Pandemide ihracatta en büyük sıçramayı yapan tekstilin, üretim hızını ve dinamizmini kaybetmeyen bir sektör olduğunu dile getiren Denizli Sanayi Odası Başkan Yardımcısı Selim Kasapoğlu, “Sektör desteklenirse yeni bir yükselme trendi yakalanabilir” dedi.
Denizli Sanayi Odası (DSO) Başkan Yardımcısı Selim Kasapoğlu, Türkiye’de tekstil sektörünün yeni bir ivme kazanmasının söz konusu olduğunu belirterek, sektörün devlet tarafından desteklenmesi gerektiğini söyledi. Dünya Gazetesi Denizli Temsilcisi Osman Nuri Boyacı’ya konuşan Kasapoğlu, “Pandemi döneminde ihracatta en büyük sıçramayı yapan, üretim hızını kesmeyen, dinamizmini kaybetmeyen sektörün tekstil olduğunu gördük. Bundan sonra tekstile daha fazla destek verileceğini umut ediyoruz” dedi.
Son 20 yılda fast fashion olarak bilinen hızlı moda trendinin dünya tüketimini etkisi altına aldığını söyleyen Selim Kasapoğlu, şunları söyledi: “Bu süreçte standart ürünler yerine trende uygun, hızlı bir şekilde mağazaya ulaşabilen ürünlere talep arttı, artmaya devam ediyor. Bu noktada Türkiye özellikle Avrupa için tekrar önemli bir tedarik noktası haline geldi. Bugün artık Türk tekstil sanayicileri Avrupa’da tasarlanan ürünler yerine kendi tasarımlarını üretmeye başladı. Özellikle teknik tekstil, sürdürülebilirlik gibi kavramların ortaya çıkmasından sonra önümüzdeki yıllarda Türkiye’de tekstilin yeniden yukarı yönlü bir ivme kazanması söz konusu.”
Tekstil ve hazır giyimin dinamik, bilgi birikime dayanan, değişen trendleri yakalamak zorunda olan bir sektör olduğunu belirten Kasapoğlu, bugüne kadar siyaseten tekstile; atıl, katma değer yaratmayan, ucuz işgücüne sahip ülkelerin yapması gereken bir sektör olarak bakıldığının altını çizdi.
“SALGINDA ÖNEMİ ANLAŞILDI”
Dünyayı etkisi altına alan COVID-19 pandemisi döneminde tekstil ve hazır giyim sektörünün öneminin anlaşıldığını ifade eden Selim Kasapoğlu, “Bu süreçte tekstilin ihracatta en büyük sıçramayı yapan, üretiminin hızını kesmeyen, dinamizmini kaybetmeyen sektör olduğunu gördük” dedi. Bundan sonra tekstile daha fazla destek verileceğini umut ettiklerini kaydeden Kasapoğlu, “Özellikle bölgesel teşvikler yerine sektörel teşviklerin verilmesi gerektiğini söylüyoruz. Bugün bölgesel teşviklerle, yüksek teşviklerden yararlanan bölgelerin ülke büyümesine katkı sağlayamadıkları ortada. Tekstile baktığımızda ise hangi bölgede yapılıyorsa yapılsın, yüksek katma değer sağladığını, işsizliğin arttığı bu dönemde istihdama en büyük desteği sağladığını görüyoruz. Bu noktada tekstil sanayisine verilecek kolaylıklar özellikle bu dönemde çok önemli” dedi.
“YATIRIMCI UZUN VADELİ KAYNAK SIKINTISI YAŞIYOR”
Sanayicinin uzun vadeli kaynak arayışında sıkıntı yaşadığını vurgulayan Selim Kasapoğlu, konuyla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: “Yatırımlar için kaynak ihtiyacı var, ama kamu bankaları da dahil olmak üzere uzun vadeli kaynak bulamıyoruz. Artan siparişleri karşılamak için ülkede yatırım yapmamız lazım. Bu noktada devletin özellikle kamu bankaları kanalıyla üretimi artıracak kaynaklara fonlama yapması hayati önem taşıyor. Tekstil ucuz işgücüne sahip ülkelere bırakılmayacak kadar önemli bir sektör. Tasarım ürünleri, teknik tekstil ürünleri gibi bilgi birikimine dayalı birçok konuda kendine yeni alanlar bulabiliyor. Değişen moda ve trendleri takip eden ve bunları üretimine entegre edebilen ülkeler ne olursa olsun, üretim güçlerini kaybetmiyor . Bugüne kadar yarattığı ve bundan sonra da yaratabileceği katma değer çok fazla. Bu noktada ekonomi yönetiminin tekstil sektöründe bir kalkınma hamlesi yaratacak destekler vermesini bekliyoruz.”
Denizli Sanayi Odası (DSO) Başkan Yardımcısı Selim Kasapoğlu, Türkiye’de tekstil sektörünün yeni bir ivme kazanmasının söz konusu olduğunu belirterek, sektörün devlet tarafından desteklenmesi gerektiğini söyledi. Dünya Gazetesi Denizli Temsilcisi Osman Nuri Boyacı’ya konuşan Kasapoğlu, “Pandemi döneminde ihracatta en büyük sıçramayı yapan, üretim hızını kesmeyen, dinamizmini kaybetmeyen sektörün tekstil olduğunu gördük. Bundan sonra tekstile daha fazla destek verileceğini umut ediyoruz” dedi.
Son 20 yılda fast fashion olarak bilinen hızlı moda trendinin dünya tüketimini etkisi altına aldığını söyleyen Selim Kasapoğlu, şunları söyledi: “Bu süreçte standart ürünler yerine trende uygun, hızlı bir şekilde mağazaya ulaşabilen ürünlere talep arttı, artmaya devam ediyor. Bu noktada Türkiye özellikle Avrupa için tekrar önemli bir tedarik noktası haline geldi. Bugün artık Türk tekstil sanayicileri Avrupa’da tasarlanan ürünler yerine kendi tasarımlarını üretmeye başladı. Özellikle teknik tekstil, sürdürülebilirlik gibi kavramların ortaya çıkmasından sonra önümüzdeki yıllarda Türkiye’de tekstilin yeniden yukarı yönlü bir ivme kazanması söz konusu.”
Tekstil ve hazır giyimin dinamik, bilgi birikime dayanan, değişen trendleri yakalamak zorunda olan bir sektör olduğunu belirten Kasapoğlu, bugüne kadar siyaseten tekstile; atıl, katma değer yaratmayan, ucuz işgücüne sahip ülkelerin yapması gereken bir sektör olarak bakıldığının altını çizdi.
“SALGINDA ÖNEMİ ANLAŞILDI”
Dünyayı etkisi altına alan COVID-19 pandemisi döneminde tekstil ve hazır giyim sektörünün öneminin anlaşıldığını ifade eden Selim Kasapoğlu, “Bu süreçte tekstilin ihracatta en büyük sıçramayı yapan, üretiminin hızını kesmeyen, dinamizmini kaybetmeyen sektör olduğunu gördük” dedi. Bundan sonra tekstile daha fazla destek verileceğini umut ettiklerini kaydeden Kasapoğlu, “Özellikle bölgesel teşvikler yerine sektörel teşviklerin verilmesi gerektiğini söylüyoruz. Bugün bölgesel teşviklerle, yüksek teşviklerden yararlanan bölgelerin ülke büyümesine katkı sağlayamadıkları ortada. Tekstile baktığımızda ise hangi bölgede yapılıyorsa yapılsın, yüksek katma değer sağladığını, işsizliğin arttığı bu dönemde istihdama en büyük desteği sağladığını görüyoruz. Bu noktada tekstil sanayisine verilecek kolaylıklar özellikle bu dönemde çok önemli” dedi.
“YATIRIMCI UZUN VADELİ KAYNAK SIKINTISI YAŞIYOR”
Sanayicinin uzun vadeli kaynak arayışında sıkıntı yaşadığını vurgulayan Selim Kasapoğlu, konuyla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: “Yatırımlar için kaynak ihtiyacı var, ama kamu bankaları da dahil olmak üzere uzun vadeli kaynak bulamıyoruz. Artan siparişleri karşılamak için ülkede yatırım yapmamız lazım. Bu noktada devletin özellikle kamu bankaları kanalıyla üretimi artıracak kaynaklara fonlama yapması hayati önem taşıyor. Tekstil ucuz işgücüne sahip ülkelere bırakılmayacak kadar önemli bir sektör. Tasarım ürünleri, teknik tekstil ürünleri gibi bilgi birikimine dayalı birçok konuda kendine yeni alanlar bulabiliyor. Değişen moda ve trendleri takip eden ve bunları üretimine entegre edebilen ülkeler ne olursa olsun, üretim güçlerini kaybetmiyor . Bugüne kadar yarattığı ve bundan sonra da yaratabileceği katma değer çok fazla. Bu noktada ekonomi yönetiminin tekstil sektöründe bir kalkınma hamlesi yaratacak destekler vermesini bekliyoruz.”
0 Yorum