YAŞAM-GÜNCEL

II. ULUSLARARASI SERAHSÎ SEMPOZYUMU BAŞLADI

II. ULUSLARARASI SERAHSÎ SEMPOZYUMU BAŞLADI
27-28 Ekim 2023 tarihlerinde Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) İslami İlimler Enstitüsü ve Kırgızistan Oş Üniversitesi İlahiyat Fakültesi tarafından düzenlenen II.  Uluslararası Serahsî Sempozyumu açılış töreni Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş ve Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Dr. Serdar Çam’ın katılımları ile gerçekleştirildi.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunması ile başlayan program Kuran-ı Kerim Tilaveti ile devam etti. Protokol konuşmaları ile süren programda sırası ile Gaye Vakfı Genel Başkanı Dr. Mehmet Akşit, Kırgızistan Oş Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kozhobekov Kudayberdi Gaparalievich, Pamukkale Üniveritesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kutluhan, Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Vekili Ali Değirmenci, AK Parti Milletvekili Av. Cahit Özkan, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Dr. Serdar Çam, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Gaye Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. M. Cevat Akşit tarafından yapıldı. Rektör Kutluhan, açılış konuşmasını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sempozyumun açılış törenine özel ilettiği mesaj metnini konuklarla paylaşarak tamamladı.



Yaşantısı, görüşleri ve eserleriyle hem İslami ilimler tarihinde köşe taşlarından birisi hem de hukuk nosyonu ve hukuk felsefesi açısından çağdaş hukukçuların da tanıdığı bir isim olan Ebû Bekr Muhammed b. Ebî Sehl es-Serahsî’nin (ö. 483/1090) İslam dünyasındaki tesirleri, hukukun üstünlüğü ve hukuk devleti kavramına katkısının ele alınacağı sempozyumun açılış töreninde konuşmalarından ilkini Gaye Vakfı Genel Başkanı Dr. Mehmet Akşit yaptı: “Sayın Başkanım, Sayın Valim, Sayın Bakanım, Sayın Rektörlerim, Hocalarım, Sayın Muhterem babam ve hocam, uzaktan yakından gelen herkes için sonsuz şükranlarımı arz ediyorum. Sempozyumun gerçekleşmesinde emeği geçenlere teşekkür eder, sempozyumun güzel geçmesini dilerim. Hoş geldiniz, efendim.”




Kırgızistan Oş Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kozhobekov Kudayberdi Gaparalievich yaptığı konuşmada şunları ifade etti: “Sayın Prof. Dr. Ahmet Kutluhan, Sayın Prof. Dr. Mustafa Cevat Akşit, Sayın protokol, değerli hocalarım, sevgili öğrenciler ve bütün katılımcılar, öncelikle İmam Serahsî’nin yaşadığı Kırgızistan’dan selamlarımı iletmek isterim. Bugünkü İmam Serahsî Sempozyumuna ev sahipliği yapan ve organize eden başta Pamukkale Üniversitesi olmak üzere; Gaye Vakfı, Diyanet İşleri Başkanlığı ve diğer kuruluşların yetkililerine teşekkürlerimi arz ederim. 2022 yılı Ağustos ayında Oş Devlet Üniversitesi ile Pamukkale Üniversitesi ve Gaye Vakfı arasında eğitim ve bilimsel çalışmaların birlikteliği işbirliği çerçevesinde protokol anlaşması yapılmıştır. Şu anda, Oş Devlet Üniversitesi öğrencileri Pamukkale Üniversitesi’nde lisans ve lisansüstü eğitim görmektedirler. İki üniversite arasındaki ilişkilerin bundan sonra daha da gelişeceğini ve iyi işler yapacağımıza inanıyorum. Bugünkü iki üniversitenin ortaklaşa yapmakta olduğu İmam Serahsî Sempozyumu da bahsettiğimiz protokol anlaşmasının bir ürünüdür diyebiliriz. On birinci asırda yaşamış olan İmam Serahsî, son on beş yıllık hayatında bir zindandaki kuyuda hayatını geçirerek otuz ciltlik el-Mebsut isimli eserini kaleme almış ve birçok öğrenciyi yetiştirerek İslam düşüncesinde medeniyetin gelişmesine büyük bir katkı sağlamıştır. Günümüzde de İmam Serahsî’nin bütün eserleri İslam dünyasında önemli bir yere sahiptir. İmam Serahsî’nin otuz ciltlik el-Mebsût eserini Arapça’dan Türkçe’ye çeviren Sayın Prof. Dr. Mustafa Cevat Akşit Hocamıza teşekkürlerimizi arz ederim. Kendisine Allah’tan uzun bir ömür sağlıklı bir hayat niyaz eder, bilimsel çalışmalarında başarılar dileriz. Uzun yıllar bakımsız kalan Özgen’deki İmam Serahsî kabri üzerine Türkiye Diyanet Vakfı tarafından yeni bir türbe ve yanına da güzel bir cami yapıldı. Bundan dolayı kardeş Türkiye halkına ve Türkiye Diyanet Vakfı’na teşekkürlerimi arz ederim. Değerli sempozyum katılımcıları, tekrar başta Pamukkale Üniversitesi ve Gaye Vakfı yetkilileri başta olmak üzere bu sempozyuma katkı sağlayan herkese şükranlarımı arz eder, iki kardeş ülke Kırgızistan ve Türkiye’nin samimi ilişkilerinin ebedi devam etmesini Allah’tan niyaz ederim.”



Pamukkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kutluhan törende gerçekleştirdiği konuşmada şunları kaydetti: “Muhterem Diyanet İşleri Başkanım, Sayın Bakanım, çok değerli milletvekilimiz, çok değerli Valimiz, Büyükşehir Belediye Başkan Vekilimiz, çok kıymetli rektör arkadaşlarım, yurt içinden ve yurt dışından gelmiş çok değerli hocalarımız, buraya katılım gösteren öğrencilerimiz, basınımızın güzide temsilcileri hepiniz saygıyla selamlıyorum. II. Uluslararası Serahsî Sempozyumuna sefalar getirdiniz, hoş geldiniz. Bu bahtiyarlığı bize yaşatan, yaşamamıza katkı sağlayan; öncelikle Diyanet İşleri Başkanlığı’mıza, Gaye Vakfı’mıza, Valiliği’mize ve Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na çok teşekkür ediyorum. Onlardan Allah razı olsun.”



Denizli Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Ali Değirmenci yaptığı konuşmada şunları söyledi: “İnşallah bu mübarek günde besmeleyle kuran tilavetiyle başlamış olduğumuz bu güzel sempozyumun hayırlı ve bereketli geçmesini rabbimden niyaz ediyorum. Büyükşehir Belediye Başkanımız Osman Zolan başka bir program dolayısıyla katılamadılar, selamını iletmek istiyorum. Misafirlere hoş geldiniz demek istiyorum. Tabi on birinci asırda yaşamış İslam hukuku alimi İmam Serahsî’yi rahmetle ve minnetle bir kere daha anıyoruz. Aslında içinden geçmekte olduğumuz, gönül coğrafyamızda kan ve gözyaşlarının hâkim olduğu bir dönemde, İslam hukuku anlamında büyük eserler kazandırmış İmam Serahsî’nin anılıyor olması bir başka değer taşıyor. Rabbimden başta Gazze olmak üzere; dünyada akan gözyaşlarının acıların bir an evvel dinmesini diliyorum. İsrail zulmünün sona ermesi için inşallah hep beraber dua edelim. İmam Serahsî’nin şahsında İslam medeniyetinin buluşmasında tüm bütün büyüklerimizi bir daha saygıyla anıyorum. Biliyorsunuz, 2023 yılındayız. Cumhuriyetimizin 100. yılını idrak ediyoruz. Bu vesileyle Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını, bu toprakların vatan olması için feda-i can eyleyen aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmetle, minnetle şükranla anıyorum. Programın bereketli olmasını diliyor, hazırlanmasında emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum. Saygılarımla.”



AK Parti Milletvekili Av. Cahit Özkan gerçekleştirdiği konuşmada şunları ifade etti: “II. Uluslararası Serahsî Sempozyumunun; şehrimize, ülkemize, medeniyetimize ve yeniden İslam dünyasının ve insanlığın adalete hakça paylaşıma huzura ve küresel bir refaha vesile olmasını yüce Allah’tan niyaz ediyorum. Öncelikle böyle bir sempozyumun ikincisinin Denizli’de gerçekleştirmemize vesile olan; Diyanet İşleri Başkanı’mıza, Gaye Vakfı’mızın kıymetli yöneticilerine, Sayın rektörlerimize, katkı sunan bütün kıymetli haziruna yürekten şükranlarımı sunuyorum. Serahsî’nin özelinde; İslam dünyasında yeniden medeniyet köklerimizle buluşmak, Allah’ın kitabını, resulün sünnetini yeniden en güzel şekilde anlamak ve hayatımıza aktarmak ve bu vesileyle bütün insanlığın içinden geçmekte olduğu zulme haksızlıklara ve adaletsizliklere yeniden bir çözüm bulma gayretinin temelini teşkil ettiğini düşünüyorum. İslam güneşinin hayatımıza nakşedilmesinde büyük metodolojik çalışmaları hayata geçiren Serahsî yeniden anlıyorsa İslam güneşinin yeniden doğuşunun da müjdecisi olduğuna yürekten inanıyoruz. Bugün gerçekten tam anlamıyla Allah’ın kitabını ve resulünün sünnetini anlayamadığımızdan dolayı sıkıntılarla baş başayız. İslam dünyasının içinden geçtiği sıkıntılar yüce mesajın anlaşılamadığındandır. Onun için Allah’ın insanlığa bahşettiği ve onda hiçbir şüphe yok dediği kitabının inşallah anlaşılmasına vesile olacak metodolojik anlamda fıkıh usulünü yeniden hayatımıza aktaracak içtihadın nasır ve istisnanın en doğru şekilde hayata geçirilmesi suretiyle İslam güneşinin yeniden insanlığı aydınlatacak ve ısınacağı günlere vesile olması temennisiyle sempozyumumuz ilim ve düşünce dünyamıza medeniyetimize hayırlar getirmesini temenni ediyor, sizleri saygıyla sevgiyle selamlıyorum.”

Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Dr. Serdar Çam yaptığı konuşmada şunları kaydetti: “Böyle bir enstitüde sizlere konuşma yapmaktan dolayı çok mutluyum. Anadolu’nun bağrında, dışarıda Kırgızistan kültürü olan boz üy çadırıyla Anadolu'nun kültürü olan bizim kendi çadırlarımızın yan yana durduğu bir köprünün kurulduğu köklü Kırgızistan’daki maneviyattan Anadolu’ya intibak olan bu köprünün artarak inşallah gelişerek devam etmesini rabbimden temenni ediyorum, dua ediyorum. Özellikle; Cevat Hocama, değerli oğlu ve Gaye Vakfı’nın Başkanı Mehmet Hocama, üniversitemizin rektörü Ahmet Hocama ve tüm burada emeği geçenlere çok teşekkür ediyorum. Bu gerçekten çok anlamlı ve önemli bir çalışma. İnşallah bu çabaların neticesinde Kırgızistan Devleti ile güzel bir çalışmanın devamı ve oradaki kurulmak istenen külliyenin de tamamlanmasıyla birlikte bu çalışma tüm dünyaya mal olacak şekilde hayırlı ve insanlığa hizmet eden bir noktada ilerler diye ümit ediyoruz, dua ediyoruz. Büyük zatların, büyük alimlerin sadece dini ve kültürel anlamda zenginlikleri değil aynı zamanda ait oldukları topraklarda medeniyeti bahşetmeleri, diplomatik enstrümanları vermeleri, Kırgızistan gibi genç ve güzel, güçlü bir devletin bağımsız olmasına zemin oluşturabilecek temel taşları teşkil etmelerine ve bu ilimden istifade eden diğer bütün topluluklara da aynı şekilde hizmetleri, ilimleri, irfanları akmaya devam etmektedir. İmam Serahsî hazretleri gerçekten İslam alemi için anlam ifade ediyor. Biz inşallah Kültür ve Turizm Bakanlığı ve bünyemizdeki; TİKA, Yurtdışı Türkler Topluluğu, Yunus Emre Enstitüsü, yeni kurulan Alevi Cemevi Başkanlığımız da dahil olmak üzere bu gibi çalışmalara elimizden geldiği kadar Sayın Bakanımızın önderliğinde katkılarımızı vermeye devam edeceğiz. Bu ilim, irfan dünyasının artmasıyla birlikte insanlığın da nasiplenmesini, Batı dünyasının da nasiplenmesini ve dünyada başta Gazze ve Filistin bölgesi olmak üzere, dünyadaki bütün bölgelerde yaşanan zulmün ve katliamın sona ermesini diliyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.”



Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş törende yaptığı konuşmada şunları aktardı: “Öncelikle; ilim, kültür ve medeniyet tarihimizde müstesna bir yere sahip olan İmam Serahsî gibi bir alimi büyük daha iyi tanınması ve anlaşılması için düzenlenen bir sempozyumda aranızda bulunmuş olmaktan duymuş olduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. İmam Serahsî, fıkıh ilmine ulum-u islamiye hatta fıkhın dışında bazı alanlara da öyle katkılar sunmuş ki değil iki sempozyum on iki sempozyum da yapsak değer İmam Serahsî için. Medeniyet tarihimize ve mirasımıza vefanın gereği olarak düzenlenen bu toplantıların nesillerimizin kimlik ve benlik inşasına önemli katkılar sağlayacağına inanıyorum.

Kur'an-ı Kerim'i öğrenmek, öğretmek, anlamak ve onun evrensel mesajını hayata taşımak müslümanlar için hem bir ibadet hem de tüm insanlığa karşı en temel görevidir. İman Serahsî eserleri sayısı ve niteliği bakımından büyük bir alim olduğu kadar Hanefi mezhebinde otorite bir şahsiyettir. İmam Serahsî, ilim yolunda hiçbir şeyin mazeret olamayacağını yaşantısı ile en güzel şekilde göstermiş müstesna bir şahsiyettir. Yaşadığı dönemdeki onca zorluğa ve sıkıntıya rağmen ortaya koyduğu el-Mebsût isimli eser bunun açık bir delilidir. O, hiçbir zaman ümidini yitirmemiş, neticede İslam alemine ve insanlığa otuz ciltlik e-Mebsût isimli eserini kazandırmıştır.



Diyanet İşleri Başkanlığı ve Diyanet Vakfı olarak Kırgızistan’ın Özgen şehrinde dört dönümlük bir arazide geleneksel Osmanlı mimarisi tarzına uygun olarak içerisinde; beş yüz kişilik cami, Kur’an kursu, kütüphane, misafirhane, aşevi ve lojman bulunan İmam Serahsî camisi ve külliyesini inşa ederek hizmete açmak nasip oldu. Bizler bu hizmetleri hem ailelerimize hem de onların doğup büyüdüğü coğrafyalardaki kardeşlerimize vefanın bir gereği olarak yapıyoruz. Bugün Kırgızistan'da hem İlahiyat Fakültelerinde, birkaç ilahiyat fakültesinde Türkiye’de İlahiyat Fakültelerinde okumuş, lisansüstü çalışmalarını tamamlamış hocalarımızın mevcudiyetini görüyoruz. Türkiye olarak her zaman hem Kırgızistan’da hem Kazakistan’da, Özbekistan'da, Azerbaycan'da Türkiye Cumhuriyeti'nde elimizden gelen gayreti Diyanet İşleri Başkanlığı olarak destekleyerek göstermeye çalışıyoruz. Bu doğrultuda; sempozyumlar, konferanslar düzenleniyoruz.

Filistinli kardeşlerimiz; akıl almaz katliamlara ve soykırıma maruz bırakılmaktadır. Gazze çoluk çocuk demeden günlerdir büyük bir katliam yaşamaktadır. İmam Serahsî bize nasıl Özgen’i, Kırgızistan’ı hatırlamıyorsa Gazze deyince de yine büyük fıkıh alimi İmam Şafi aklımıza geliyor. İmam Şafi'nin doğup büyüdüğü bir yer Gazze. Değerli kardeşlerim, müslümanların dağınıklığından aldığı cesaretle bir terör örgütü gibi hareket eden İsrail Gazze’de; yaşlı, çocuk, bebek, sivil demeden bütün masum insanları katlediyor. Filistinliler gün yüzü görmeden ölümle tanışıyor. Gözü yaşlı annelerin feryadı gök kubbeyi titretiyor ve maalesef dünya bütün bu cinayetleri seyrediyor. Bugün bu; bir insanlık dramıdır, bir ahlak ve medeniyet krizidir. Yaşananlar göstermiştir ki; insanlığa huzur, barış ve refah getirme iddiasıyla ortaya çıkan bütün ideolojiler ve politikalar inandırıcılığını kaybetmiştir. Savunduğunu iddia ettiği bütün değerleri ayaklar altına alan Batı artık iflas etmiştir. Müslümanların egemen güç olduğu dönemlerde yeryüzü; adaletin, merhametin ve güzel ahlakın en güzel örneklerine sahne olmuştur. İnanıyorum ki vahdet şuuruyla birbirimize kenetlendiğimiz gün, ümmet coğrafyamızın asırlardır beklediği huzur ve barış kendiliğinden gelecek. İslam'ın hayat veren ilke ve değerleri yeniden yeryüzüne nizam verecektir. İnşallah bizlere düşen bu ideal uğrunda var gücümüzle çalışmaktır.”



Gaye Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. M. Cevat Akşit gerçekleştirdiği konuşmada şunlara değindi: “İslam Ceza Hukukunun; çok insani olduğunu, çok gelişmiş olduğunu, çok ileri olduğunu ispat için doktora yapmak istedim. Atatürk Üniversitesi Ceza Hukuku Profesörü devamlı, Almanya'da yetişmiş bir profesör vardı, ona gittim. Hocam bu konuda araştırma yapmamı istedi. Gece gündüz çalıştım, çalışmamı hocaya verdim. Hocama bir fikri tüm fıkıh kitaplarında buluyorum dedim. İlk üç kitabı hocama sıraladığımda ilki el-Mebsut’tu. Sonra ben gece gündüz çalıştım beş yüz elli sayfalık bir tez hazırladım. Bu eser sebebiyle çalışmam orijinal bulundu ve Amerika'da eserimi anlatmak için konferanslara davet edildim. Oralarda hep Serahsî’yi anlattım. Serahsî, söylemek istediklerini ifade ettikten sonra Kur’an’daki ayetten mantığını söylüyor, felsefesini yapıyor. Böyle bir şey var. Tam bugünün insanın sorularına cevap veriyor. Onun için onun eserini baş eser kabul ettik. Amerika dönüşünde çok ilgi gördü orada konferanslarım. El-Mebsût’u tercüme edelim dedim. Kırgızistan’a gittim. Serahsî’nin mezarını beş gün aradım bulamadım. Bir toprak yığınının üstüne oturdum, bir baktım onun kabrinin üstüne oturmuşum. Belediye başkanına gittim. Serahsî büyük, muazzam bir hoca diye anlattım. Belediye başkanı, Serahsî’nin mezarının etrafındaki arsaları düzenledi. Diyanet İşleri Başkanlığı’na gelerek bunu anlattım ve Diyanet İşleri Başkanlığı da türbe yaptılar. El-Mebsût’u tercüme için heyet kurduk. Gece gündüz çalıştık. Serahsî on dört sene kalmış hapishanede, on dört senede yazmış ya el-Mebsût’u biz de tercümeyi 14 senede bitirdik.”



Açılış konuşmalarının ardından hediye takdimleri yapıldı. Trablusgarp Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Rafet Muhammed Mîkâtî’ye hediyesini Denizli Milletvekili Cahit Özkan takdim etti. PAÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kutluhan, İSAM Başkanı Prof. Dr. Murteza Bedir’e hediyelerini takdim ettiler. Denizli Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Ali Değirmenci’ye Denizli Valisi Ömer Faruk Coşkun hediyelerini takdim ettiler. Hediye takdimlerinin ardından program, açılış konferansı ile devam etti. İSAM Başkanı Prof. Dr. Mürteza Bedir tarafından ‘Bir Dünya Hukukçusu Olarak Serahsî’ konulu açılış konferansı gerçekleştirildi.
HABER MERKEZİ

HABER MERKEZİ

0 Yorum

Yorum yaz

fixed-whatsapp-icon