EKONOMİ

“BU ÜLKENİN TEK ÇIKIŞ YOLU; ÜRETİM VE İHRACAT”

“BU ÜLKENİN TEK ÇIKIŞ YOLU; ÜRETİM VE İHRACAT”

Denizli Gazeteciler Cemiyeti ziyaretinde iş dünyasının siyasetten beklentilerini dile getiren Denizli Sanayi Odası Başkanı Selim Kasapoğlu, “Yeni kurulacak hükümetten, iktidara geleceklerden talebimiz açık. İhracatın önünü açacak, üretimi teşvik edecek politikaların hızlı bir şekilde devreye alınması gerekiyor. Cari açığı, makul seviyelere indirmek lazım. Bu ülkenin tek çıkış yolu üretim ve ihracattır” dedi.


Denizli Sanayi Odası (DSO) Başkanı Selim Kasapoğlu, Yönetim Kurulu Üyeleri ile birlikte, Denizli Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Osman Nuri Boyacı ve yönetimine hayırlı olsun ziyaretinde bulundu. Başkan Kasapoğu, Boyacı ve yönetim kuruluna görev sürecinde başarılar dilerken, “Saat mefhumu gözetmeksizin, 7 gün 24 saat çalışan ve Denizli halkını bilgilendirme noktasında hizmet veren basın çalışanlarımız bizler için çok değerli. Denizli Sanayi Odası olarak Denizli basınımızın her zaman yanındayız” ifadelerini kullandı.


“TÜRKİYE’NİN SON EKONOMİ POLİTİKALARIYLA GELDİĞİ NOKTA ORTADA”
Ziyarette 14 Mayıs’ta gerçekleştirilen olan 13. Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem Milletvekili Seçimlerini değerlendiren Kasapoğlu, iş dünyasının siyasilerden beklentilerini açıkladı. “Bu seçim döneminde partilerin siyasi söylemleri, propagandaları ve vaatlerini dinlediğimizde aslında ekonominin ve iş dünyasının geri planda olduğunu görüyoruz” diyen Kasapoğlu, “Her kesimde, her ittifakta ekonomik ve iş dünyasına yönelik söylemler oldukça kısık sesle söyleniyor. Herkesin programı var ama daha başka konular konuşuluyor. Türkiye’nin son ekonomi politikalarıyla geldiği nokta ortada… İhracat, sanayi ve üretim anlamında bizleri sıkıntılı günler bekliyor. Mevcut ekonomi politikalarının hızlı bir şekilde değiştirilmesi gerekiyor. Bizim bundan sonra yeni kurulacak hükümette, iktidara geleceklerden talebimiz bu olacak. Her platformda dile getirdiğimiz gibi, Türkiye’deki enerji fiyatlarının yüksekliği, kur üzerindeki aşırı baskı, ekonomik parametrelerin üzerinde aşırı baskı iş dünyasını zora sokmuş durumda” diye konuştu.


“İHRACATIN ÜRETİMİN ÖNÜNÜ AÇACAK POLİTİKALAR BEKLİYORUZ”
Türkiye’de cari açığın giderek büyüdüğüne, ithalatın arttığına dikkat çeken Kasapoğlu, “İhracatçı malını ihraç etmekte zorlanıyor. Türkiye pahalı üretim ülkesi haline gelmiş durumda. Üretimin maliyeti arttıkça rekabet gücümüz azalıyor. Açıkçası ihracatın önünü açacak, üretimi teşvik edecek politikaların hızlı bir şekilde devreye alınması gerekiyor. Cari açığı makul seviyelere indirmek lazım. Bu ülkenin tek çıkış yolu üretim ve ihracattır” dedi.


“DENİZLİ OLUMSUZLUKLARDAN HIZLI BİR ŞEKİLDE ETKİLENİYOR”
2022 yılının ortalarından itibaren düşüş trendine geçen Denizli ihracatı hakkında da değerlendirmelerde bulunan Başkan Kasapoğlu, “Türkiye’de ve Denizli’deki istihdam rakamları geriliyor. Denizli Türkiye ortalamasının üzerinde ihracatını düşürüyor. Denizli olumsuzluklardan hızlı bir şekilde etkileniyor. Olumsuzlukların tek sebebi sadece uygulanan ekonomik politikalar değil, dışarısı da çok iyi durumda değil. Gelişmiş ülkelerde de enflasyon var. Bu da yüksek faiz ile önlenmeye çalışılıyor. Bu gelişmelerde Amerika ve Avrupa’daki talepleri daraltıyor. Böylelikle son tüketiciye ulaşan tekstil, bundan en hızlı etkilenen sektör konumunda yer alıyor. Bununla birlikte Denizli’mizin önemli bir ihracat kalemi mermer sektörü de, bundan en çok etkilenen sektörler arasında yer alıyor. Denizli’deki mermer ihracatının düşüşü, Türkiye ortalamasının maalesef üzerinde oldu. Neredeyse bütün sektörlerde, özellikle son ayda hızlı bir gerileme görüyoruz. Makine sektöründe de düşüş yüzde 30’u aşmış durumda” dedi.


“YÜKSEK KUR ÇÖZÜM DEĞİL”
Dolar kuru bu seviyelerde kaldığı sürece Türkiye pahalı ülke haline geliyor. Türkiye’de üretilen makine; İspanya ve İtalya’da üretilen makine ile aynı fiyatlarda. Bu durum tekstil sektöründe de mevcut. Türk tekstilcisinin satış fiyatı Avrupa’daki rakibiyle neredeyse aynı… Bu durumda ihracatın artması çok beklenemez. Bize yüksek kura çok fazla itibar ettiğimizi söylüyorlar. Şunu söylemek lazım; bizim istediğimiz yüksek kur olsun değil. Türkiye’de enflasyon var. Enflasyon nispetinde paranın devalüe olması lazım. Yoksa makroekonomik dengeleri bozuyoruz. Bu bozulmadan da en fazla zararı iş dünyası görüyor” diye konuştu.


“İŞ DÜNYASININ 2024 VE 2025 TÜRKİYE’SİNİ HAYAL EDEBİLMESİ LAZIM”
Ekonomide yapısal reformlara ihtiyaç olduğunu dile getiren Kasapoğlu, “İş dünyası özellikle makroekonomik göstergelerden ziyade birazda psikolojik faktörlerle hareket ediyor. Bizim için önemli olan piyasanın öngörülebilirliği, pazarın sürdürülebilir olması ya da olmaması. İş insanın yatırım yapması için önünü görmesi gerekiyor. İş dünyasının 2024 ve 2025 Türkiye’sini hayal edebilmesi lazım. Şu an bunu hayal edemiyorsunuz. Önümüzde genel seçim var ve sonuçlarının ne olacağını bilmiyorsunuz. Ortada farklı senaryolar var, bu da iş dünyasını yatırımdan alıkoyuyor. ‘Yapısal reformlar piyasalara umut verebilmek. Yatırımların önünü açıyoruz. Avrupa Birliği ile ilişkilerimizi artırıyoruz. İhracatın önünü açıyoruz. Sanayiciye şu tür destekler veriyoruz. Sanayicinin belli sorunlarını ortadan kaldıracağız. Komple bir yatırım hamlesine giriyoruz söylemi, yapısal reformların tabanını oluşturuyor.’ Bu söylemler olsa iş daha da farklı olur. Cumhurbaşkanı Erdoğan 2023 hedeflerini koyduğunda; Türkiye’nin bir ihracat hedefi vardı, istihdam hedefi, ekonomik hedefler vardı. Bütün kurumlarda bu hedeflere kilitlenmişti. Denizli’de oturulmuş ve 500 milyar dolar ihracat yapılacaksa, Denizli’ye bu düşer bizim de bunu yapmamız lazım. Bunun için nasıl yatırımlar yapmamız gerekiyor. Nelerin yapılması gerekiyor. Bunların konuşulması lazımdı” dedi.

HABER MERKEZİ

HABER MERKEZİ

0 Yorum

Yorum yaz

fixed-whatsapp-icon