklar içinde yıldızlarla uyusun…