Mustafa KAYA

Mustafa KAYA

562 Yazı

EKOPOLİTİK: YARIM KALMIŞ BİR YAZI; YAŞAR TOK!-1

İzmir kültür-sanat çevrelerinde “Kitapçı Yaşar” lakabıyla anılan; Denizli’de kültür, sanat ve edebiyat yazılarının yanı sıra, arkeoloji, tarih, çevre ve ekoloji (Kadim Meandros) konularında yazdığı makaleler, yaptığı haberler, yazı dizileri ve gazete köşe yazıları ile tanınan gazeteci Yaşar Tok  “zamansız ve apansız” bir şekilde hayata veda etti.



DRT TV’de belgesel ve tanıtım filmleri yapımcısı TV programcısı (Tarihin İzinde), metin yazarı, kitap ve dergi editörü “toplumcu kalem adamı” Yaşar Tok’un ölümü Denizli basın camiası ile kentin entelektüel sanat çevrelerinde büyük bir üzüntü ile karşılandı. DRT Denizli’de 6-7 yıl birlikte çalıştığımız Yaşar Tok (Yaşar Abi); Muhammet Karaçay’la dönem dönem foto-safarilere çıkardı. Seval Uysal, Tolga Alp Düzgören ve Arif Zorla pek geçinemese de O’ tam anlamıyla “bizim takımın sol kanat oyucusu” idi. Gıda Mühendisleri Odası Denizli Temsilcisi Umut Ayana da DRT Denizli’de Yaşar Tok’la omuz omuza çalışan arkadaşlarımızdan biriydi.(Sadece Murat Acar yetişememişti Yaşar Tok’la çalışmaya)




Yaşar Tok’un bu ani gidişi “dostları, arkadaşları ve yoldaşları” için adeta bir yas ve hüzün yağmuruna” dönüştü. O’ sonuçta DRT’de Celal abi (Kazdağlı)’dan bir değerli mirastı bize. O’nu en iyi yine onlar, dostları ve arkadaşları anlattı. Mimar-Yazar Süleyman Boz, Şair ve edebiyatçı Hakan Keysan, TV Programcısı, Gazeteci-Yazar Celal Kazdağlı, Edebiyatçı ve kültür-sanat adamı Cemal Ataman ve CHP eski İl Başkanı (tanınmış Hukukçu ve  Politikacı) Zafer Gönenç; Yaşar Tok ile ilgili anılarını ve son paylaşımlarını yazdı. Kısacası; “Yarım Kalmış Bir Yazı; Yaşar Tok’u” bir de dostları ve arkadaşlarının kaleminden okuyalım istedik.






O’ MELAMET HIRKASI’NI KENDİ GİYDİ, KİME NE!
(Hakan Keysan-Şair))
“Dünyaya bir şekilde doğmuş olan insanlar dolaysız bir ödülün egoizmiyle hayatlarını ve en değerli zamanlarını hunharca tüketirler... Ama Yaşar Tok öyle miydi?  O dünya için bir ödüldü ve insanlığın namusu olarak kısacık yaşamını hep yazmak, üretmek, yaşatmak ve çabalamak için kullandı... Bir dikili ağacı olmadı yeryüzünde. Ama koca bir çınar olarak aramızdan ayrıldı. Dünkü ameliyattan dünyaya günaydın diyemedi...”



BÜYÜK KAYIP: YAŞAR TOK
(Süleyman Boz; DEHA 20 Gazetesi)
Onu ilk kez kitabevi çalıştırdığı günlerde tanıdım. İl bakışta, ilk karşılaşmada soğuk, ilgisiz birisi gibi değerlendirdiğimi de söylemeliyim. Ağzından laflar  zorla alınıyordu. Konuşmaya bile lütfetmeyen bir havada, esnaf havasından uzak bir yapısı olduğu izlenimi vermişti bana. 
Zaman içinde onun kodlarını çözünce; özgün kişilikli,  yumuşak kalpli, doğasını,  yurdunu,  insanını seven, mücadeleci bir yurtsever fotoğrafı oluştu belleğimde. Ama onun için hep uzaktan tanıyanlar belleğinde   "soğuk, snop, eyvallahı olmayan.." bir imge olarak yer ettiğine tanık olmuşumdur. Kitabevini yaşatamadı, kapatmak zorunda kaldı. Sonrasında evinde  kitap, dergi dizgileri yaparak geçimini sağlamaya çalışıyordu. Kent ve Sanat dergisini çıkarıyordu Makine Mühendisleri Odası adına. Daha birçok derginin dizgi, baskı ve yayın işlerini üstlendi kentte. 



GAZETECİLİĞE ADIMI
Sanırım onun gazeteciliğe ilk adım atmasına ben vesile oldum. Denizli Gazetesi ve DRT TV’nin başına arkadaşım Celal Kazdağlı geçince Yaşar'ı önermiştim.   Yaşar uzun yıllar orada çalıştı. İktidarı ve gazete sahiplerini rahatsız eden yazılarından dolayı uzaklaştırdılar. Meslek Odalarının dergilerinin çıkarılması konusunda da kendisine öneriyi ben götürmüştüm. Mimarların, madencilerin, makinecilerin dergilerinin yayın sorumlusu olarak çalıştı uzun yıllar. 



NEFİS KÖŞE YAZILARI
Sonraları Yaşar'ı internet gazetelerinde köşe yazarı olarak okumaya başladık. Nefis yazılarında arkeoloji,  doğa, çevre, mimari miras,  kentli hakları mücadelesi alanlarında çok etkili oldu. Geniş bir okur kitlesi edindi. 



KENT MÜZESİNDE EMEĞİ VARDIR 
Sanat Okulu Taş Atölyelerinin korunması, tescili, dava sürecinde çok katkısı oldu. Avdan köyü kömür madenine karşı mücadele,  Pamukkale, Laodikeia, Hierapolis konularında yazdığı yazılarla etkili oldu. 



AÇ YAŞAR,
TOK YAŞAR
Zaman içinde Yaşar ile iyi arkadaş olduk. Sanat çevresinden insanlarla da birlikte oluyorduk. Yaşar Çallı ile tanıştırdım Yaşarı. Yaşar abi Ankara'dan geldiği zamanlar Pişkin Otelde kalırdı. Sonraları ya bizim evde, ya Yaşar'ın evinde kalmaya başladı. Daha çok da Yaşar'ın..  O kadar yakın dost oldular ki..  Birbirlerine takılmaya başladılar.. Biri diğerine "Tok Yaşar", öteki "Aç Yaşar" diye seslenir oldu. Çünkü aynı dedesi İbrahim gibi, Yaşar Çallı'ya da eşi sınırlı bir harçlık veriyordu. Bu yüzden Çallı'nın cebinde parası olmazdı. Bunu bilen Tok Yaşar, diğerine "Aç Yaşar"  diye takılırdı. Yaşar Tok ile çok etkinlikler, organizasyonlar düzenledik. Önemlilerinden biri Çal'da 2007 de yaptığımız paneldir. Diğeri Stratonikeia Fotoğraf Sergisidir. Bu sergiyi PAÜ'de kültür bakanı Ertuğrul Günay açmıştı. Prof. Dr. Bülent Topuz, Küp Şarapları Sahibi Asım Altıntaş, Yılmaz Kahraman yakın dostlarındandı. 



HEYKEL KOLONİSİ SEKRETERYASINDA 
Yaşar Tok, birkaç yıl da Uluslararası Taş Heykel Kolonisinin, Nihat Kömürcüoğlu vakfının Sanat danışmanlığını, sekreteryasını yürüttü. Burada çok da yararlı oldu. Sevgili Yılmaz Kahraman abinin resim atölyesinde, her salı yapılan sanatçı arkadaş toplantılarının ana kadrosunu oluşturanlardan biri idi Tok Yaşar. Heykeltraş Ali Dirier, Ressam Kemal Yenidede, Şair Hakan Keysan, Mimar Süleyman Boz, Mimar Ahmet Yoldaş ve ara sıra katılan bazı arkadaşlarla çok güzide bir gruptur. Şarap eşliğinde,  Sanat  edebiyat, resim, heykel  kent kültürü üzerine uzun sohbetlerle süslenen bir grup. Yaşar beklenmedik bir Aort Anevrizması rahatsızlığı ile PAÜ'de ameliyatla zor kurtarılmıştı.  Zamanla yaşama döndü. Dostları ile buluşmalarını sürdürüyordu. Yine hiç beklenmedik bir anda, İzmir'de önceki gün rahatsızlanıp, tekrar kalple ilgili ameliyata alınmış.. Maalesef kurtarılamamış. Oysa 2 gün önce sanatçı dostları ile  İzmir'de çekilen fotoğrafta çok mutlu görünüyordu. Hüseyin Yurttaş, Şerif Kutludağ, Fahreddin Koyuncu fotoğraftakilerden bazılarıydı.  Yaşar, mücadeleci, kararlılığı, fikri takibi olan, kültürel, doğal miras ve çevre savunucusu bir aktivist, iyi bir köşe yazarı,  araştırmacı bir gazeteci, dost canlısı  düzgün bir yurttaş olarak bu dünyada güzel izler, hoş sedalar bırakıp gitti. 



HEP KENDİNDEN VERDİ 
Çok erken bir gidişti bu. Yaşar Tok'un kaybı Denizli için yeri doldurulamaz bir eksikliktir. O Denizli'ye dışardan gelip de kentten çok şeyler alan, götüren yabancılardan değildi. Denizli'ye kendinden çok şeyler veren, katan  bu kentte izler bırakan çok değerli bir aydın idi.



YAŞAR TOK’U KAYBETTİK
(Yaşar Tok’un ardından; Zafer Gönenç)
Sevgili Yaşar, 80 öncesi devrimci kuşağın en sağlam örneklerindendir.  Kalemini çıkar ya da başka bir şey için  eğip bükmeyen, ‘sapına kadar gazeteci’ tanımının karşılığı, gerçek bir doğa ve tarih gönüllüsü, dopdolu bir entelektüel birikimin sahibidir. Onu Endüstri Meslek Lisesinin taş atölyelerinin yıkılmasını önleme mücadelesinde, Avdan Termik Santralini durdurma mücadelesinde, aynı yerde kömür sahalarının açılmasına karşı verilen mücadelede, Hierapolis’te antik kentin üzerine yapılmak istenen müze girişimine karşı sürdürdüğümüz hukuk mücadelesinde hep yanımızda gördük. Sadece gazeteci olarak bu konuları yazıp çizmez, elde ettiği bilgiyi, belgeyi davalarda delil olsun diye getirir, hukuk mücadelesini desteklerdi.  Daha üç beş gün önce 1991 yılında hazırlanan ve çoğunun unuttuğu Pamukkale Koruma Amaçlı imar planı kitabını arşivlerden bulup ‘davada işine yarar’ diye getirdi. Uzunca sohbet ettik, tekrar ameliyat olacağını, ameliyatın riskli olduğunu anlattı. Ameliyat sonrası buluşup üzerinde çalıştığı haberi konuşacaktık. Sonra bombayı patlatacaktı (!). Gazetecilik Yaşar’ın ruhuna işlemişti, ameliyata giderken canını değil yapacağı haberi düşünüyordu. Çok ama çok üzüldüm. Anısı önünde saygıyla eğiliyorum…

YARIN; “YARIM KALMIŞ BİR YAZI; YAŞAR TOK!-2” CELAL KAZDAĞLI VE CEMAL ATAMAN’IN KALEMİNDEN…



ERTEMUR “NAR CENNETİ” IRLIGANLI’DA NAR HASATINDA!
Aynı zamanda tarımsal sanayi alanında faaliyet gösteren bir iş insanı olan ve çifti kesimlerine yakınlığı ile bilinen Pamukkale Belediye Başkanı Ali Rıza Ertemur Nar Cenneti Irlıganlı Mahallesi’nde ihracata yönelik üretilen narların hasatına katıldı. Ertemur konuyla ilgili paylaşımında; “Irlıganlı Mahalle’mizdeyiz! Nar cenneti beldemizde gerçekleşen hasata katıldık. Hemşehrilerimizle birlikte bereketli topraklarımızda yetişen ve dünyanın dört bir yanına ulaşan narlarımızı topladık. Hasatımız bereketli olsun” dedi.



İBRAHİM DOĞAN’DAN KENT LOKANTASI İÇİN MİNİ ANKET!
Türkiye’de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu tarafından başlatılan ve  vatandaşların uygun fiyatlarla yemek yiyebildiği Kent Lokantası Projesi Denizli Büyükşehir Belediyesi tarafından da hayata geçirilirken,  “Halkın Sofrası” projesine büyük önem veren Beltaş Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Doğan, Şehirlerarası Otobüs Terminali’nde açılan ilk Kent Lokantası’nda  vatandaşla bir araya gelip adeta memnuniyet anketi yapıyor. Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu tarafından açılan kent lokantası büyük ilgi görürken, İbrahim Doğan da konuyla ilgili yaptığı sosyal medya paylaşımında, “Bugün öğle yemeğinde Kent Lokantamızda hemşehrilerimizle birlikte olduk. Onlara Başkanımız Bülent Nuri Çavuşoğlu’nun selamlarını ilettik. Görüşlerini yerinde aldık. İkince ve diğer şubelerimiz için daha fazla çalışıp, çaba göstereceğiz ve en kısa sürede buralarda da hizmet vermeye başlayacağız” dedi. 



fixed-whatsapp-icon