Dünyayı dört nala koşmak isterdim
Kaf dağından geçip, boylu boyunca
Turan ülkesinde uçmak isterdim
Tarih denen sırlı kitabı okur
Marifet donanmış bir Hızır olur
Nerde Türk var ise, arayıp bulur
Dertlerine derman olmak isterdim
Turan ülkesine varıp baharda
Türkmen, Oğuz, Kırgız’la aynı toyda
Dedem Korkut, ad verirken bir kurda
Kutlu divanında durmak isterdim
Soğuk sulu yaylaklarına konar
Göç yolunda, yolcularını arar
Türk yurdundan haberlerini sorar
Varıp yaraları sarmak isterdim
Oğuz Ata itikatın belleyip
Destan destan geçmişimi derleyip
Güneşin altında pişip terleyip
Obadan obaya konmak isterdim
Ötüken ilinde bir mola verip
Kitabe okurdum Orhun’a varıp
Tonyokuk’la Bilge Kağan’ı anıp
Ruhlarına selam vermek isterdim
Çin seddinde çadırımı kurardım
Kürşad’la tanışıp, gurur duyardım
Ne söylese hemen O’na uyardım
Destanında ben de olmak isterdim
Selçuklunun kurduğu medeniyeti
Alparslan’la yaşardım Malazgirt’i
Sayfa sayfa araştırıp tarihi
Yeniden yaşayıp, kanmak isterdim
Osman Gazi ile kayı boyunu
Kurduğu devlette Türkün soyunu
Sultan Fatih ile Bizans toyunu
Mehter davulunda duymak isterdim
Oradan uzanıp Tuna boyuna
Atımı çekerdim Balkan yurduna
Oradan da, Viyana’nın burcuna
Çıkıp bayrağımı dikmek isterdim
“Çanakkale geçilmez” diyordu, ırkım
Mustafa Kemal’le görüldü farkım
Allah’a hamdolsun, Ne mutlu Türk’üm
Diyen, ecdadımla olmak isterdim
Her cümleyi Türkçe yazardım elden
Söylemezdim başkasının dilinden
Oğuz’dan bu yana bütün ceddimden
Şanlı tarihimi dermek isterdim