Büyük Menderes Nehri, Denizli, Uşak ve Aydın illerinden geçerek Ege Denizi’ne dökülen Menderes Nehri'nin taşıdığı su miktarı azaldı. Büyük Menderes Havzası’nda dikkat çeken bir kuraklık yaşanıyor.
Ülkemizdeki 25 akarsu havzasından biri olan Büyük Menderes Havzası, bölge için önemli bir su kaynağı. Afyon’un Dinar İlçesi’nden doğan Büyük Menderes Nehri, Uşak, Denizli ve Aydın illerinden geçerek Ege Denizi’ne dökülen Menderes Nehri'nin taşıdığı su miktarı da azaldı. Bölgede yaşanan kuraklığı fotoğraflarla ortaya koyduklarını belirten Kuşadası EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü, “Geçtiğimiz yıllarda yoğun yağan yağmurlardan sonra, Aşağı Büyük Menderes Havzası taşkın sularıyla binlerce yıl öncesinde olduğu gibi adeta denize dönüyordu. Bu mevsimlerde havzada yer alan köylerin bir bölümü Venedik gibiydi. Taşkın ova niteliğindeki Aşağı Büyük Menderes Havzası, antik dönemlerde de taşkınlardan etkilenmiş, hatta bu konuda da mitolojik bir efsanesi vardır" diyerek kuraklık nedeniyle eski günlere hasret kalındığını belirtti.
Bölgede yağmura özlem duyulduğuna dikkat çeken Bahattin Sürücü, “ Aralık ayına girmemize rağmen hala özlediğimiz yağmurun sesini duyamadık. İklim değişikliği nedeniyle dünyanın bazı yerlerinde aşırı yağışlar olurken, bazı bölgelerinde de kuraklıklar meydana geliyor. Eğer gerekli önlemler alınmaz, gerekli tasarruflar yapılmazsa, tüm canlıları yakından ilgilendiren kuraklık en fazla insanları etkileyecek, tarım başta olmak üzere, bitki örtüsü, hayvanlar ve ekosistemler bundan zarar görecek ve en değerli kaynağımız olan suya hasret kalacağız “ diye konuştu.
Ülkemizdeki 25 akarsu havzasından biri olan Büyük Menderes Havzası, bölge için önemli bir su kaynağı. Afyon’un Dinar İlçesi’nden doğan Büyük Menderes Nehri, Uşak, Denizli ve Aydın illerinden geçerek Ege Denizi’ne dökülen Menderes Nehri'nin taşıdığı su miktarı da azaldı. Bölgede yaşanan kuraklığı fotoğraflarla ortaya koyduklarını belirten Kuşadası EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü, “Geçtiğimiz yıllarda yoğun yağan yağmurlardan sonra, Aşağı Büyük Menderes Havzası taşkın sularıyla binlerce yıl öncesinde olduğu gibi adeta denize dönüyordu. Bu mevsimlerde havzada yer alan köylerin bir bölümü Venedik gibiydi. Taşkın ova niteliğindeki Aşağı Büyük Menderes Havzası, antik dönemlerde de taşkınlardan etkilenmiş, hatta bu konuda da mitolojik bir efsanesi vardır" diyerek kuraklık nedeniyle eski günlere hasret kalındığını belirtti.
Bölgede yağmura özlem duyulduğuna dikkat çeken Bahattin Sürücü, “ Aralık ayına girmemize rağmen hala özlediğimiz yağmurun sesini duyamadık. İklim değişikliği nedeniyle dünyanın bazı yerlerinde aşırı yağışlar olurken, bazı bölgelerinde de kuraklıklar meydana geliyor. Eğer gerekli önlemler alınmaz, gerekli tasarruflar yapılmazsa, tüm canlıları yakından ilgilendiren kuraklık en fazla insanları etkileyecek, tarım başta olmak üzere, bitki örtüsü, hayvanlar ve ekosistemler bundan zarar görecek ve en değerli kaynağımız olan suya hasret kalacağız “ diye konuştu.
0 Yorum