Güney Ege Sanayi ve İş Dünyası Federasyonu; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, ilgili bakanlar ve bürokratların katılımıyla açıklanan Orta Vadeli Program’a (2024-2026) ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Açıklanan OVP’nin daha önceki OVP’ye göre realist bir çerçeve çizdiğini ve önemli revizyonlar içerdiğini belirten GESİFED Başkanı Oktay Mersin; “Piyasalarda doğru şeylerin yapıldığı ve sorunlara çözüm arandığının en önemli göstergesidir. OVP, ekonomik göstergeleri özellikle orta vadede olumlu etkileyecektir. Ortodoks politikalara dayalı olması kısa vadede ekonomik birimler üzerinde sarsıcı etkiler yapabilir, ancak plana bağlılığın devam etmesi orta vadede bütün tarafların yararına olacaktır. 2023 yılı enflasyonu %65 ‘den 2024 yılında % 33 öngörülüyor. Bu da ekonomide sıkılaştırıcı politikaları ortaya çıkarıyor. OVP’de büyümeden taviz yok mesajı bu anlamda bir miktar iyimser görünüyor. Özellikle sıkılaştırıcı politikalar sonucunda iç talepte yavaşlama ortaya çıkacaktır, eğer yurt dışı finansman olanakları ülkeye çekilirse iç talepteki azalış dengelenebilir böylece büyüme sağlanabilir ancak dış piyasalarda da zor koşullar hakim. Bu noktada ihracatı teşvik edici politikaların desteklenerek büyümenin desteklenmesi sağlanabilir. Ovp’de Yeşil Dönüşüm ve Dijital dönüşümün çıkış noktamız olarak görülmesi çok önemlidir. Maaş ve ücret zamlarının, beklenen enflasyona göre yapılacağının açıklanması önemlidir. İş dünyası temsilcilerinin geleceği planlaması açısından kritik öneme sahiptir. Aksi durumda enflasyon sarmalından kurtulmak mümkün değildir. “ ifadelerini kullandı.
GESİFED ve iş dünyası olarak beklentileri dile getiren Mersin şunlara değindi; “Bunun yanı sıra Sayın Cumhurbaşkanının sıkı para politikası desteği ve açıklamaları 21 Eylül’deki Merkez Bankası’nın faiz kararı konusunda anlamlı bir artış yapacağına işaret ediyor. Bütçe açığı vergi artışlarıyla finanse edilecek bu da bize ek vergi artışlarının seçim sonrası geleceğini düşündürtüyor. OVP içeriğinde yer alan sanayi envanteri güncellenerek veriye dayalı sanayi politikaları ve teknoloji odaklı yatırımlar önceliklendirilecek. Katma değeri yüksek ürünler üreten ama girdiyi kendi üreten şirketlere önemli destekler verilecek.”
Son olarak önerilerini paylaşarak şunları dile getirdi; “Asla döviz riski alınmamalıdır, riskleri hedge etmek öncelik olmalıdır. Özellikle ihracatçıların kura artışına dayalı planlama yapması ve kur artışını talep etmesi zorunluluktan kaynaklansa da kur artışı pek çok maliyeti arttırmaktadır. Ayrıca oluşan kaotik ortamda bazı spesifik girdilerin fiyatlarında anlaşılmaz artışlar yaşanmaktadır. Orta vadede işletmelerin yaşayabilir olması için sivil toplum kuruluşlarının iş çevresini iyileştirmeye yönelik altyapı çalışmalarına önem vermesi gerekmektedir. İhracata yönelik strateji geliştirme yolları araştırılmalıdır. Örneğin hangi sektörlere odaklanılmalıdır, rakipler ile nisbi durum nedir, zaman içerisinde rakiplere karşı pozisyonumuz nasıl gelişmektedir. İnsan kaynağına yönelik planlama yapılmalı, insan kaynağı yapısındaki eksikler belirlenmeli ve geleceğe yönelik ihtiyaçlar ortaya konmalıdır. İnsan kaynağını doğru yöneten şirketler ayakta kalabilecektir. Borsada dalgalanmalar gözükebilir, Gayrımenkul ile ilgili sektörler kısa vadede ilgi çekebilir”
Açıklanan OVP’nin daha önceki OVP’ye göre realist bir çerçeve çizdiğini ve önemli revizyonlar içerdiğini belirten GESİFED Başkanı Oktay Mersin; “Piyasalarda doğru şeylerin yapıldığı ve sorunlara çözüm arandığının en önemli göstergesidir. OVP, ekonomik göstergeleri özellikle orta vadede olumlu etkileyecektir. Ortodoks politikalara dayalı olması kısa vadede ekonomik birimler üzerinde sarsıcı etkiler yapabilir, ancak plana bağlılığın devam etmesi orta vadede bütün tarafların yararına olacaktır. 2023 yılı enflasyonu %65 ‘den 2024 yılında % 33 öngörülüyor. Bu da ekonomide sıkılaştırıcı politikaları ortaya çıkarıyor. OVP’de büyümeden taviz yok mesajı bu anlamda bir miktar iyimser görünüyor. Özellikle sıkılaştırıcı politikalar sonucunda iç talepte yavaşlama ortaya çıkacaktır, eğer yurt dışı finansman olanakları ülkeye çekilirse iç talepteki azalış dengelenebilir böylece büyüme sağlanabilir ancak dış piyasalarda da zor koşullar hakim. Bu noktada ihracatı teşvik edici politikaların desteklenerek büyümenin desteklenmesi sağlanabilir. Ovp’de Yeşil Dönüşüm ve Dijital dönüşümün çıkış noktamız olarak görülmesi çok önemlidir. Maaş ve ücret zamlarının, beklenen enflasyona göre yapılacağının açıklanması önemlidir. İş dünyası temsilcilerinin geleceği planlaması açısından kritik öneme sahiptir. Aksi durumda enflasyon sarmalından kurtulmak mümkün değildir. “ ifadelerini kullandı.
GESİFED ve iş dünyası olarak beklentileri dile getiren Mersin şunlara değindi; “Bunun yanı sıra Sayın Cumhurbaşkanının sıkı para politikası desteği ve açıklamaları 21 Eylül’deki Merkez Bankası’nın faiz kararı konusunda anlamlı bir artış yapacağına işaret ediyor. Bütçe açığı vergi artışlarıyla finanse edilecek bu da bize ek vergi artışlarının seçim sonrası geleceğini düşündürtüyor. OVP içeriğinde yer alan sanayi envanteri güncellenerek veriye dayalı sanayi politikaları ve teknoloji odaklı yatırımlar önceliklendirilecek. Katma değeri yüksek ürünler üreten ama girdiyi kendi üreten şirketlere önemli destekler verilecek.”
Son olarak önerilerini paylaşarak şunları dile getirdi; “Asla döviz riski alınmamalıdır, riskleri hedge etmek öncelik olmalıdır. Özellikle ihracatçıların kura artışına dayalı planlama yapması ve kur artışını talep etmesi zorunluluktan kaynaklansa da kur artışı pek çok maliyeti arttırmaktadır. Ayrıca oluşan kaotik ortamda bazı spesifik girdilerin fiyatlarında anlaşılmaz artışlar yaşanmaktadır. Orta vadede işletmelerin yaşayabilir olması için sivil toplum kuruluşlarının iş çevresini iyileştirmeye yönelik altyapı çalışmalarına önem vermesi gerekmektedir. İhracata yönelik strateji geliştirme yolları araştırılmalıdır. Örneğin hangi sektörlere odaklanılmalıdır, rakipler ile nisbi durum nedir, zaman içerisinde rakiplere karşı pozisyonumuz nasıl gelişmektedir. İnsan kaynağına yönelik planlama yapılmalı, insan kaynağı yapısındaki eksikler belirlenmeli ve geleceğe yönelik ihtiyaçlar ortaya konmalıdır. İnsan kaynağını doğru yöneten şirketler ayakta kalabilecektir. Borsada dalgalanmalar gözükebilir, Gayrımenkul ile ilgili sektörler kısa vadede ilgi çekebilir”
0 Yorum