EKONOMİ

ZEYBEKCİ, TEKSTİL SEKTÖRÜNE NASIL BAŞLADI? İLK İHRACATINI HANGİ ÜLKEYE YAPTI?

ZEYBEKCİ, TEKSTİL SEKTÖRÜNE NASIL BAŞLADI? İLK İHRACATINI HANGİ ÜLKEYE YAPTI?
“DETGİS'in '20. Yılında 20 Duayen İş insanı” programının final bölümünde konuşan Son Ekonomi Bakanı ve Turkuaz Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Zeybekci, tekstil sektörüne nasıl başladığını ve ilk ihracatını nasıl ve hangi ülkeye yaptığını o ilginç hikaye ile anlattı.

ÖZEL HABER
Denizli’de tekstil sektörünün duayenlerinin hayatlarının anlatıldığı programın final bölümünde Son Ekonomi Bakanı ve Turkuaz Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Zeybekci, iş ve özel hayatından kesitler anlattı. DETGİS Yönetim Kurulu Başkanı Mukaddes Başkaya’ya mesleğe nasıl başladığından, bugünlere nasıl geldiğine kadar birçok konuda tecrübelerini aktaran Zeybekci, tekstil sektörüne nasıl başladığını ve ilk ihracatını hangi ülkeye yaptığını o ilginç hikaye ile anlattı.



Zeybekci “İstanbul’a üniversiteye gittiğimiz dönemdi… Tabi bir ara ben üniversiteyi okuyamama durumuna geldim. Neden? İmkanlar meselesi. Bir hocamız vardı. Haluk Kabahallioğlu… Anayasaya Hukuku dersine giriyordu. Okuyamayacağım onun asistanı sayesinde kulağına gitmiş. Hocamın vasıtasıyla İstanbul’da Penta Dış Ticaret’te işe başladım. O zamanlar dış ticaret yeni başlıyor Türkiye’de. Türkiye’nin ihracatının Denizli’nin şimdiki ihracatından daha düşük olduğu dönemler. Penta Dış Ticaret’te işi öğrendik. İhracat, kambiyo, gümrük çıkış belgeleri… Varlıklı bir arkadaşımızın ABD’deki bağlantıları sayesinde, biz ilk ABD’ye elde örgü pullu kazaklardan sipariş aldık. İstanbul’da kurduğumuz bir teşkilatla Ümran Hanım adlı bir ablamızla birlikte, İstanbul’un gecekondu, kenar mahallelerinde öyle bir teşkilat kurduk ki, herkesi tanıyorum. Belki siyasete yatkınlığım oradan geliyor. Sokak sokak ev ev, mahalle teşkilatı gibi teşkilatlanmalarla ipleri ve pulları dağıtıyorduk. Sonra örülünce tekrar topluyorduk. Bir sitenin alt katında sabahlara kadar, ayrı ayrı tasnif edip, paketleyip, ihraca hazır hale getiriyorduk. Bu işi iki yıl yaptık. El örgüsü inanılmaz zordur. Her birini geldikten sonra ölçülerine göre ayırırdık. Sonra beden etiketleri takardık. O günleri negatif anlamda anmak için söylemiyorum. Gelen kazaklar, ev kadınları yaptığı için her biri ayrı ayrı kokularla geliyordu. Yemek yaparken örüldüğü için balık, pastırmalı, sucuklu koktuğu oluyordu. Onları tek tek havalandırıyorduk. Benim tekstile başlamam böyle oldu” diye konuştu.

NİHAT ZEYBEKCİ’NİN AÇIKLAMALARINI BURADAN İZLEYEBİLİRSİNİZ…
HABER MERKEZİ

HABER MERKEZİ

0 Yorum

Yorum yaz

fixed-whatsapp-icon