CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak başkanlığındaki Ekonomi Masası heyeti, iş dünyası ve sivil toplum örgütü temsilcileriyle Denizli’de bir araya geldi.
Bereketler Toplantı ve Sergi Salonu’nda yapılan toplantıya; CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, CHP İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, Merkezefendi Belediye Başkanı Şeniz Doğan, Honaz Belediye Başkanı Yüksel Kepenek, Serinhisar Belediye Başkanı Hüseyin Gemi, Bozkurt Belediye Başkanı Birsen Çelik, Denizli Sanayi Odası Başkan Yardımcı Okan Konyalıoğlu, 13 CHP'li Milletvekili ile iş dünyası ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı.
O ZAMAN KİM DOLAR SATTI?
Toplantıda açıklamalarda bulunan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak; “ 20 Aralık günü sabah saat 09.30'larda kur, 17 TL 46 kuruşu görmüştü. Sonra birtakım müdahaleler oldu ve Merkez Bankası 16 TL'lik kur ilan etti. Akşam 18.30'da Türk Lirası 18 TL 33 kuruşu gördü. Saat 19.40'ta Cumhurbaşkanı, kabine toplantısını yaptı. Arkadan dövize endeksli mevduat açıklamasını yaptı. Dolar kuru 17,30'a indi. Ama ondan önce de düşmeye başlamıştı. Demek ki; ondan önce birilerine haber sızdı ki bu habere ulaşabilenler döviz satmaya başladı. Ondan sonra da 21.30'da, dolar kuru 12 TL 61 kuruşu gördü. Böyle büyük bir hareketi, kolay kolay görmek mümkün değil. 3 saatte Türk Lirası dolar karşısında yüzde 45 değer kazandı. Sonra yatay gitmeye başladı. Ertesi sabah dolar kuru, 11 TL 20 kuruşa düştü. Kim sattı? Gördük ki; vatandaş, şirketler satmamış. Yani yabancı para mevduatlarını azaltmamış. 'O zaman kim dolar sattı?' diye baktığınız zaman ortaya şöyle bir şey çıkıyor. Merkez Bankası'nın net döviz pozisyonuna bakıyoruz. Merkez Bankası'nın net döviz pozisyonu, 31 Aralık'ta 65,6 milyar açık vermiş. Merkez Bankası'nın 17 Aralık'taki pozisyonuna baktığınız zaman 58 milyar. Sadece Aralık ayı içinde Merkez Bankası ne satmış diye baktığınız zaman da yaklaşık 17 milyar 738 milyon dolar satmış. Kaynağı belli döviz satışı, 8 milyar 555 milyon dolar. Toplam 17 milyar 738 milyon dolardı. O zaman açıklayamadığımız 9 milyar 183 milyon dolarlık bir döviz satışı var. O gün Türk Lirası'na değer kazandıran büyük bir döviz satışı olduğu ortaya çıkıyor" dedi.
“DÖVİZİ SATTIKÇA DİBİ DELİK
KOVAYA SU BOŞALTIR GİBİ OLURSUNUZ”
Mart ayından itibaren ABD Merkez Bankası'nın faiz artırımına başlamasının beklendiğini ifade eden Öztrak, "Bu yıl Türkiye'nin çevirmesi gereken 170 milyar dolar borç var, 19 milyar dolar da cari açık var. Ama 189 milyar dolarlık borcu çevirirken, Türkiye'nin risk primleri çok yüksek, rezervimiz yok. Hazine iç borcu bile dolarize olmuş vaziyette, toplam borcun yüzde 66'sı döviz veya dövize endeksli. Son olarak da bankalardaki TL mevduatı da biz dövize endeksledik. 1970-1980 model politikalarla bu ekonomiyi yönetmemiz artık mümkün değil. 1970'lerin dövize çevrilebilir mevduatlarına geri döneceksiniz, zorunlu döviz devirlerini yeniden geri getireceksiniz, Eximbank reeskont kredilerinde banka kredilerini kısıtlayacaksınız, dışa açık bir ekonomide mikro yöntemlerle döviz kurunu ve faizi aynı anda tutmaya kalkacaksınız. Dışa açık olan bir ekonomide ikisini birden tutamazsınız. Dövizi sattıkça dibi delik kovaya su boşaltır gibi olursunuz. Gider döviz. Bugün bu kuru 14 liranın altında tutmak için satılan dövizleri yarın çok arayacağız" diye konuştu.
“MB KANUNU’NDA DEĞİŞİKLİK”
Öztrak, "Görüştüğüm iş insanlarının bana söyledikleri en önemli husus adalet. 'Adalet olması lazım' diyor ki; yatırım yapabilsin. Vatandaşa sorsanız o da 'adalet' diyecek. Doğrudan ekonomiyi etkiliyor. Güçlendirilmiş demokratik parlamenter sisteme, bağımsız yargıya ihtiyaç var. Millete ve onun meclisine hesap veren bir hükümete ihtiyacı var. Türkiye'nin bence en büyük açığı, milleti kucaklayacak, tarafsız bir Cumhurbaşkanı açığımız var" ifadelerini kullandı. Merkez Bankası Kanunu'nda değişiklik talep eden bir yasa teklifinin TBMM'ye geldiğini ifade eden Öztrak, "Bu teklifte 'Merkez Bankası'na para veren yabancı merkez bankalarının yatırdıkları para haczedilemez' hükmü getirildi. 'Bunu kim istiyor?' diyoruz, 'Güney Kore diye' bir fısıltı var. Güney Kore gibi gelişmiş bir ülke eğer 'Türkiye'nin Merkez Bankası'na yatırdığı swap paralara haciz gelemez' hükmünü istiyorsa, bu şu anlama gelir; Güney Kore, Türkiye'de bir borç krizini bekliyor olabilir. İşlerin durmasını, bir moratoryum noktasına gidilmesini bekliyor olabilir ki; bu çok tehlikeli bir husustur. Şu anda Meclis'ten bunu geçirmeye çalışıyorlar" dedi.
“HEP BİRLİKTE EKONOMİDEKİ YANGINI SÖNDÜRECEĞİZ”
Toplantı hakkında sosyal medya hesabından açıklama yapan CHP İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca ise “Genel Başkan Yardımcımız Parti Sözcümüz Tekirdağ Mv. Faik Öztrak Başkanlığında, Ekonomi Masası Üyeleri olarak Denizli iş dünyası temsilcileri ve sivil toplum örgütleri ile bir araya geldik. Üreten Türkiye için hep birlikte ekonomideki yangını söndüreceğiz” ifadelerini kullandı.
Bereketler Toplantı ve Sergi Salonu’nda yapılan toplantıya; CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, CHP İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, Merkezefendi Belediye Başkanı Şeniz Doğan, Honaz Belediye Başkanı Yüksel Kepenek, Serinhisar Belediye Başkanı Hüseyin Gemi, Bozkurt Belediye Başkanı Birsen Çelik, Denizli Sanayi Odası Başkan Yardımcı Okan Konyalıoğlu, 13 CHP'li Milletvekili ile iş dünyası ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı.
O ZAMAN KİM DOLAR SATTI?
Toplantıda açıklamalarda bulunan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak; “ 20 Aralık günü sabah saat 09.30'larda kur, 17 TL 46 kuruşu görmüştü. Sonra birtakım müdahaleler oldu ve Merkez Bankası 16 TL'lik kur ilan etti. Akşam 18.30'da Türk Lirası 18 TL 33 kuruşu gördü. Saat 19.40'ta Cumhurbaşkanı, kabine toplantısını yaptı. Arkadan dövize endeksli mevduat açıklamasını yaptı. Dolar kuru 17,30'a indi. Ama ondan önce de düşmeye başlamıştı. Demek ki; ondan önce birilerine haber sızdı ki bu habere ulaşabilenler döviz satmaya başladı. Ondan sonra da 21.30'da, dolar kuru 12 TL 61 kuruşu gördü. Böyle büyük bir hareketi, kolay kolay görmek mümkün değil. 3 saatte Türk Lirası dolar karşısında yüzde 45 değer kazandı. Sonra yatay gitmeye başladı. Ertesi sabah dolar kuru, 11 TL 20 kuruşa düştü. Kim sattı? Gördük ki; vatandaş, şirketler satmamış. Yani yabancı para mevduatlarını azaltmamış. 'O zaman kim dolar sattı?' diye baktığınız zaman ortaya şöyle bir şey çıkıyor. Merkez Bankası'nın net döviz pozisyonuna bakıyoruz. Merkez Bankası'nın net döviz pozisyonu, 31 Aralık'ta 65,6 milyar açık vermiş. Merkez Bankası'nın 17 Aralık'taki pozisyonuna baktığınız zaman 58 milyar. Sadece Aralık ayı içinde Merkez Bankası ne satmış diye baktığınız zaman da yaklaşık 17 milyar 738 milyon dolar satmış. Kaynağı belli döviz satışı, 8 milyar 555 milyon dolar. Toplam 17 milyar 738 milyon dolardı. O zaman açıklayamadığımız 9 milyar 183 milyon dolarlık bir döviz satışı var. O gün Türk Lirası'na değer kazandıran büyük bir döviz satışı olduğu ortaya çıkıyor" dedi.
“DÖVİZİ SATTIKÇA DİBİ DELİK
KOVAYA SU BOŞALTIR GİBİ OLURSUNUZ”
Mart ayından itibaren ABD Merkez Bankası'nın faiz artırımına başlamasının beklendiğini ifade eden Öztrak, "Bu yıl Türkiye'nin çevirmesi gereken 170 milyar dolar borç var, 19 milyar dolar da cari açık var. Ama 189 milyar dolarlık borcu çevirirken, Türkiye'nin risk primleri çok yüksek, rezervimiz yok. Hazine iç borcu bile dolarize olmuş vaziyette, toplam borcun yüzde 66'sı döviz veya dövize endeksli. Son olarak da bankalardaki TL mevduatı da biz dövize endeksledik. 1970-1980 model politikalarla bu ekonomiyi yönetmemiz artık mümkün değil. 1970'lerin dövize çevrilebilir mevduatlarına geri döneceksiniz, zorunlu döviz devirlerini yeniden geri getireceksiniz, Eximbank reeskont kredilerinde banka kredilerini kısıtlayacaksınız, dışa açık bir ekonomide mikro yöntemlerle döviz kurunu ve faizi aynı anda tutmaya kalkacaksınız. Dışa açık olan bir ekonomide ikisini birden tutamazsınız. Dövizi sattıkça dibi delik kovaya su boşaltır gibi olursunuz. Gider döviz. Bugün bu kuru 14 liranın altında tutmak için satılan dövizleri yarın çok arayacağız" diye konuştu.
“MB KANUNU’NDA DEĞİŞİKLİK”
Öztrak, "Görüştüğüm iş insanlarının bana söyledikleri en önemli husus adalet. 'Adalet olması lazım' diyor ki; yatırım yapabilsin. Vatandaşa sorsanız o da 'adalet' diyecek. Doğrudan ekonomiyi etkiliyor. Güçlendirilmiş demokratik parlamenter sisteme, bağımsız yargıya ihtiyaç var. Millete ve onun meclisine hesap veren bir hükümete ihtiyacı var. Türkiye'nin bence en büyük açığı, milleti kucaklayacak, tarafsız bir Cumhurbaşkanı açığımız var" ifadelerini kullandı. Merkez Bankası Kanunu'nda değişiklik talep eden bir yasa teklifinin TBMM'ye geldiğini ifade eden Öztrak, "Bu teklifte 'Merkez Bankası'na para veren yabancı merkez bankalarının yatırdıkları para haczedilemez' hükmü getirildi. 'Bunu kim istiyor?' diyoruz, 'Güney Kore diye' bir fısıltı var. Güney Kore gibi gelişmiş bir ülke eğer 'Türkiye'nin Merkez Bankası'na yatırdığı swap paralara haciz gelemez' hükmünü istiyorsa, bu şu anlama gelir; Güney Kore, Türkiye'de bir borç krizini bekliyor olabilir. İşlerin durmasını, bir moratoryum noktasına gidilmesini bekliyor olabilir ki; bu çok tehlikeli bir husustur. Şu anda Meclis'ten bunu geçirmeye çalışıyorlar" dedi.
“HEP BİRLİKTE EKONOMİDEKİ YANGINI SÖNDÜRECEĞİZ”
Toplantı hakkında sosyal medya hesabından açıklama yapan CHP İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca ise “Genel Başkan Yardımcımız Parti Sözcümüz Tekirdağ Mv. Faik Öztrak Başkanlığında, Ekonomi Masası Üyeleri olarak Denizli iş dünyası temsilcileri ve sivil toplum örgütleri ile bir araya geldik. Üreten Türkiye için hep birlikte ekonomideki yangını söndüreceğiz” ifadelerini kullandı.
0 Yorum