Avukat Duygu Özyörük, iş kanununda yer alan kıdem tazminatına ilişkin Metropol TV’ye açıklamalarda bulundu. Özyörük kıdem tazminatının alınabilmesi için 3 şart olduğunu ifade etti. Peki, nedir bu 3 şart?
ÖZEL RÖPORTAJ
Denizli Barosu’na kayıtlı avukatlardan Duygu Özyörük, iş kanununda merak edilenler konusunda açıklamalarda bulundu. Kanunda yer alan kıdem tazminatına ilişkin konuşan Avukat Özyörük, “İşçinin kıdem alabilmesi için öncelikli olarak 1 yıldır aynı işyerinde çalışıyor olması gerekmektedir. 1 yıl çalıştıktan sonra tarafına 30 günlük bir ücret ödenir. 30 günlük ücret bürüt olarak ödenir. Bürüt ücrete, yol ve yemek masrafı gibi giydirilmiş ücretler de eklenir. Devamlılık arz etmeyen ücretler, buna kullanılamaz. Örneğin; yıllık ve haftalık izinler bürüt ücrete dahil edilerek, kıdeme dahil edilmezler. Kıdem tazminatının alınabilmesi için 3 şart mevcuttur. Öncelikle 1 yıl dolmuş olması gerekir. İkincisi işçi olması gerekir. Üçüncüsü de haklı sebebin olması gerekir. ‘İşçi olması’ derken iş kanunu bunu da düzenlemektedir. İş kanununun 4’üncü maddesi uyarınca işçi olmayanlar tek tek sayılmıştır. Çıraklar, sporcular ve ev hizmetinde bulunanlar gibileri işçi olmadıkları için kıdem alamazlar. Bir de haklı sebebin var olması gerekmektedir. Örneğin; maaşını alamayan işçi kıdem tazminatı alabilir. Sağlık söz konusu olabilir. Sadece kadın işçilerimize özgü olarak evlendikten sonra 1 yıl içerisinde kıdem tazminatı alınabilir. Askere gidip geldikten sonra devam eden işçi sanıyor ki sıfırdan tekrar kıdem alacak. Çift kıdem alamayacağı için askerden geldikten sonra sıfırdan başlamış gibi sayılır. Aynı işçi işverenin değişmesi sebebiyle ‘Ben işi bırakıyorum’ diyemez. Aynı işe devam ediyorsa haklı sebep sunması gerekmektedir. ‘Patronum değişti’ diyerek işi bırakamaz” ifadelerine yer verdi.
İŞVERENİN HAKLI SEBEPLERİ
İşverenin de haklı sebepleri olduğunu ifade eden Avukat Özyörük, “Onlar da iş kanunun 25’nci maddesinde tek tek sayılmıştır. İşçi sadakat yükümlülüğünü yerine getirmiyor, mesleki sırları dışarıda açıklıyor olabilir. 7 veya daha fazla günle hapis cezasıyla cezalandırılmış olabilir. Bu tip durumlar söz konusu olduğunda işveren derhal fesih hakkını kullanır. Bu tip durumlarda işçi kıdem tazminatı alamayacaktır. İşçi haklı fesih sebeplerini kullandığı zaman ilk önce ihtarla bildirecektir. Örneğin; ‘Sağlık sebebim dolayısıyla işi bırakıyorum’ diyerek bir ihtar çekecektir. İşveren de çağrılarak bir arabuluculuk toplantısı düzenlenecektir. Arabuluculuk toplantısında anlaşmaya varılamaz ise dava yoluna gidilir” diye konuştu.
ÖZEL RÖPORTAJ
Denizli Barosu’na kayıtlı avukatlardan Duygu Özyörük, iş kanununda merak edilenler konusunda açıklamalarda bulundu. Kanunda yer alan kıdem tazminatına ilişkin konuşan Avukat Özyörük, “İşçinin kıdem alabilmesi için öncelikli olarak 1 yıldır aynı işyerinde çalışıyor olması gerekmektedir. 1 yıl çalıştıktan sonra tarafına 30 günlük bir ücret ödenir. 30 günlük ücret bürüt olarak ödenir. Bürüt ücrete, yol ve yemek masrafı gibi giydirilmiş ücretler de eklenir. Devamlılık arz etmeyen ücretler, buna kullanılamaz. Örneğin; yıllık ve haftalık izinler bürüt ücrete dahil edilerek, kıdeme dahil edilmezler. Kıdem tazminatının alınabilmesi için 3 şart mevcuttur. Öncelikle 1 yıl dolmuş olması gerekir. İkincisi işçi olması gerekir. Üçüncüsü de haklı sebebin olması gerekir. ‘İşçi olması’ derken iş kanunu bunu da düzenlemektedir. İş kanununun 4’üncü maddesi uyarınca işçi olmayanlar tek tek sayılmıştır. Çıraklar, sporcular ve ev hizmetinde bulunanlar gibileri işçi olmadıkları için kıdem alamazlar. Bir de haklı sebebin var olması gerekmektedir. Örneğin; maaşını alamayan işçi kıdem tazminatı alabilir. Sağlık söz konusu olabilir. Sadece kadın işçilerimize özgü olarak evlendikten sonra 1 yıl içerisinde kıdem tazminatı alınabilir. Askere gidip geldikten sonra devam eden işçi sanıyor ki sıfırdan tekrar kıdem alacak. Çift kıdem alamayacağı için askerden geldikten sonra sıfırdan başlamış gibi sayılır. Aynı işçi işverenin değişmesi sebebiyle ‘Ben işi bırakıyorum’ diyemez. Aynı işe devam ediyorsa haklı sebep sunması gerekmektedir. ‘Patronum değişti’ diyerek işi bırakamaz” ifadelerine yer verdi.
İŞVERENİN HAKLI SEBEPLERİ
İşverenin de haklı sebepleri olduğunu ifade eden Avukat Özyörük, “Onlar da iş kanunun 25’nci maddesinde tek tek sayılmıştır. İşçi sadakat yükümlülüğünü yerine getirmiyor, mesleki sırları dışarıda açıklıyor olabilir. 7 veya daha fazla günle hapis cezasıyla cezalandırılmış olabilir. Bu tip durumlar söz konusu olduğunda işveren derhal fesih hakkını kullanır. Bu tip durumlarda işçi kıdem tazminatı alamayacaktır. İşçi haklı fesih sebeplerini kullandığı zaman ilk önce ihtarla bildirecektir. Örneğin; ‘Sağlık sebebim dolayısıyla işi bırakıyorum’ diyerek bir ihtar çekecektir. İşveren de çağrılarak bir arabuluculuk toplantısı düzenlenecektir. Arabuluculuk toplantısında anlaşmaya varılamaz ise dava yoluna gidilir” diye konuştu.
0 Yorum