Mustafa KAYA

Mustafa KAYA

474 Yazı

(EKOPOLİTİK)CHP’Lİ BAŞKANI “CHP’Lİ BAŞKANLAR” KURTARDI

**ALİ ATLI BABADAĞ TURŞUSU’NU MARKA YAPACAK! “DENİZLİ YERİNDE SAYIYOR”,  “ZEYBEKCİ DÖNEMİNDE ‘7T PROJESİ’ VARDI, “DENİZLİ’DE HALA DELİKLİÇINAR’DAN BAŞKA YENİ BİR KENT MERKEZİ OLUŞTURULAMADI”



Denizli Metropol Köşe Yazarı Rasim Rasta 09 Ocak tarihinde “Babadağ Kadın Kooperatifi’nin Turşusu Çıktı!” başlıklı yazdığı köşe yazısında “Bu Turşu kimin turşusu?” diye sordu ve Babadağ Kadın Kooperatifi ile ilgili konuşulan ve kulislerde dillendirilen bir iddiayı gündeme getirdi.



Yine Rasim Rasta aynı köşede konuyu açarak; “Babadağ Belediyesi‘ne bağlı Kadın Kooperatifi, Babadağ‘da üretilmeyen bazı gıda mamullerini Babadağ‘da üretilmiş gibi satıyor. Özellikle ‘Babadağ Turşusu’ adıyla satılan ürünler ulusal bir firmanın hazır turşuları üzerindeki logo, etiket ve ambalajları çıkarılarak  Babadağ Üretici Kadın Kooperatifi logoları ile pazarlanıyor. Halka; Babadağ’ın orijinal turşuları diye fabrika üretimi turşuları satıyorlar. İnsanlara Babadağ’ın doğal turşusu yerine fabrikasyon turşu yediriliyor” şeklindeki iddiaları gündeme getirdi.



ATLI’YI CHP’Lİ BAŞKANLAR KURTARDI
Rasim Rasta’nın köşe yazısı ile gündeme gelen “turşu meselesi” üzerine Babadağ İlçesi’nin CHP’li Başkanı Ali Atlı harekete geçti. Ve adeta, CHP’nin etkili Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca ile başarılı Belediye Başkanları; Honaz Belediye Başkanı Yüksel Kepenek ve Bozkurt Belediye Başkanı Birsen Çelik’ten destek alarak, birlikte fotoğraf verip imaj düzeltme işine girişti. Tamam, Başkan Atlı’nın CHP’nin 3 önemli ve güvenilir ismi Karaca, Kepenek ve Çelik  ile böyle bir şey yapması doğru. Ancak biz Babadağ’ın CHP’li Başkanı’ndan (yanında yine aynı isimlerle) açık bir basın toplantısı düzenleyip Babadağ Turşusu’nun bütün üretim aşamalarını baştan sona anlatmasını ve iddiaları açık şekilde çürütmesini beklerdik.



ALİ ATLI BABADAĞ TURŞUSU’NU MARKA YAPACAK!
Dikkat çeken yazının ardından iddiaları çürütme çabası içine giren Başkan Atlı Denizli'nin Babadağ İlçesine özgü üretildiğini söylediği Pekmezli Turşu’nun ilçede yaşayan kadınların girişimi ile markalaşacağını ve girişime destek olarak ilçenin gastronomi alanında markalaşması için ön ayak olacaklarını açıkladı. Başkan Atlı “Gülizar Biçer Karaca, Yüksel Kepenek ve Birsen Çelik ile olan bu buluşma fotoğrafını bir teşekkür notu ile İnstagram ve sosyal medya hesaplarından da paylaşmayı da ihmal etmedi.



“DENİZLİ YERİNDE SAYIYOR”
Eski Mimarlar Odası Başkanı Süleyman Boz, Ege Yön sahibi Gazeteci Ahmet Deda’nın “Eski Taç Ev Söyleşileri” programının konuğu oldu. Denizli tarihine, tarihi mimari yapılarına, Denizli turizmi ve termal sağlık turizmine kadar birçok konuya değinen Süleyman Boz, yapılan yanlışları ve çözüm yollarını anlattı. Ve yaptığı çarpıcı açıklamalarda “Denizli yerinde sayıyor” dedi. Sosyal Demokrat Politikacı ve Yazar Süleyman Boz “Biz şu anda tarihsel yapısıyla harika, tarihi bir yerdeyiz. Eski Taç Evdeyiz. Eski Meseret Sokak hemen yanımızda, Denizli Belediyesi, Tarihi Delikli Çınar meydanı hemen yanımızda. Denizli’yi Tarihsel olarak belirleyen bir noktadayız biz.  Ama Denizli’yi sadece bu mu belirler? Denizli’yi üretimi belirler. Üretim deyince tekstil akla gelir ama tarihte daha önce Denizli’de ipekçilik çok önemliydi.



Denizli tarihte, Osmanlı’da, Selçuklu’da bile çok önemliydi. Denizli’de Ahi Sinan vardır, Ahi Evran’ın öğrencisi. Denizli’de tabak, tabakçılık, debbahçılık çok önemliydi. Nedir tabakçılık? Deriyi işleyerek kullanılır hale getirmek. At koşumları, silah kılıfları, kemerler, ayakkabı, giysi gibi yerlerde kullanılan, deriyi işlenir duruma getirenlere debbah denir. Ve bunu da Selçuklu Döneminden beri Osmanlının kuruluşundan beri Ahiler yapıyordu. Denizli tabakanesi de Osmanlı Döneminde ve Cumhuriyetin ilk zamanlarında bu işlerin merkeziydi. Yerli dokumalarımız vardı. Bu konuda ünlü ilçelerimiz Babadağdır, Buldandır, Tavas Kızılcabölüktür. Buldan’ın yerli dokumaları, elişleri, Babadağ’ın ham dokumaları bezleri, Kızılcabölüğün tekstil ürünleri dünyaca ünlüdür. Denizli anlatmakla bitmez. İçinden Menderes nehri geçer, medeniyetin beşiği nehir. Madenleri, tarımı gibi.



ZEYBEKCİ DÖNEMİNDE “7T PROJESİ” VARDI
Ahmet Deda’nın Denizli düşün dünyasının “akil isimlerinden” Süleyman Boz ile gerçekleştirdiği keyifli söyleşi yerel konular üzerinden şöyle devam ediyor;
“Denizli’de Nihat Zeybekci’nin belediye başkanlığı döneminde çok güzel bir proje hazırlanmıştı. Uzun araştırmalar, bilim adamları, sivil toplum örgütleri, ticaret odası, sanayi odası katılımıyla. ‘7 T Projesi’ydi adı. Bu projenin içinde turizm vardı, teknik tekstil vardı, tarım ve tarımsal sanayi, traverten ve mermer, tarih, müze ve arkeoloji vardı,  termal vardı, teknoloji vardı. Kısacası ‘T’ ile başlayan sektörler vardı.



Bu sektörler Denizli’nin ana karakterini belirtiyor. Burada Nihat Bey’in, (bizim de) yıllardır süren bir endişemiz ve rahatsızlığımız vardı. Denizli’nin rahatsızlığıdır bu. Pamukkalesiyle, 52 adet antik yerel yerleşimleriyle Denizli bir cazibe merkezi, turizm merkezi. Denizli merkezine neden turist sokulamıyor? Turizm gelirlerinden, dövizden ve sosyal kültürel gelişmelerden Denizli neden inkişaf edemiyor, gelişemiyor? Bu Nihat Bey’e de dert oldu, bize de dert oldu. Denizlililerin ana derdi budur. Türkiye’yi bile bazı sıkıştığı durumlardan turizm gelirleri kurtarır dövizle. Turistler gezerler, dolaşırlar akşam oldu mu kent merkezine gelirler. Kent merkezlerinde güzel mekanlarda otururlar, yerler, içeler. Oraya para bırakırlar, kültür bırakırlar, dostluk bırakırlar.”



“DENİZLİ’DE HALA DELİKLİÇINAR’DAN BAŞKA
YENİ BİR KENT MERKEZİ OLUŞTURULAMADI”
Süleyman Boz, “Televizyona çıkan herkesin ‘sivil toplum kuruluşu başkanlarına, belediye başkanlarına, valilere ve kent yöneticilerine’ öyle güzellemeler yapıyorlar ki. Oysa biz bir şey değiliz. Biz bir şey olmadığımızı bilelim, bundan rahatsız olalım ki daha güzelini yapmaya çalışalım’ dedi. Boz devamla, “Nihat bey bunu çok iyi idrak etmiş bir kişi. Ben ona da söyledim ondan sonraki bir belediye başkanlarına da söyledim; Denizli kent merkezinde öyle bir doku yapılmalı ki, öyle bir tasarım yapılmalı ki Denizli’nin yerel değerlerinin sergilendiği, geleneksel bir şekilde düzenlenen, alışveriş yapılabilecek, birçok kültürel ürünlerimizin satılabilecek bir odak oluşturulmalı, dedim. Burada odak tabakhane değildir. Nihat Bey danışma kurulu toplardı ayda 2 kez. Şimdi Osman Bey’in de yapmasını istiyorum. Ancak Osman Zolan hiçbir müşaverede bulunmuyor nedense. Sivil toplum örgütlerini, dernek başkanlarını toplayarak kent üzerinde konuşturması lazım. Hiç yapmıyor. Neden yapmıyor, yapamıyor mu o kısmı sormak gazetecilerin işi. Ama bunun yapılması lazım. Tabakhane neden aktif hale gelmedi? Biz buna animasyon diyoruz, canlandırma diyoruz. Dünyanın her yerinde iş yerleri ile sosyal, kültürel faaliyetlerin yapıldığı mekanlar farklıdır. Kent merkezleri yaşama merkezleridir. Denizli’de Delikliçınar’dan başka hala bir kent merkezi oluşturulamadı.
fixed-whatsapp-icon