İhracatçı döviz gelirlerinin Merkez Bankası'na satılması zorunluluğunun, yüzde 40 olarak değiştirilmesi kararını Denizli Metropol’e değerlendiren Denizli Organize Sanayi Bölgesi Başkan Vekili Derya Baltalı “Bu memleket, bu ülke hepimizin. Eğer döviz bulunmazsa Türkiye’nin gelecekteki özgürlüğü başka ülkeler nezdinde elimizden gider diye düşünüyorum” diye konuştu.
ÖZEL HABER
İhracatçı şirketlerin ihracat gelirlerini Merkez Bankası’na satma zorunluluğu yüzde 40'a çıkarıldı. Düzenleme yürürlüğe girdi… Denizli Organize Sanayi Bölgesi Başkan Vekili Baltalı Grup Yönetim Kurulu Başkanı Derya Baltalı, kararı Denizli Metropol’e değerlendirdi.
DERYA BALTALI'NIN AÇIKLAMALARINI BURADAN İZLEYEBİLİRSİNİZ...
Baltalı “Bugün bu duruma gelmemizin nedeni Türkiye’nin dış ticareti ile ilgili döviz açığı vermesi. Birçok gelişmiş ülkelerde, fazla veren ekonomilerde böyle bir sıkıntı olmuyor. Bizim pandemi nedeniyle turizmden gelen bir açığımız var. Ayrıca cari açığımızın enerji kaynaklı olduğunu da düşünüyorum. Geçmiş yıllarda enerji fiyatları bu kadar yüksek değilken, bu kadar fazla cari açık vermiyorduk. 3 ay, 3,5 ay içinde BOTAŞ vs. ve yurt dışında petrol fiyatlarının artmasından dolayı ödenen rakamlara baktığımızda ne kadar yüksek olduğunu görüyoruz. Merkez Bankası’nın bu kadar yüksek bir dövizi karşılayacak rezervi olmadığını da hepimiz biliyoruz. ‘Pandemiden çıkışta ilk meşaleyi tekstil-konfeksiyon sanayi yaktı’ şeklinde bir beyanatım vardı. Avrupa’ya yakınlığı dolayısıyla markalar mağazalarını açacağı zaman en yakın malı Türkiye’den alırım diyerek siparişi bize geçtiler. 2020 yılının Mayıs ayının başından itibaren tekstil ve konfeksiyon sanayi çalışmaya başladı. İnanılmaz siparişlerle karşı karşıya kaldık. İhracatçının gece - gündüz çalışmasından dolayı Türkiye’nin döviz açığını kapattığını gördük. 2020 ve 2021’de özellikle tekstil – konfeksiyon ihracatı ile çok ciddi şekilde ülkenin cari açığı kapandı. Hükümetimiz önce, ‘Yurt dışından gelen dövizin yüzde 25’i bize gelsin, ardından ise yüzde 40’ını alsak’ dedi. Bu bir ihtiyaçtan doğdu. Bizim gibi gelir- gider dengesi düzgün, ihracat geliri, ithalat gelirinden fazla olan firmalar için önemli bir sıkıntı teşkil etmiyor. Zira Merkez Bankası günlük kur yayınlıyor. X rakamı ile dövizi bozuyor. Siz aynı parayla biraz sonra döviz alabilirsiniz. Veya TL olarak kullanabilirsiniz. Size demiyor ki, ‘Oradan döviz alamazsınız. Ben parayı aldım kurum da bu’. Sende tekrar dövize dönmek istersen alıyorsun. Bazı firmaların ithalat - ihracat dengesi 80’e 20 ise hafif ucundan açık veriyor. Çok büyük sorun olmadığını gördüm ben. ‘Öldük, bittik, mahvolduk’ diyecek bir şey yok. Bu memleket, bu ülke hepimizin. Eğer döviz bulunmazsa Türkiye’nin gelecekteki özgürlüğü başka ülkeler nezdinde elimizden gider diye düşünüyorum. Yeteri kadar doğalgaz alamadığınızı, yakıt alamadığınızı düşünün. Parasını ödediğiniz mal geliyor size. Tekstil - konfeksiyon sanayi, ülkeye getirmiş olduğu 30 milyar dolar gibi bir rakamın yüzde 40’ını memlekete, devletine bırakarak çok ciddi katkıda bulunuyor. Bu zor günlerde yardımcı oluyor. Turizm sezonu başladıktan sonra iyileştikçe bizim yüklerimizin önümüzdeki günlerde hafifleyeceğini düşünüyorum. Bunu çok büyük bir sakınca olarak görmüyorum” diye konuştu.
ÖZEL HABER
İhracatçı şirketlerin ihracat gelirlerini Merkez Bankası’na satma zorunluluğu yüzde 40'a çıkarıldı. Düzenleme yürürlüğe girdi… Denizli Organize Sanayi Bölgesi Başkan Vekili Baltalı Grup Yönetim Kurulu Başkanı Derya Baltalı, kararı Denizli Metropol’e değerlendirdi.
DERYA BALTALI'NIN AÇIKLAMALARINI BURADAN İZLEYEBİLİRSİNİZ...
Baltalı “Bugün bu duruma gelmemizin nedeni Türkiye’nin dış ticareti ile ilgili döviz açığı vermesi. Birçok gelişmiş ülkelerde, fazla veren ekonomilerde böyle bir sıkıntı olmuyor. Bizim pandemi nedeniyle turizmden gelen bir açığımız var. Ayrıca cari açığımızın enerji kaynaklı olduğunu da düşünüyorum. Geçmiş yıllarda enerji fiyatları bu kadar yüksek değilken, bu kadar fazla cari açık vermiyorduk. 3 ay, 3,5 ay içinde BOTAŞ vs. ve yurt dışında petrol fiyatlarının artmasından dolayı ödenen rakamlara baktığımızda ne kadar yüksek olduğunu görüyoruz. Merkez Bankası’nın bu kadar yüksek bir dövizi karşılayacak rezervi olmadığını da hepimiz biliyoruz. ‘Pandemiden çıkışta ilk meşaleyi tekstil-konfeksiyon sanayi yaktı’ şeklinde bir beyanatım vardı. Avrupa’ya yakınlığı dolayısıyla markalar mağazalarını açacağı zaman en yakın malı Türkiye’den alırım diyerek siparişi bize geçtiler. 2020 yılının Mayıs ayının başından itibaren tekstil ve konfeksiyon sanayi çalışmaya başladı. İnanılmaz siparişlerle karşı karşıya kaldık. İhracatçının gece - gündüz çalışmasından dolayı Türkiye’nin döviz açığını kapattığını gördük. 2020 ve 2021’de özellikle tekstil – konfeksiyon ihracatı ile çok ciddi şekilde ülkenin cari açığı kapandı. Hükümetimiz önce, ‘Yurt dışından gelen dövizin yüzde 25’i bize gelsin, ardından ise yüzde 40’ını alsak’ dedi. Bu bir ihtiyaçtan doğdu. Bizim gibi gelir- gider dengesi düzgün, ihracat geliri, ithalat gelirinden fazla olan firmalar için önemli bir sıkıntı teşkil etmiyor. Zira Merkez Bankası günlük kur yayınlıyor. X rakamı ile dövizi bozuyor. Siz aynı parayla biraz sonra döviz alabilirsiniz. Veya TL olarak kullanabilirsiniz. Size demiyor ki, ‘Oradan döviz alamazsınız. Ben parayı aldım kurum da bu’. Sende tekrar dövize dönmek istersen alıyorsun. Bazı firmaların ithalat - ihracat dengesi 80’e 20 ise hafif ucundan açık veriyor. Çok büyük sorun olmadığını gördüm ben. ‘Öldük, bittik, mahvolduk’ diyecek bir şey yok. Bu memleket, bu ülke hepimizin. Eğer döviz bulunmazsa Türkiye’nin gelecekteki özgürlüğü başka ülkeler nezdinde elimizden gider diye düşünüyorum. Yeteri kadar doğalgaz alamadığınızı, yakıt alamadığınızı düşünün. Parasını ödediğiniz mal geliyor size. Tekstil - konfeksiyon sanayi, ülkeye getirmiş olduğu 30 milyar dolar gibi bir rakamın yüzde 40’ını memlekete, devletine bırakarak çok ciddi katkıda bulunuyor. Bu zor günlerde yardımcı oluyor. Turizm sezonu başladıktan sonra iyileştikçe bizim yüklerimizin önümüzdeki günlerde hafifleyeceğini düşünüyorum. Bunu çok büyük bir sakınca olarak görmüyorum” diye konuştu.
0 Yorum