Denizli Sanayi Odası Meclisi, Ekim ayı olağan toplantısında konuşan DSO Başkanı Selim Kasapoğlu’ndan kırılma uyarısı… İhracat rakamlarındaki artışa rağmen sanayicinin içinde bulunduğu şartlara giderek zorlaştığını belirten Kasapoğlu, "Piyasa uzun bir süredir birbirine yaslanarak maçı götürüyor. Bu, her an bir bozulmaya, her an bir kırılmaya yol açabilir." uyarısında bulundu.
Denizli Sanayi Odası Meclisi Ekim Ayı Olağan Toplantısı, Müjdat Keçeci Meclis Salonu'nda yapıldı. Toplantı, Meclis Başkanı İ. Okan Konyalıoğlu’nun oturumu açmasıyla başladı. Meclis’in gündeminde; dış ticaret verileri, Denizli ihracatında sektörel dağılım ve değişim, istihdam rakamları, İSO Türkiye PMI İmalat Sanayi Raporu, karşılıksız çeklerle ilgili son veriler, ekonomik güven endeksleri, OECD dünya enflasyon oranları, sektörel değerlendirmeler, Eylül ayı faaliyetleri ve gerçekleştirilen ziyaretler yer aldı. DSO Yönetim Kurulu Başkanı Selim Kasapoğlu, gündem başlıkları ve güncel verilerle ilgili açıklamalarda bulunduktan sonra Eylül Ayı Oda Faaliyetleri ve gelecek ay yapılması planlanan çalışmalar hakkında Meclis üyelerini bilgilendirdi.
İhracat rakamlarındaki artışa rağmen sanayicinin içinde bulunduğu şartlara giderek zorlaştığını belirten Kasapoğlu, "Piyasa uzun bir süredir birbirine yaslanarak maçı götürüyor. Bu, her an bir bozulmaya, her an bir kırılmaya yol açabilir." uyarısında bulundu. Kasapoğlu, özellikle küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin bu durumdan daha fazla etkilendiğini vurguladı. Takipteki kredi oranının arttığını belirten Kasapoğlu, sektörün finansmana erişimindeki zorluklarına dikkat çekti.
Son dönemde gündeme gelen faiz indirimi beklentilerinin, enflasyon rakamları nedeniyle zayıfladığını belirten Kasapoğlu, "Faiz indirimleri 2025'e kalmış gibi gözüküyor." dedi. Bu durumda, tüketici kredileriyle üretici kredilerinin ayrılması gerektiğini savunan Kasapoğlu, "Üreticinin desteklenmesi şart." şeklinde konuştu.
Başkan Kasapoğlu, enflasyon beklentilerindeki farklılaşmanın fiyatlama davranışlarını bozduğunu ve enflasyon fırsatçılığını körüklediğini belirtti. Kasapoğlu, piyasa katılımcılarının, reel sektörün ve hane halkının enflasyon öngörülerindeki önemli farklılıkların fiyatlama davranışlarını bozduğunu ve enflasyon fırsatçılarının daha fazla fiyat artışı yapmasına neden olduğunu vurguladı. Bu durumun, enflasyonla mücadeleyi zorlaştırdığını ifade etti.
İSO Türkiye İmalat PMI endeksinin eylül ayında 54 ayın en düşük seviyesine gerilemesini değerlendiren Kasapoğlu, Türkiye ekonomisinin lokomotifi olan imalat sanayinin ciddi bir daralma yaşadığını kaydetti. İmalat PMI'nın 6 aydır aralıksız daralmaya işaret ettiğini ve yavaşlamanın Mayıs 2020'den bu yana en belirgin düzeyde gerçekleştiğini söyleyen Kasapoğlu, “Özellikle giyim ve deri ürünleri sektöründe ciddi bir ivme kaybı yaşanırken, gıda ürünleri sektöründe ise yavaşlama daha hafif seyretti. Tüm sektörlerde girdi maliyetlerinin artması ve istihdamda düşüşlerin yaşanması, sanayicileri endişelendiriyor. Birçok firma, talepteki zayıflık ve yeni sipariş alamama sorunları nedeniyle üretim, istihdam ve satın alma faaliyetlerini azaltmak zorunda kaldı. Enflasyonist baskılar azalsa da fiyatlardaki artışlar devam ediyor ve bu durum talep ortamını olumsuz etkiliyor." diye konuştu.
PMI verilerine göre, takip edilen on sektörün tamamında yeni siparişlerde düşüş yaşandığını belirterek, yaklaşık altı yıldır ilk kez tüm sektörlerde istihdamda gerileme görülmesinin sektörün durumunu net olarak ifade ettiğini kaydeden Kasapoğlu, "Sektördeki yavaşlamanın üçüncü çeyrek sonları itibarıyla daha da derinleştiğine işaret eden PMI verileri Türk imalatçıları için endişe verici bir tablo çizdi." diyerek uyarıda bulundu.
OECD’nin Türkiye’deki enflasyon düşüşünün etkisiyle bölgedeki enflasyonun da gerilediğini açıklaması, Kasapoğlu’na göre olumlu bir gelişme olduğu öğrenildi. Ancak, bu düşüşün kalıcılığı konusunda soru işaretleri olduğunu ve jeopolitik riskler ile küresel ekonomideki dalgalanmaların enflasyon üzerinde tekrar yukarı yönlü baskı oluşabileceği belirtti.
Başkan Kasapoğlu: “Türkiye'de yıllık enflasyonun gerilemesi, ekonomideki talep şartların değiştiğine ve belki de mali disiplinin artırıldığına işaret. Ancak bu düşüş, yüksek enflasyon oranlarının hâlâ devam etmesi nedeniyle sınırlı bir mutluluk kaynağı. Sormamız gereken en önemli soru şu; ‘Bu düşüş geçici mi, kalıcı mı?’ bu düşüşün kalıcı olup olmadığı henüz netlik kazanmamıştır. Jeopolitik riskler, küresel ekonomideki dalgalanmalar ve arz şokları gibi faktörler enflasyon üzerinde tekrar yukarı yönlü baskı oluşabilir. Küresel piyasalardaki gelişmeler, Türkiye ekonomisi üzerinde önemli bir etkiye sahip. Özellikle gelişmiş ülkelerdeki merkez bankalarının para politikalarındaki değişiklikler, Türkiye'deki enflasyon üzerinde dolaylı olarak etki oluşturuyor.” dedi.
Gıda ve enerji hariç hesaplanan çekirdek enflasyonun hala yüksek seviyelerde olmasının enflasyonun temelde çözülmediğine işaret ettiğini belirten Kasapoğlu, “Çekirdek enflasyonun düşürülmesi için daha fazla çaba sarf edilmesi gerekiyor. Enerji fiyatlarındaki düşüş ve gıda fiyatlarındaki yavaşlama, genel enflasyonu düşüren iki önemli faktör. Türkiye, enerji ithalatına bağımlı bir ülke olarak, enerji fiyatlarındaki dalgalanmalara oldukça duyarlı. Dolayısıyla, enerji fiyatlarındaki istikrar, enflasyonun düşüşü için kritik bir unsur. Uzun vadede, Türkiye'nin enflasyon sorununu çözmesi için yapısal reformlara ihtiyaç var. İş dünyası olarak, üretkenliği artıracak ve arz yönlü sorunları çözebilecek adımlar atılmasını bekliyoruz.” ifadelerine yer verdi.
DSO Meclisi 2. çalışma yılını geride bırakırken, bugüne kadar yapılanlar ve yapılamayanlar değerlendirildi. Toplantıda, geride kalan 2 yıllık süreçte DSO Yönetim Kurulu’nun yürüttüğü faaliyetler ve hedefleri detaylarıyla ele aldı. Meclis Üyelerinin talep ve görüşleri dinlendi. Bundan sonra yürütülecek olan projeler ve çalışmalar hakkında görüş alışverişinde bulunan Meclis Üyeleri, Denizli sanayisi için geride kalan iki yılda önemli işlere imza atıldığını belirterek, Başkan Kasapoğlu ve Yönetimini tebrik etti.
Toplantıda ayrıca, Bozkurt ve Kocabaş Cezaevi Projesini anlatmak üzere Denizli Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Ataman’a yapılan ziyaretin detayları hakkında Meclis Kâtip Üyesi İsmail Ayvaz, Meclis Üyelerini bilgilendirdi. İş imkanları, hükümlü ve eski hükümlü istihdamının yapılabilmesi için sağlanan imkanlar ve iş uygulama süreçlerini de içeren projenin tüm detayları, Meclis Üyeleriyle birlikte değerlendirildi. Diğer gündem maddelerinin görüşülmesinin ardından toplantı, dilek ve temennilerin aktarılmasıyla sona erdi.
Denizli Sanayi Odası Meclisi Ekim Ayı Olağan Toplantısı, Müjdat Keçeci Meclis Salonu'nda yapıldı. Toplantı, Meclis Başkanı İ. Okan Konyalıoğlu’nun oturumu açmasıyla başladı. Meclis’in gündeminde; dış ticaret verileri, Denizli ihracatında sektörel dağılım ve değişim, istihdam rakamları, İSO Türkiye PMI İmalat Sanayi Raporu, karşılıksız çeklerle ilgili son veriler, ekonomik güven endeksleri, OECD dünya enflasyon oranları, sektörel değerlendirmeler, Eylül ayı faaliyetleri ve gerçekleştirilen ziyaretler yer aldı. DSO Yönetim Kurulu Başkanı Selim Kasapoğlu, gündem başlıkları ve güncel verilerle ilgili açıklamalarda bulunduktan sonra Eylül Ayı Oda Faaliyetleri ve gelecek ay yapılması planlanan çalışmalar hakkında Meclis üyelerini bilgilendirdi.
İhracat rakamlarındaki artışa rağmen sanayicinin içinde bulunduğu şartlara giderek zorlaştığını belirten Kasapoğlu, "Piyasa uzun bir süredir birbirine yaslanarak maçı götürüyor. Bu, her an bir bozulmaya, her an bir kırılmaya yol açabilir." uyarısında bulundu. Kasapoğlu, özellikle küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin bu durumdan daha fazla etkilendiğini vurguladı. Takipteki kredi oranının arttığını belirten Kasapoğlu, sektörün finansmana erişimindeki zorluklarına dikkat çekti.
Son dönemde gündeme gelen faiz indirimi beklentilerinin, enflasyon rakamları nedeniyle zayıfladığını belirten Kasapoğlu, "Faiz indirimleri 2025'e kalmış gibi gözüküyor." dedi. Bu durumda, tüketici kredileriyle üretici kredilerinin ayrılması gerektiğini savunan Kasapoğlu, "Üreticinin desteklenmesi şart." şeklinde konuştu.
Başkan Kasapoğlu, enflasyon beklentilerindeki farklılaşmanın fiyatlama davranışlarını bozduğunu ve enflasyon fırsatçılığını körüklediğini belirtti. Kasapoğlu, piyasa katılımcılarının, reel sektörün ve hane halkının enflasyon öngörülerindeki önemli farklılıkların fiyatlama davranışlarını bozduğunu ve enflasyon fırsatçılarının daha fazla fiyat artışı yapmasına neden olduğunu vurguladı. Bu durumun, enflasyonla mücadeleyi zorlaştırdığını ifade etti.
İSO Türkiye İmalat PMI endeksinin eylül ayında 54 ayın en düşük seviyesine gerilemesini değerlendiren Kasapoğlu, Türkiye ekonomisinin lokomotifi olan imalat sanayinin ciddi bir daralma yaşadığını kaydetti. İmalat PMI'nın 6 aydır aralıksız daralmaya işaret ettiğini ve yavaşlamanın Mayıs 2020'den bu yana en belirgin düzeyde gerçekleştiğini söyleyen Kasapoğlu, “Özellikle giyim ve deri ürünleri sektöründe ciddi bir ivme kaybı yaşanırken, gıda ürünleri sektöründe ise yavaşlama daha hafif seyretti. Tüm sektörlerde girdi maliyetlerinin artması ve istihdamda düşüşlerin yaşanması, sanayicileri endişelendiriyor. Birçok firma, talepteki zayıflık ve yeni sipariş alamama sorunları nedeniyle üretim, istihdam ve satın alma faaliyetlerini azaltmak zorunda kaldı. Enflasyonist baskılar azalsa da fiyatlardaki artışlar devam ediyor ve bu durum talep ortamını olumsuz etkiliyor." diye konuştu.
PMI verilerine göre, takip edilen on sektörün tamamında yeni siparişlerde düşüş yaşandığını belirterek, yaklaşık altı yıldır ilk kez tüm sektörlerde istihdamda gerileme görülmesinin sektörün durumunu net olarak ifade ettiğini kaydeden Kasapoğlu, "Sektördeki yavaşlamanın üçüncü çeyrek sonları itibarıyla daha da derinleştiğine işaret eden PMI verileri Türk imalatçıları için endişe verici bir tablo çizdi." diyerek uyarıda bulundu.
OECD’nin Türkiye’deki enflasyon düşüşünün etkisiyle bölgedeki enflasyonun da gerilediğini açıklaması, Kasapoğlu’na göre olumlu bir gelişme olduğu öğrenildi. Ancak, bu düşüşün kalıcılığı konusunda soru işaretleri olduğunu ve jeopolitik riskler ile küresel ekonomideki dalgalanmaların enflasyon üzerinde tekrar yukarı yönlü baskı oluşabileceği belirtti.
Başkan Kasapoğlu: “Türkiye'de yıllık enflasyonun gerilemesi, ekonomideki talep şartların değiştiğine ve belki de mali disiplinin artırıldığına işaret. Ancak bu düşüş, yüksek enflasyon oranlarının hâlâ devam etmesi nedeniyle sınırlı bir mutluluk kaynağı. Sormamız gereken en önemli soru şu; ‘Bu düşüş geçici mi, kalıcı mı?’ bu düşüşün kalıcı olup olmadığı henüz netlik kazanmamıştır. Jeopolitik riskler, küresel ekonomideki dalgalanmalar ve arz şokları gibi faktörler enflasyon üzerinde tekrar yukarı yönlü baskı oluşabilir. Küresel piyasalardaki gelişmeler, Türkiye ekonomisi üzerinde önemli bir etkiye sahip. Özellikle gelişmiş ülkelerdeki merkez bankalarının para politikalarındaki değişiklikler, Türkiye'deki enflasyon üzerinde dolaylı olarak etki oluşturuyor.” dedi.
Gıda ve enerji hariç hesaplanan çekirdek enflasyonun hala yüksek seviyelerde olmasının enflasyonun temelde çözülmediğine işaret ettiğini belirten Kasapoğlu, “Çekirdek enflasyonun düşürülmesi için daha fazla çaba sarf edilmesi gerekiyor. Enerji fiyatlarındaki düşüş ve gıda fiyatlarındaki yavaşlama, genel enflasyonu düşüren iki önemli faktör. Türkiye, enerji ithalatına bağımlı bir ülke olarak, enerji fiyatlarındaki dalgalanmalara oldukça duyarlı. Dolayısıyla, enerji fiyatlarındaki istikrar, enflasyonun düşüşü için kritik bir unsur. Uzun vadede, Türkiye'nin enflasyon sorununu çözmesi için yapısal reformlara ihtiyaç var. İş dünyası olarak, üretkenliği artıracak ve arz yönlü sorunları çözebilecek adımlar atılmasını bekliyoruz.” ifadelerine yer verdi.
DSO Meclisi 2. çalışma yılını geride bırakırken, bugüne kadar yapılanlar ve yapılamayanlar değerlendirildi. Toplantıda, geride kalan 2 yıllık süreçte DSO Yönetim Kurulu’nun yürüttüğü faaliyetler ve hedefleri detaylarıyla ele aldı. Meclis Üyelerinin talep ve görüşleri dinlendi. Bundan sonra yürütülecek olan projeler ve çalışmalar hakkında görüş alışverişinde bulunan Meclis Üyeleri, Denizli sanayisi için geride kalan iki yılda önemli işlere imza atıldığını belirterek, Başkan Kasapoğlu ve Yönetimini tebrik etti.
Toplantıda ayrıca, Bozkurt ve Kocabaş Cezaevi Projesini anlatmak üzere Denizli Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Ataman’a yapılan ziyaretin detayları hakkında Meclis Kâtip Üyesi İsmail Ayvaz, Meclis Üyelerini bilgilendirdi. İş imkanları, hükümlü ve eski hükümlü istihdamının yapılabilmesi için sağlanan imkanlar ve iş uygulama süreçlerini de içeren projenin tüm detayları, Meclis Üyeleriyle birlikte değerlendirildi. Diğer gündem maddelerinin görüşülmesinin ardından toplantı, dilek ve temennilerin aktarılmasıyla sona erdi.
0 Yorum