YAŞAM-GÜNCEL

DÜNYA SU GÜNÜ’NDE MENDERES’İN KİRLİLİĞİNE DİKKAT ÇEKTİLER

DÜNYA SU GÜNÜ’NDE MENDERES’İN KİRLİLİĞİNE DİKKAT ÇEKTİLER
Büyük Menderes İnisiyatifi ile Ege ve Marmara Çevre Belediyeler Birliği, Büyük Menderes Irmağındaki kirliliğe dikkat çekmek amacıyla Büyük Menderes’in kenarında ortak basın açıklaması yaptı.

Ege ve Marmara Çevre Belediyeler Birliği Üyeleri Bozkurt ve Babadağ Belediyesi’nin ev sahipliğindeki ortak basın açıklamasına ev sahipleri Bozkurt Belediye Başkanı Birsen Çelik, Babadağ Belediye Başkanı Ali Atlı, Merkezefendi Belediye Başkanı Şeniz Doğan, Honaz Belediye Başkanı Yüksel Kepenek, Serinhisar Belediye Başkanı Hüseyin Gemi, Büyük Menderes İnisiyatifi ve Birlik Encümen Üyeleri Edremit Belediye Başkanı Selman Hasan Arslan, Malkara Belediye Başkanı Ulaş Yurdakul, Uzunköprü Belediye Başkanı Özlem Becan, Büyükçekmece Belediye Meclis Üyesi Coşkun Tanış, Burhaniye Belediye Meclis Üyesi E. Oya Özarkon ve Küçükkuyu Belediye Meclis Üyesi Selçuk Şahin katıldı.



Ege ve Marmara Çevre Belediyeler Birliği’nden yapılan açıklamada “Türkiye’nin çevre alanında kurulmuş ilk ve tek Birliği olan Ege ve Marmara Çevre Belediyeler Birliği’nin 45 adet üye belediyesi bulunmaktadır.  2008’den bugüne kadar varlığını Balıkesir Edremit’te sürdürmektedir. Başta Ege ve Marmara Bölgeleri olmak üzere Türkiye’nin her yerinde yaşanan çevre sorunlarına hassas olan Birliğimiz, çevre ve sivil toplum örgütlerine çevre konusunda dün olduğu gibi bugünde gereken desteği vermektedir. Açtığımız davaların yanı sıra sahadaki aktif çalışmalarımız da pandemiye rağmen devam etmektedir. 22 Mart Dünya Su Günü için Büyük Menderes Havzası’nda Büyük Menderes İnisiyatifi ve Birlik Encümen Üyelerimizle ortak bir basın açıklaması yapmak için bir araya geldik. Suyun bizler için önemine ve Büyük Menderes gibi su havzalarının korunmasına dikkat çekmek için sesimizi yükseltiyoruz” denildi.



Ortak basın açıklamasında ise “Bugün Birleşmiş Milletler tarafından 1993 yılında “Dünya Su Günü” olarak ilan edilmiştir. Bugün insanlığın ve doğanın  ortak malı ve  hakkı olan  güvenli sağlıklı suya  halen 2,1 milyar insanın  erişim sağlayamadığı, pandemi sürecinde toplandık. Devlet Su İşleri tema olarak bu yılı  ‘yeraltı suyunu görünür yapmak ‘ olarak belirledi. Ancak bugün yerüstü sularını da kirlilikten korumada geldiğimiz durum ortadadır. Amacımız ; dünyamızda yaşamın güvenlik sınırlarını geçip, tehlike sınırlarına giren ve en  stratejik doğal kaynaklardan olan suyun ; hem döngüsündeki krizle, hem de kirliliğiyle   küresel mücadele etmek için Denizli’den, Egeden, Marmara’dan, Türkiye’den Dünya ile bütünleşmek için buradayız . Su, tüm canlıların ve ekosistemlerin varlığı için vazgeçilmezdir. Yerkürenin 3/4’ü sularla kaplı olmasına rağmen kullanılabilir su miktarı %2,5, içilebilir su miktarı ise %1’den daha azdır.

Güvenli suya erişim sağlık için vazgeçilmezdir. Buna karşın günümüzde 2,1 milyar insan güvenli suya erişememektedir. Suyun nitelik ya da nicelik olarak yetersizliği sanitasyon ve hijyen sorunlarını da beraberinde getirmekte,  kirli suların neden olduğu ishalli hastalıklar nedeniyle her yıl 485 000 ölüm gerçekleşmektedir. İshalli hastalıklar küresel hastalık yükünün yaklaşık %3,6’sını oluşturmaktadır8. Gelişmekte olan ülkelerde hastalıkların %80’inden fazlası yetersiz ve sağlıksız içme suyundan kaynaklanmaktadır. Hastalıkları önlemek ve kontrol altına almak için güvenli suya  erişimin ne kadar önemli olduğu COVID-19 pandemisinde bir kez daha gözler önüne serilmiştir. Dünyanın farklı bölgelerinde gittikçe artan su stresi nedeniyle; Dünya nüfusunun yarısının 2025 yılında su stresi altındaki bölgelerde yaşıyor olacağı tahmin edilmektedir.

Ülkemizdeki nüfus artışı ve artan tüketim alışkanlığı nedeniyle; yaşam için,  tarım için ve sanayi için su ihtiyacımız katlanarak artmaktadır. Kentsel atıklar, endüstriyel atıklar, enerji üretim atıkları, tarımsal atıklar ve kimyasal atıklar akarsularımıza, göllerimize ve yaşam alanlarımıza bırakılarak yerüstü ve yeraltı su kaynaklarımız kirletilmektedir. Günümüzün politika ve uygulamaları; Su kaynaklarımızı, çevremizi, doğamızı korumaktan çok,  kirlenmesine neden olmaktadır.

Ülkemiz; Dünyanın su kaynakları açısından sorunlu bölgesin içinde yer almaktadır. Su azlığı çeken ülkeler grubundan, su fakirliği yaşayan ülkeler grubuna doğru gitmektedir.. Bugün kaynağından aldığımız suyun halen %40’nı musluklarımızdan akıtılamıyor.  Musluklarından su içilen ülkeden, yoğun olarak ambalajlı su tüketen ülke konumuna geldik. Bugün Dünyada ambalajlı su tüketen ülkeler arasında 7. sıradayız. Sağlıklı ve güvenilir içme suyuna erişimde, nüfusumuzun %97’sının içme-kullanma suyunu iyileştirilmiş su kaynaklarından sağlandığı görülmektedir. Ancak bunun içinde şebekenin payı %57 iken, hak olduğu halde meta olarak satılan ambalajlı suyun sahip olduğu %28 pay çok düşündürücüdür. Temiz su kaynaklarının hızla azalması ve kirlenmesi 8 milyar TL’ye varan ambalajlı su pazarının doğmasına neden olmuştur. Toplumun temel içme-kullanma suyunun kaynağı şebeke suyu olması gerekirken, ambalajlı suların bu kadar fazla kullanılıyor olması ilginçtir. Belediyelerin temel görevlerini yerine getirmesi noktasında ihmalleri ve sorumlulukları mutlaka sorgulanmalıdır. Tarımsal üretim için kaynağından alınan suyun ancak % 40’ndan yararlanılmaktadır.

Bugün içinde bulunduğumuz Büyük Menderes Havzamız,  Büyük Menderes ve kolları on bin yıldır can verdiği medeniyetlere, kültürlere, topraklara artık can veremez hale geldi. BM nehri %65 tarımsal sulamada kullanılmaktadır. Türkiye tarımsal üretiminin %15’i bu havzada yapılmaktadır ve 3 milyonu aşan nüfus yaşamaktadır. Havzamız Türkiye su ortalamasının altında su varlığına sahiptir. Türkiye’nin en kirli 3.nehri ve tarımsal sulama özelliğini kaybeden 4.derece kirli suyudur. Büyük Menderes bugün can çekişiyor. Büyük Menderes ölürse Ege ölür. Kırsaldan göçler başlar.

Sağlıklı gıdamızın güvencesi ve ulaşılabilir olmasının yolu, sağlıklı su varlığımızı korumaktan geçer. Yarın geç olmadan, Su savaşları yaşanmadan,  suya bağlı göçler oluşmadan, gıda krizleri büyümeden; yeraltı ve yerüstü su varlıklarımızı korumak zorundayız.  ,Suyun adil paylaşımı için, ekosistemin korunması için, kullanımında verimlilik için, temel hak ve kamusal değer olan suyun halk adına kamulaştırılması ve yönetilmesi, bedelsiz olarak sağlanması için; insanın- doğanın - suyun sömürülmediği bir Dünya için, karar alıcıları ve kararı uygulayıcıları görev ve sorumluluğa davet ediyoruz.

Atalarımızdan ödünç aldığımız dünyamızı ve tüm doğal kaynakları tasarruflu kullanmalıyız. Gelecek nesillere temiz, sağlıklı ve yeterli su kaynaklarına sahip bir dünya bırakmak için su kaynaklarımızı bilinçli tüketmeliyiz. Bu konuda hepimize önemli sorumluluklar düşmektedir. 22 Mart Dünya Su Günü’nün hayat kaynağımız suyun korunması ve verimli kullanılması bilincinin yaygınlaşmasına vesile olmasını diliyoruz. Büyük Menderes'i kurtarmak, bugünümüze olduğu kadar gelecek nesillere karşı da ortak sorumluluğumuzdur” denildi.
HABER MERKEZİ

HABER MERKEZİ

0 Yorum

Yorum yaz

fixed-whatsapp-icon