Kahramanmaraş'ın Ankara'ya taşındığımız birlik ve dayanışma günlerine katılan İyi Parti Denizli Milletvekili Aday Adayı Mustafa Kemal Çokakoğlu; “6 Şubat depreminde bölge insanına tüm Türkiye olarak nasıl yardıma koştuysak, bu etkinlikte de Ankaralılar, Kahramanmaraşlı kardeşlerini yalnız bırakmamışlardır” dedi.
Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından Kahramanmaraş'ın Ankara'ya taşındığı ‘Birlik ve Dayanışma Günleri’ yapıldı. Etkinliğe; İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Mansur Yavaş ve pek çok parti yöneticileri katıldı. Etkinliğe katılan İyi Parti Denizli Milletvekili Aday Adayı Mustafa Kemal Çokakoğlu; “Ankara Büyükşehir Belediyesi olarak Kahramanmaraş depreminde zarar gören esnafa ‘Bir Damla Su ve Hayat Enerjisi’ olarak düzenlediğimiz bu etkinliklere tüm Ankaralıların rağbet göstermesi bizleri de memnun etti. Birlik, beraberlik, zorlukları el ele vererek aşma iradesinin bir göstergesi olan bu çalışma, Türk milletinin kadim kültürünün bir uzantısıydı. 6 Şubat depreminde bölge insanına tüm Türkiye olarak nasıl yardıma koştuysak, bu etkinlikte de Ankaralılar, Kahramanmaraşlı kardeşlerini yalnız bırakmamışlardır. Ancak bu güzel atmosfer yaşanan acıları unutturmaya yeterli değildi. Bir nebze içten bir teselli ile duygusal bir paylaşımdı ve kaybedilenleri asla unutturmayacaktı” diye konuştu.
Çokakoğlu; “Ülkemizi mateme boğan 6 Şubat depremi sonrası Ankara Büyükşehir Belediyesi olarak ilk günden itibaren bütün imkanları seferber ederek bölgeye ilk ulaşan ekiptik. Başkanımız Sayın Mansur Yavaş’ın talimatları doğrultusunda, tüm imkanlarımızla Kahramanmaraş’ta, Malatya’da, Adıyaman’da, Hatay’da depremzedelerin yardımlarına koştuk. Kurtarma ve enkaz kaldırma, ilk yardım, lojistik ihtiyaçlar, insani destekler dahil birçok alanda depremzede vatandaşlarımızın yanlarında olmaya, onların yaralı yüreklerine bir parça derman olmaya çalıştık. Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin bu çalışmalarını yapan ‘Afet Koordinasyon Merkezi’nin Sorumlusu olarak o günlerin acısını ve insanlarımızın beklentilerini yakından gördüm ve yaşadım. Tarif edilemeyecek bir acı ve yine anlatılamayacak kadar büyük beceriksizliğe, koordinasyonsuzluğa tanık oldum. Dilerim böylesi bir çaresizliği ve insanımızın acısını bir daha yaşamayız. Bu adeta tüm Türkiye’nin yürek sesiydi. Ancak bunlardan önce insanımız o bölgede devletin elini ve sesini aradı. Yardımına uzanacak el ve yanında olduğunu hissettiği bir ses beklediler. Bunun olabilmesi için de devletin afet ve kriz yönetim mekanizmalarının kendini gözden geçirmesi ve olası senaryolara insan kaynağı, lojistik destek, koordinasyon alt yapısı, iletişim ve diplomasi alanlarında hazırlıklı olması gerekiyor. Ankara Büyükşehir Belediyesi olarak biz: bir krizin nasıl yönetilmesi gerektiğini hem Ankara’da hem de ülkemizde meydana gelen pek çok afet ve krizde tekrar tekrar yaşayarak öğrendik. Afetlere yönelik çalışmalarda ‘İnsan Odaklı Belediyecilik Esasları’ oluşturulması ve bu esaslardan doğan uygulamalarımızın da örnek olması için çaba sarf ettik. Eğitimler aldık ve aldırdık; teknolojiden faydalandık, ekipman ve teknik kapasiteyi geliştirdik. Daha fazla can ve mal kurtarılmasını sağlamak, daha büyük olaylar yaşanmasını engellemek üzere krizleri doğru yönetmeyi hedefledik. Ankara afet açısından çok da riskli bir alanda değildir, ancak başkent olma ve Türkiye’nin umudunu taşıma sorumluluğu ile biz, Başkanım Sayın Mansur Yavaş ile 2019 seçimlerinin hemen sonrasında, Ankara Büyükşehir Belediyesi Afet Koordinasyon Merkezi Sorumlusu olarak, Ankara’nın risk ve kriz noktalarını tespit ettik. 600 nokta, 4 bin personel, 2 bin araç mobilizasyonu sağlayabilir hale geldik” dedi.
0 Yorum