Kekiğin başkenti Denizli’de, yüzyıllardan bu yana gelen kara kazan bakır imbiklerde kekik yağı ve suyu çıkarma işlemi sürdürülüyor. Sanayileşmenin hayatın her alanında girdiği günümüzde geleneksel üretime bağlı kalan üreticiler, dağda yetişen doğal kekikleri organik şifaya dönüştürüyor.
Kokusu, görünümü ve tadıyla çok sevilen kekiğin, insan sağlığına da faydaları saymakla bitmiyor. Türkiye’nin kekik deposu olan ve dünyanın pek çok yerine kekik ihraç eden Denizli’de, dağlardan doğal olarak toplanan yaş kekikler, kara kazanda odun ateşinde kaynatıldıktan sonra bakır imbikte oluşan buharın soğutularak yoğunlaştırılmasıyla elde edilen organik kekik suyu ve kekik yağına dönüştürülüyor. Aynı zamanda sanayi tipi kekik yağı ve suyunun da üretildiği Denizli’de, geleneksel yöntemlere sahip çıkan birkaç üretici atalarından öğrendikleriyle organik ürünler elde etmeyi tercih ediyor.
Çal ilçesine bağlı Belevi Mahallesinde tıbbı aromatik bitkiler yetiştiriciliği yapan Hasan Durna, dağlardan topladığı kekikleri atalarından gördüğü yöntemlerle sağlık deposu kekik suyu ve yağına dönüştürüyor. Sanayi tipi üretiminde yaygınlaşmaya başladığı günümüzde daha organik olması açısından kara kazandan vazgeçmeyen Durna, “Kendi tarlalarımızda kekik üretiyoruz ama dağlardan topladığımız kekiklerin kokusu, tadı ve aroması tarla kekiğine benzemiyor. Daha kaliteli ve daha güzel. Biz de Allah’ın bol miktarda dağlarda verdiği bu kekikleri topluyoruz. Bizim bu yörede bilyeli kekik ve halk arasındaki adıyla kara kekik doğal olarak yetişiyor. Babalarımızdan dedelerimizden gördüğümüz geleneksel şekliyle kara kazan bakır imbiklerde kekik suyu ve de kekik yağını organik olarak çıkartıyoruz. Herkesin duyup bildiği kara kazanlardan elde edilen kekik suyu ve kekik yağı tarla kekiğinden elde edilen ürünlere göre saha çok tercih ediliyor. Kış boyu soğuk algınlıklarında, karın ağrısında, şifa amaçlı kullanıyoruz. Yüzyıllardır kekik suyu ve yağı üretilmeye devam ediliyor. Tüketenler tarafından kekik suyu çok seviliyor. Elimizden geldiği kadar üretmeye devam ediyoruz. Yaz aylarında hazırladığımız kekik suyu ve yağını isteyenlere gönderiyoruz” diye konuştu.
Doğal kekiğin bolca yetiştiği Denizli’de son dönemde özel sahalarda da üretim yapılmaya başlandığına değinen Kurna, şöyle konuştu: “Bizim yağ ve suyu için kullandığımız doğal kekiğin yanı sıra Denizli’de Pamukkale ilçesine bağlı Gözler Mahallesi ve çevresindeki mahalleler kekik deposu olarak biliniyor. Bu bölgelerde kekik yoğun olarak üretiliyor. Türkiye kekiğinin yüzde 85’i bu bölgelerden elde ediliyor. Dünyaya da buralardan kekik gönderiliyor. Tarlalarda daha çok bilyeli kekik dediğimiz tür üretiliyor. Biz bunun yanında adaçayı, ıhlamur, biberiye ve diğer tıbbi bitkilerin de üretimini yapıyoruz. Özellikle dağlardan toplanan kekik türü bu türlerle birlikte anılsa da rengi, kokusu, tadı ve aroması tarla kekiğinden daha farklı olduğu için su ve yağ üretiminde doğal ürünü daha çok tercih ediyoruz”
Kokusu, görünümü ve tadıyla çok sevilen kekiğin, insan sağlığına da faydaları saymakla bitmiyor. Türkiye’nin kekik deposu olan ve dünyanın pek çok yerine kekik ihraç eden Denizli’de, dağlardan doğal olarak toplanan yaş kekikler, kara kazanda odun ateşinde kaynatıldıktan sonra bakır imbikte oluşan buharın soğutularak yoğunlaştırılmasıyla elde edilen organik kekik suyu ve kekik yağına dönüştürülüyor. Aynı zamanda sanayi tipi kekik yağı ve suyunun da üretildiği Denizli’de, geleneksel yöntemlere sahip çıkan birkaç üretici atalarından öğrendikleriyle organik ürünler elde etmeyi tercih ediyor.
Çal ilçesine bağlı Belevi Mahallesinde tıbbı aromatik bitkiler yetiştiriciliği yapan Hasan Durna, dağlardan topladığı kekikleri atalarından gördüğü yöntemlerle sağlık deposu kekik suyu ve yağına dönüştürüyor. Sanayi tipi üretiminde yaygınlaşmaya başladığı günümüzde daha organik olması açısından kara kazandan vazgeçmeyen Durna, “Kendi tarlalarımızda kekik üretiyoruz ama dağlardan topladığımız kekiklerin kokusu, tadı ve aroması tarla kekiğine benzemiyor. Daha kaliteli ve daha güzel. Biz de Allah’ın bol miktarda dağlarda verdiği bu kekikleri topluyoruz. Bizim bu yörede bilyeli kekik ve halk arasındaki adıyla kara kekik doğal olarak yetişiyor. Babalarımızdan dedelerimizden gördüğümüz geleneksel şekliyle kara kazan bakır imbiklerde kekik suyu ve de kekik yağını organik olarak çıkartıyoruz. Herkesin duyup bildiği kara kazanlardan elde edilen kekik suyu ve kekik yağı tarla kekiğinden elde edilen ürünlere göre saha çok tercih ediliyor. Kış boyu soğuk algınlıklarında, karın ağrısında, şifa amaçlı kullanıyoruz. Yüzyıllardır kekik suyu ve yağı üretilmeye devam ediliyor. Tüketenler tarafından kekik suyu çok seviliyor. Elimizden geldiği kadar üretmeye devam ediyoruz. Yaz aylarında hazırladığımız kekik suyu ve yağını isteyenlere gönderiyoruz” diye konuştu.
Doğal kekiğin bolca yetiştiği Denizli’de son dönemde özel sahalarda da üretim yapılmaya başlandığına değinen Kurna, şöyle konuştu: “Bizim yağ ve suyu için kullandığımız doğal kekiğin yanı sıra Denizli’de Pamukkale ilçesine bağlı Gözler Mahallesi ve çevresindeki mahalleler kekik deposu olarak biliniyor. Bu bölgelerde kekik yoğun olarak üretiliyor. Türkiye kekiğinin yüzde 85’i bu bölgelerden elde ediliyor. Dünyaya da buralardan kekik gönderiliyor. Tarlalarda daha çok bilyeli kekik dediğimiz tür üretiliyor. Biz bunun yanında adaçayı, ıhlamur, biberiye ve diğer tıbbi bitkilerin de üretimini yapıyoruz. Özellikle dağlardan toplanan kekik türü bu türlerle birlikte anılsa da rengi, kokusu, tadı ve aroması tarla kekiğinden daha farklı olduğu için su ve yağ üretiminde doğal ürünü daha çok tercih ediyoruz”
0 Yorum