EKONOMİ

DEGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Sözkesen 2025 Ekonomik Görünümüne dair değerlendirmelerde bulundu

DEGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Sözkesen  2025 Ekonomik Görünümüne dair değerlendirmelerde bulundu

Denizli iş dünyasının dönüşümüne katkı koymayı hedefleyen Denizli Genç İş İnsanları Derneği DEGİAD’ın Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Sözkesen, 2025 yılının ilk çeyreğine dair değerlendirmelerde bulunurken beklenti ve öngörülerini paylaştı.

Trump’ın 2 Nisan’da ABD dış ticaretindeki gümrük vergisi oranlarını açıklamasının ardından, standart oranların üzerinde ek vergi uygulamasıyla karşılaşan ülkeler -özellikle Çin-, ABD’den yapılacak ithalata aynı oranlarda gümrük vergisi koyarak karşılık vereceklerini açıklamıştı. Ancak bunun üzerine Trump, Çin’e uygulanacak gümrük vergisi oranını %125 olarak uygulayacağını beyan etti. Bu karşılıklı hamleler, dünya ticaretinde daralmalara ve küresel ekonomik büyümeyi yavaşlatmaya yol açması beklendiği için finans piyasalarında düşüşlere sebep oluyor.

 

Trump yönetiminin Türkiye’ye uyguladığı gümrük vergisinin 10 puan arttırılması diğer ülkelere kıyasla düşük kaldığından aslında borsa için olumlu bir gelişmeydi ve eğer iç siyasetin yarattığı olumsuz ortam olmasa BIST 100 Endeksinin Trump yönetiminin vergi kararından etkilenmemesi hatta olumlu etkilenmesi beklenirdi. Ancak Borsa İstanbul’da Trump’ın kararlarından ziyade iç siyasetteki gelişmelerden kaynaklı 3 hafta içinde endeks yüzde 12’den fazla değer kaybı yaşadı.

 

2024 yılı Nisan ayında 210 baz puan seviyesindeki Türkiye’nin CDS primi, 7 Nisan 2025 itibarıyla 319,78 baz puan seviyesine yükseldi. Bu artış, siyasi belirsizliklerden kaynaklanıyor. Bu durum, Türkiye’nin borçlanma maliyetlerinin artmasına, yerel ve yabancı yatırımların azalmasına ve ekonomik büyümenin yavaşlamasına yol açabilir.

 

TCMB, enflasyonla mücadele kapsamında 2025 yılı itibariyle faiz oranlarını kademeli olarak indirmeye başladı. 2025 yıl sonunda faiz oranlarının %35 civarına düşmesi bekleniyor ancak bu, enflasyonun seyrine ve kurdaki istikrara bağlı olacaktır. İş dünyası açısından bu süreç, nakit akışının sıkı kontrolünü, finansal maliyetlerin optimizasyonunu ve şirket içi verimliliğin arttırılmasını zorunlu kılıyor.

 

Dolar kuru 38 TL, Euro kuru 41,90 TL seviyesinde, TL’de kontrollü bir değer kaybı yaşanıyor. Kur belirli bir bantta sabitlenmiş görünse de seçim sürecindeki politik belirsizlikler ve global gelişmeler (FED faiz indirimleri gibi) yeni dalgalanmalara neden olabilir. Özellikle dövizle borçlanan firmaların hedging stratejilerini gözden geçirmeleri önem arz ediyor.

 

TÜİK’in Mart 2025 verilerine göre yıllık enflasyon %38,10 seviyesinde fakat iş dünyasındaki maliyetlerde enflasyon çok daha yüksek seviyelerde hissediliyor. Yüksek hizmet enflasyonu ve kur geçişkenliği de kalıcı risk unsurları olarak karşımızda. Barınma, gıda, ulaştırma gibi kalemlerdeki artışlar toplumun geniş kesimlerini etkilemeye devam ediyor. Bu süreçte iş dünyasının dikkat etmesi gereken unsurlar; ürün fiyatlamasında esneklik ve marj koruma stratejileri, girdi maliyetlerinde yerli tedarik zincirleriyle çalışma, uzun vadeli sözleşmelerde fiyat farkı mekanizmalarını kullanma olacaktır.

 

TÜİK verilerine göre Ocak–Mart 2025 dönemi ihracatta olumlu bir seyir gösteriyor; 2025 yılı Ocak ayında ihracat, bir önceki yılın aynı ayına göre %7,5 artarak 19,3 Mia USD olarak gerçekleşmiştir. Şubat ayında ise ihracat, önceki yılın aynı dönemine göre %2,0 artışla 41,9 Mia USD ulaşmıştır. Ancak ihracatımızda artış görünse de sanayi kapasite kullanım oranlarımız geçtiğimiz yıla göre 1,8 puan düşmüştür. Ürün fiyatlarımız arttığı için ihracat rakamlarımız yükselse de yurt dışı piyasalarda ihracatçımız sipariş almakta zorlanmakta ve üretim adetleri düşmektedir. İhracatta “çip krizi”, “lojistik maliyetler” ve “dış pazarlardaki resesyon riski” gibi faktörleri göz ardı etmemek gerekiyor. Avrupa’daki yeşil mutabakat süreçleri ve karbon vergisi uygulamaları da ihracatçıları yeni yatırımlara ve dönüşüm projelerine zorluyor. Firmalar için yeşil üretim belgeleri, enerji verimliliği yatırımları, yeni pazarlara açılım stratejileri ön plana çıkıyor.

 

Türkiye’nin işsizlik oranı %8,2 seviyesinde, ancak genç işsizlik oranı %15 olarak devam ediyor. Nitelikli iş gücü açığı ve kayıt dışı istihdam hâlâ büyük sorunlar arasında yer alıyor. İşverenler yeni istihdamdan çok mevcut kadroyla verimlilik artışı üzerine odaklanıyor. Ayrıca maaş baskısı, asgari ücretteki artış ve SGK prim yükleri işletme bütçelerini zorluyor. İş dünyası açısından işveren destek paketleri, SGK prim teşvikleri, mesleki eğitim–istihdam bağlantılarının güçlendirilmesi büyük önem taşıyor.

 

Türkiye ekonomisi 2025’e enflasyonla mücadele ve büyüme hedefleri arasında sıkışmış bir dengeyle başladı. İş dünyası açısından bu süreç; temkinli büyüme, risk yönetimi ve fırsatlara odaklanma dönemidir. Nakit akışlarına daha sıkı odaklanmak, dijitalleşme ve verimlilik artırıcı yatırımları gündeme almak, ihracat potansiyeli olan ürün ve pazarları araştırmak, çevresel, sosyal, yönetimsel ve sürdürülebilirlik kriterlerini geleceğe hazırlık olarak değerlendirmek bu noktada büyük önem arz ediyor.

 

Tüm bu ekonomik değerlendirmelerin merkezinde, ülkemizde son günlerde ekonomi ve iş dünyasını olumsuz etkileyen gelişmeleri dikkatle takip ediyoruz. Bu süreçte, toplumsal huzurun, birlik ve beraberliğimizin korunmasının en büyük önceliğimiz olduğuna inanıyoruz. Güçlü bir ekonomi ve sürdürülebilir kalkınma için en temel unsur, hukukun üstünlüğü ve tarafsızlığıdır. Adil bir hukuk sistemi, Türkiye’nin ekonomik gücünü artıracak, yatırımcı güvenini pekiştirecek ve iş dünyamızın uluslararası rekabet gücünü yükseltecektir.

 

Farklı görüş ve düşüncelere sahip olsak da hepimizin ortak amacı, Türkiye’nin refahı ve istikrarıdır. Ekonomik ve sosyal dengelerin korunması, tüm vatandaşlarımızın huzur ve güven içinde yaşaması ortak arzumuzdur. Bu çerçevede herkesin sorumluluk bilinciyle hareket etmesi gerektiğine inanıyor, yapıcı ve birleştirici iletişim gücünün önemini vurguluyoruz.

 

Denizli Genç İş İnsanları Derneği (DEGİAD) olarak, içinde bulunduğumuz bu zorlu dönemde toplumun tüm kesimlerinin sağduyulu bir şekilde hareket etmesini diliyoruz. Hukukun üstünlüğü ve adaletli bir yönetim anlayışıyla, toplumun ortak paydada buluştuğu mutlu günlere olan inancımızla ülkemiz ve şehrimiz için çok çalışmaya devam edeceğiz.

SEMİNAY ALGAN  TEKİN

SEMİNAY ALGAN TEKİN

0 Yorum

Yorum yaz

fixed-whatsapp-icon