Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından 2024-2028 yıllarını kapsayan "Bölgesel Gelişme Ulusal Stratejisi" kapsamında illerin potansiyeli ortaya kondu. Rekabetçi iller sınıflamasında yer alan Denizli'de teknik tekstil sektörünün öncelikli olacağı kaydedildi.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü koordinasyonunda kurumların verilerine dayanarak Türkiye'nin uzun vadeli kalkınma hedefleri ve On İkinci Kalkınma Planı ile çizilen genel çerçeve doğrultusunda, bölgelerin ihtiyaç ve potansiyelleri ile uluslararası gelişmelerin oluşturduğu tehditler ve fırsatlar dikkate alınarak 2024-2028 yıllarını kapsayan "Bölgesel Gelişme Ulusal Stratejisi" hazırlandı. Bölgesel gelişmenin mekâna dayalı olmasından hareketle stratejik amaçları gerçekleştirebilmek için il bazında tematik amaç ve stratejiler belirlendi. Bu çerçevede illerin sosyoekonomik özellikleri, gelişme potansiyelleri, Türkiye'nin ulusal kalkınma sürecine yapabilecekleri katkı, uluslararası ekonomik ilişkilerde üstlenebilecekleri roller ve afetten etkilenme durumları dikkate alınarak çeşitli mekânsal amaç ve stratejiler oluşturuldu.
Vizyonu "Küresel rekabette söz sahibi, refah düzeyi yüksek ve dirençli bölgeleriyle, yerel dinamiklerini kullanarak topyekûn kalkınmış bir Türkiye" olarak belirlenen Bölgesel Gelişme Ulusal Stratejisi'nde uluslararası ticari faaliyetler, yabancı çalışan nüfus, uluslararası ulaşım, teknoloji ve bilgi yoğun faaliyetler bakımından diğer illerden açık ara ayrışan İstanbul "küresel il", onu takip eden Ankara, Antalya, Bursa, İzmir ve Kocaeli de "potansiyel küresel iller" olarak sınıflandırıldı.
"Bölgelerin küresel ekonomik entegrasyonunun güçlendirilmesi" ilk amaç olan stretejide; gelir düzeyi, sanayi ve hizmetler sektörü üretim düzeyi, ihracat seviyesi, teknoloji düzeyi, girişimcilik kapasitesi ve insan kaynaklarının niteliği gibi hususlar bakımından küresel entegrasyon boyutunda yer alan iller dışında öne çıkan iller "rekabetçi iller", aynı göstergeler bakımından bu illeri takip eden iller ise "potansiyel rekabetçi iller" olarak belirlendi.
Rekabetçi olarak sınıflandırılan 15 il; Tekirdağ, Balıkesir, Manisa, Aydın, Muğla, Denizli, Sakarya, Eskişehir, Konya, Mersin, Adana, Kayseri, Kahramanmaraş, Hatay ve Gaziantep olarak sıralandı. Ülke toplam GSYH'si ile hizmet sektörü GSYH'sinden yaklaşık olarak yüzde 20 pay alan bu illerin AR-GE harcamalarının yüzde 16,4, ihracatlarının yüzde 19,3, kurulan şirket sayılarının yüzde 18,3, yüksek ve orta-yüksek teknolojili ürün ihracatlarının yüzde 16,7, bilgi yoğun sektörlerdeki istihdamlarının ise yüzde 18,6 olduğu belirlendi. Bu illerdeki yüksek ve orta-yüksek teknolojili sektörlerde çalışan sayısı ise yüzde 27,9 oldu.
Bölgelerin ulusal ve uluslararası alanda rekabet edebilirliklerinin artırılması, bölgelerin kalkınma sürecinin hızlandırılması bakımından kritik öneme sahip. Bu nedenle sahip olunan potansiyellerin etkin şekilde değerlendirilerek AR-GE ve yenilik kapasitesinin güçlendirilmesi, yüksek katma değerli üretimin artırılması ve iş ve yaşam koşullarının iyileştirilmesine odaklanan "bölgelerin rekabet edebilirliklerinin artırılması" ikinci stratejik amaç olarak belirlendi. Bu amaca yönelik olarak mekân odaklı politikaların belirlenebilmesi için illerin ulusal ve uluslararası rekabet edebilirlikleri belirli kriterler çerçevesinde analiz edildi.
Türkiye'de bazı bölgelerin sahip oldukları üretim, ihracat ve istihdam kapasitesi ve potansiyelleriyle ülke kalkınmasında lokomotif konumunda olduğu vurgulanan Bölgesel Gelişme Ulusal Stratejisi'nde "İzmir, Manisa, Aydın, Muğla ve Denizli illerini içine alan bölge Marmara Bölgesi yanında İç Ege ve İç Anadolu yönüne gelişme potansiyeli taşımaktadır." denilerek, İç Anadolu'dan İzmir'e uzanan otoyol ve hızlı tren yatırım projelerinin bu gelişme aksını destekleyeceği kaydedildi. İzmir-Aydın-Denizli-Burdur-Antalya otoyol projesinin önemine işaret edildi.
İllerin mekânsal stratejilerinin yer aldığı Bölgesel Gelişme Ulusal Stratejisi'nde rekabet gücünün artırılmasına yönelik illerin stratejilerine yer verilerek şunlar kaydedildi: "Rekabetçi illerin orta-yüksek ve yüksek teknolojili üretim ve ihracatı artırılacaktır. Orta-yüksek ve yüksek teknolojili üretim desteklenecektir. Rekabetçi illerin halihazırda imalat sanayiinde sahip olduğu orta-yüksek teknolojili üretim kapasitesi; orta-yüksek ve yüksek teknolojili ürünlerin üretimine yönelik AR-GE, tasarım, yenilik, teknoloji odaklı girişimcilik ve markalaşma faaliyetlerinin teşvik edilmesiyle güçlendirilecektir. Bu kapsamda, Eskişehir'de hava ve uzay taşıtları ile raylı sistemler sektörü; Manisa, Gaziantep ve Kahramanmaraş'ta metal ve makine sektörleri; Adana'da kimya ve petrokimya; Konya ve Kayseri'de savunma ve havacılık; Balıkesir'de yenilenebilir enerji ve buna ilişkin tamamlayıcı sektörler; Denizli'de teknik tekstil; Sakarya'da otomotiv ve makine ekipman imalatı; Manisa'da otomotiv, savunma ve Tekirdağ'da uçak ekipmanları ve medikal malzeme imalatı sektörleri öncelikli olacaktır."
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü koordinasyonunda kurumların verilerine dayanarak Türkiye'nin uzun vadeli kalkınma hedefleri ve On İkinci Kalkınma Planı ile çizilen genel çerçeve doğrultusunda, bölgelerin ihtiyaç ve potansiyelleri ile uluslararası gelişmelerin oluşturduğu tehditler ve fırsatlar dikkate alınarak 2024-2028 yıllarını kapsayan "Bölgesel Gelişme Ulusal Stratejisi" hazırlandı. Bölgesel gelişmenin mekâna dayalı olmasından hareketle stratejik amaçları gerçekleştirebilmek için il bazında tematik amaç ve stratejiler belirlendi. Bu çerçevede illerin sosyoekonomik özellikleri, gelişme potansiyelleri, Türkiye'nin ulusal kalkınma sürecine yapabilecekleri katkı, uluslararası ekonomik ilişkilerde üstlenebilecekleri roller ve afetten etkilenme durumları dikkate alınarak çeşitli mekânsal amaç ve stratejiler oluşturuldu.
Vizyonu "Küresel rekabette söz sahibi, refah düzeyi yüksek ve dirençli bölgeleriyle, yerel dinamiklerini kullanarak topyekûn kalkınmış bir Türkiye" olarak belirlenen Bölgesel Gelişme Ulusal Stratejisi'nde uluslararası ticari faaliyetler, yabancı çalışan nüfus, uluslararası ulaşım, teknoloji ve bilgi yoğun faaliyetler bakımından diğer illerden açık ara ayrışan İstanbul "küresel il", onu takip eden Ankara, Antalya, Bursa, İzmir ve Kocaeli de "potansiyel küresel iller" olarak sınıflandırıldı.
"Bölgelerin küresel ekonomik entegrasyonunun güçlendirilmesi" ilk amaç olan stretejide; gelir düzeyi, sanayi ve hizmetler sektörü üretim düzeyi, ihracat seviyesi, teknoloji düzeyi, girişimcilik kapasitesi ve insan kaynaklarının niteliği gibi hususlar bakımından küresel entegrasyon boyutunda yer alan iller dışında öne çıkan iller "rekabetçi iller", aynı göstergeler bakımından bu illeri takip eden iller ise "potansiyel rekabetçi iller" olarak belirlendi.
Rekabetçi olarak sınıflandırılan 15 il; Tekirdağ, Balıkesir, Manisa, Aydın, Muğla, Denizli, Sakarya, Eskişehir, Konya, Mersin, Adana, Kayseri, Kahramanmaraş, Hatay ve Gaziantep olarak sıralandı. Ülke toplam GSYH'si ile hizmet sektörü GSYH'sinden yaklaşık olarak yüzde 20 pay alan bu illerin AR-GE harcamalarının yüzde 16,4, ihracatlarının yüzde 19,3, kurulan şirket sayılarının yüzde 18,3, yüksek ve orta-yüksek teknolojili ürün ihracatlarının yüzde 16,7, bilgi yoğun sektörlerdeki istihdamlarının ise yüzde 18,6 olduğu belirlendi. Bu illerdeki yüksek ve orta-yüksek teknolojili sektörlerde çalışan sayısı ise yüzde 27,9 oldu.
Bölgelerin ulusal ve uluslararası alanda rekabet edebilirliklerinin artırılması, bölgelerin kalkınma sürecinin hızlandırılması bakımından kritik öneme sahip. Bu nedenle sahip olunan potansiyellerin etkin şekilde değerlendirilerek AR-GE ve yenilik kapasitesinin güçlendirilmesi, yüksek katma değerli üretimin artırılması ve iş ve yaşam koşullarının iyileştirilmesine odaklanan "bölgelerin rekabet edebilirliklerinin artırılması" ikinci stratejik amaç olarak belirlendi. Bu amaca yönelik olarak mekân odaklı politikaların belirlenebilmesi için illerin ulusal ve uluslararası rekabet edebilirlikleri belirli kriterler çerçevesinde analiz edildi.
Türkiye'de bazı bölgelerin sahip oldukları üretim, ihracat ve istihdam kapasitesi ve potansiyelleriyle ülke kalkınmasında lokomotif konumunda olduğu vurgulanan Bölgesel Gelişme Ulusal Stratejisi'nde "İzmir, Manisa, Aydın, Muğla ve Denizli illerini içine alan bölge Marmara Bölgesi yanında İç Ege ve İç Anadolu yönüne gelişme potansiyeli taşımaktadır." denilerek, İç Anadolu'dan İzmir'e uzanan otoyol ve hızlı tren yatırım projelerinin bu gelişme aksını destekleyeceği kaydedildi. İzmir-Aydın-Denizli-Burdur-Antalya otoyol projesinin önemine işaret edildi.
İllerin mekânsal stratejilerinin yer aldığı Bölgesel Gelişme Ulusal Stratejisi'nde rekabet gücünün artırılmasına yönelik illerin stratejilerine yer verilerek şunlar kaydedildi: "Rekabetçi illerin orta-yüksek ve yüksek teknolojili üretim ve ihracatı artırılacaktır. Orta-yüksek ve yüksek teknolojili üretim desteklenecektir. Rekabetçi illerin halihazırda imalat sanayiinde sahip olduğu orta-yüksek teknolojili üretim kapasitesi; orta-yüksek ve yüksek teknolojili ürünlerin üretimine yönelik AR-GE, tasarım, yenilik, teknoloji odaklı girişimcilik ve markalaşma faaliyetlerinin teşvik edilmesiyle güçlendirilecektir. Bu kapsamda, Eskişehir'de hava ve uzay taşıtları ile raylı sistemler sektörü; Manisa, Gaziantep ve Kahramanmaraş'ta metal ve makine sektörleri; Adana'da kimya ve petrokimya; Konya ve Kayseri'de savunma ve havacılık; Balıkesir'de yenilenebilir enerji ve buna ilişkin tamamlayıcı sektörler; Denizli'de teknik tekstil; Sakarya'da otomotiv ve makine ekipman imalatı; Manisa'da otomotiv, savunma ve Tekirdağ'da uçak ekipmanları ve medikal malzeme imalatı sektörleri öncelikli olacaktır."
0 Yorum