EKONOMİ

“DEGİAD KONUŞUYOR, DENİZLİ VE DÜNYA DİNLİYOR” PROGRAMINDA DEGİAD ÜYESİ SERDAR EKİZ HEM KENDİNİ, HEM DE İŞİNİ ANLATTI

“DEGİAD KONUŞUYOR, DENİZLİ VE DÜNYA DİNLİYOR” PROGRAMINDA DEGİAD ÜYESİ SERDAR EKİZ HEM KENDİNİ, HEM DE İŞİNİ ANLATTI
Denizli Genç İş İnsanları Derneği Üyeleri hem kendilerini, hem de firmalarını “DEGİAD Konuşuyor” programında anlatıyor, bu çok özel söyleşileri Denizli Metropol, Denizli ve Dünyaya aktarıyor… Onuncu program yayınlandı. Programın konuğu DEGİAD Üyesi ve EKZ Proje Danışmanlık Mühendislik Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Ekiz oldu.

ÖZEL RÖPORTAJ
DEGİAD üyelerini tanıtan, anlatan program haftanın iki günü Denizli Metropol ekranında… Onuncu program yayınlandı. Onuncu bölümde program sunuculuğunu DEGİAD Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Demir yaparken, programın konuğu DEGİAD Üyesi ve EKZ Proje Danışmanlık Mühendislik Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Ekiz oldu… Ekiz, programda hem kendini, hem de işini anlattı.

İŞTE O SÖYLEŞİ…

HASAN DEMİR: DEGİAD ve Denizli Metropol iş birliği ile başlatmış olduğumuz DEGİAD Konuşuyor programının onuncu bölümündeyiz. Bugünkü konuğumuz DEGİAD Üyesi ve EKZ Proje Danışmanlık Mühendislik Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Ekiz... Hoş geldiniz. Sizi ve şirketinizi tanıyarak programa başlayalım isterseniz…
 
SERDAR EKİZ: 1973 Denizli doğumluyum. İlk, orta ve lise tahsilimi Denizli’de tamamladım. Daha sonra Hacettepe Üniversitesi Nükleer Enerji Mühendisliği Bölümünü bitirdim. Ardından Denizli ve İstanbul’da özel sektörde çalıştım. 2011 yılından bu yana kendi işimi yapıyorum. Evliyim, Zeynep ve Sarp adında iki çocuğum var.

HASAN DEMİR: İş yaşamınızda profesyonel olarak çalışırken, sizi girişimci olmaya iten güç neydi?

SERDAR EKİZ: Benim hikayem değişik ve enteresan. Ben nükleer enerji mühendisliği bölümünü bitirdikten sonra bitirdiğim okulla ilgili Türkiye’de çalışma alanı yoktu. Okul çok ağırdı. Çok yorucuydu. Kendi okuduğum alan dışında çalışmak istedim. Denizli’de ilk çalıştığım yer İlke Çelik ardından Erbakır’dı. Erbakır benim için bir okuldu. Bir buçuk yıl çalıştım. Ardından İstanbul’a gittim ve Uzel Makina’da çalıştım. Sonra Denizli’ye dönerek Nexans Kablo’da otomasyon mühendisi olarak görev yaptım. Oradan ayrıldıktan sonra Erikoğlu’na geçtim. 6 yıl çalıştım orada. Yazılım projesini gerçekleştirdim. Süreçte patronlarımızla birlikte yan yana görev aldım. Onların vizyonu ve bakış açısı bana da yansıdı. Bu süreç beni kendi işimi yapma konusunda enerji ile ilgili bir fırsatı değerlendirmeye itti. Güneş enerjisinin gelişimini takip ediyordum. Almanya’da bir fuara katıldım ve güneş enerjisinin fırsatlarını orada gördüm. Almanya, Türkiye’ye göre daha az güneş gören bir ülke. Almanya’da bu yapılıyorsa Türkiye gibi güneşi bol ülkede neler yapılmaz diye düşündüm. Devlette bu konuda adım adım hazırlık yapıyordu. 2011 yılında bir süreç başladı. Güneş enerjisi lisans elektrik yönetmeliği çıktı. Bu alanda bir fırsat olacağını öngördüm. Türkiye’nin enerjisinin büyük kısmı o dönem ithaldi. Yenilenebilir enerji kaynakları arasında güneşi büyük bir fırsat olarak gördüm. Güneş enerjisi ile ilgili yatırım kararı aldım. İyi ki yapmışım. Denizli’de ciddi bir potansiyelimiz var. Kentte 20’ye yakın çatı projesi gerçekleştirdik. Sanayicilerimiz kendi elektriklerini kendileri üretiyor artık.

HASAN DEMİR: Güneş enerjisi çok popüler. Peki, şirketinizle ilgili biraz bilgi alabilir miyiz?

SERDAR EKİZ: 2011 yılında ilk şirketimizi kurduk. Akgün Elektrik ile bir ortaklık yaptım. 5 ay sonra güneş enerjisi ile ilgili yasada bir değişiklik yapıldı. Süreç durdu, sonra tekrar başladı. 7 aylık bir bekleme süresi oldu. Yatırımcıların iştahı biraz kaçtı. 2014 yılında tekrar canlandı. O dönem arazi projeleri gerçekleştirdik. Yatırımcılar bizi, biz onları bulduk. 2014 yılında dönemin DEGİAD Başkanı çok yakın dostum Rahmetli Sadık Çaputçu ile; şimdiki DEGİAD Başkanımız Hakan Urhan da şahittir. Birlikte bir şirket kuralım bu işlere girelim diye bir düşüncemiz vardı. Sadık’ın o dönem sağlık sorunları vardı. Hakan Urhan’ın da büyük bir inşaat projesi başlamıştı. Tüm dostlarıma anlattım. Yatırım yapan oldu, bekleyen oldu. Geldiğimiz süreçte güneş enerjisi büyük bir potansiyel oldu. Bir kere bu enerji bu kaynak bedava. Bizi ısıtıyor. Elektrikte üretebiliyorsunuz. Türkiye gibi güneşli bir ülke için büyük fırsat. Sanayiciler için ise büyük bir rekabet avantajı. Yatırım yaptığınızda 5 yılda bu size geri dönüyor. Zaten elektrik faturanızı dağıtım şirketinize ödüyorsunuz. Finansman sağlayarak aylık elektrik parası ödüyormuş gibi yatırım yapıyorsunuz. Hem çevreci, hem ekonomik, hem de Türkiye’de sanayide rekabet gücünü arttıracak bir enerji kaynağı… İhtiyacınız olmayan enerjinizi satıyorsunuz, size gelir kaynağı oluyor. Geleceğin enerji kaynağı bu olacak.

HASAN DEMİR: Dünya güneş enerjisi sistemlerine döndü. Fabrikalarda olduğu gibi evlerde de bu tür çatı uygulamaları olur mu? Maliyeti nedir?

SERDAR EKİZ: Güneş enerjisi çatı sistemleri ile ilgili size büyük fırsat sunuyor. Evinizin çatısına kuracağınız bu sistemle ilgili gökyüzünden ya da bir başka birinden izin almanız gerekiyor mu? Gerekmiyor. Sabahtan akşama kadar bu enerji çatınızı aydınlatıyor ve ısıtıyor. Güneş enerjisi bağımsız bir kaynak. Diğer kaynakların bir lokasyonu var. Uygun yerler lazım. Güneş herkese kendini sunan bir kaynak. Çöl bölgeleri daha güneşli. Biz ise Almanya’ya ya da Kuzey ülkelerine göre daha güneş alan bir bölgeyiz. Almanya güneş enerjisi yatırımlarına büyük para harcadı. Almanya bizden bu işe 10 yıl önce başladı. Almanya bunu yaptıysa burada demek ki doğru bir yol var. 2011 yılında çıkan bir yönetmelik var. Bu yönetmelik bize kendi enerjimizi üretme fırsatı yarattı. Eviniz var çatınızda, tükettiğiniz enerjinizi üretmek için yatırım yapabilirsiniz. Bu size 5-6 yılda geri döner. Bir banka ile anlaşıp 6 yılda elektrik faturası öder gibi ödeyerek bu yatırıma sahip olabilirsiniz. Bu yapının 25 yıl ömrü var. Bu konuda kırsal bölge sanayi teşvikleri var. TKDK’nın sorumluluk alanı bu. Denizli merkez dışındaki tüm alanlarda bunu kullanabilirsiniz. TKDK aracılığı ile teşvik alabiliyorsunuz. Kırsal alanda bir sanayi üretiminiz varsa bunu teşviklerle yapabiliyorsunuz. Güneş enerjisi sistemleri özellikle yazlıklarda büyük avantaja sağlıyor. İki ay kullanıyorsunuz. Yılın geri kalanından oradan elde ettiğiniz enerjiyi satabilirsiniz. Bine kendinize ait olmalı. Ruhsatı olmalı. Bunlara sahipseniz kolayca yatırım yapabilirsiniz…

SERDAR EKİZ: Çatı yatırımı inanılmaz ilerledi. Her ay Denizli’de 20-25 adet güneş enerjisi ile ilgili başvuru var. Bu artarak devam edecek. Bunun bekleme şansı yok. Bu güneş bedava. Siz bunu kullanmazsanız yarın yine doğacak. Bekledikçe, gün geçtikçe bu sizin kaybınız oluyor. Buradan üretilen elektrik satılabilir, kullanılabilir elektrik. Fabrikasının çatısına bu yatırımı yapan sanayicilerimiz fabrika içindeki makinalarında bu elektriği kullanıyorlar. Kullanan sanayicilerimiz çok memnun ve keşke daha önce buna yatırım yapsaydık diyenler var.

HASAN DEMİR: Bir iş insanı olarak geleceğin Türkiye’si ve dünyanın nasıl şekilleneceğini düşünüyorsunuz? Çabanız var mı? Değişen iş dünyasında hala girişimci olma konusunda istekli misiniz?  

SERDAR EKİZ: Girişimcilik insanın içine girince çıkmıyor. Öyle baktığınızda farklı fırsatları kolluyorsunuz. Bende kendi iş kolumla ilgili fırsatları gözlüyorum. Dünyayı bekleyen depolama sistemleri. Bu bir fırsat yatırımı. Peki bu ne demek? Güneş enerjisi ile ilgili geceleri bir kaynak sorunu yaşıyorsunuz. Üç dört gün hava kapalı giderse sıkıntı yaşayabilirsiniz. Gündüz fazla ürettiğiniz güneş enerjisini depolamanız lazım. Dünyada depolama sistemleri bu anlamda devreye giriyor. Maliyetleri yüksek. Avrupa ve Amerika’da bununla ilgili devlet teşvikleri var. Türkiye‘de de bu depolama sistemleri başlayacak, gelişecek. Bununla ilgili önümüzdeki dönemde yatırım yapılabilir. Yazılım ve iş hayatının farklı alanları ile ilgili fırsatları kolluyorum. Melek yatırımcı olmak en büyük hayallerimden biri.

HASAN DEMİR: Son olarak neler söylemek istersiniz?

SERDAR EKİZ: DEGİAD olarak böyle bir proje için öncelikle teşekkür ediyorum. iş hayatı çok heyecanlı. Üretmek müthiş bir şey. En basit haliyle fatura almak ve kesmek büyük mutluluk. Bu bir heyecan. İş insanı olmak Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu bir şey. Annem babam memurdu. Devlette iş garantisi var, sabit maaş mantığı ile büyüdük küçükken. Esnaf bir aileden gelmiyorum bu anlamda. Fırsat girişimcilikte. Ekonomiyi parayı iyi yöneten birisi olmanız lazım. İyi bir mali danışmanınız olmalı. Ödemelerinizi zamanında yapmanız gerekiyor. Bunlar bilinen kavramlar. İşimi daha iyi yapmak, hep daha iyiyi kollamak, daha çok katma değer yaratmak, girişimciliğin alt yapısı aslında. İş yaşamına yeni başlayan arkadaşlara girişimci olun, hata yapmadan korkmayın, sürünmekten çekinmeyin diyorum. Bunların hepsinin karşılığı mutlaka bir gün gelecek. 

HASAN DEMİR: DEGİAD üyesisiniz. DEGİAD ile ilgili düşüncelerinizi merak ediyoruz?

SERDAR EKİZ: 2010 yılında üye oldum. Rahmetli Sadık Çaputçu’nun ilk döneminde yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptım. Çok güzel bir dönem geçirdik.  DEGİAD bir aile. Dayanışma yüksek. Müthiş bir iç dayanışması var. Türkiye’de hakkını veren geçmişi ile kurumsallığı ile köklü bir dernek. DEGİAD üyesi olmaktan büyük bir onur, gurur ve mutluluk duyuyorum. O rozeti taşımak büyük bir onur. Duruşu, bakış açısı, Atatürk ilke ve devrimlerini olan yaklaşımları ve bu konudaki taviz vermeyen tavrı en büyük çizgimiz. DEGİAD, kimsenin adamı olmadan, kimseye yalakalık yapmadan hep etkisini sürdürdü. Yönetim kuruluna başarılar diliyorum ve bir kez daha DEGİAD’lı olmaktan dolayı onur duyduğumu belirtmek isterim.

“DEGİAD KONUŞUYOR” PROGRAMINDA DEGİAD ÜYESİ SERDAR EKİZ, HEM KENDİNİ, HEM DE İŞİNİ ANLATTI…
HABER MERKEZİ

HABER MERKEZİ

0 Yorum

Yorum yaz

fixed-whatsapp-icon