EKONOMİ

BAŞARIYLA GEÇEN 60 YILIN SIRRI: DÜRÜSTLÜK VE ÇALIŞKANLIK

BAŞARIYLA GEÇEN 60 YILIN SIRRI: DÜRÜSTLÜK VE ÇALIŞKANLIK
”Denizli Tekstil ve Giyim Sanayicileri Derneği ve Denizli Metropol Haber işbirliği ile “DETGİS'in '20. Yılında 20 Duayen İş insanı” ile belgesel tadında hazırlanan programın yirmi altıncı bölümü yayınlandı. Denizli Metropol’de konuğumuz Cemeteks ve Makro Tekstil Onursal Yönetim Kurulu Başkanı Celal Memişoğlu oldu.

ÖZEL RÖPORTAJ
Her Hafta Salı günü yayınlanan ve tekstil duayenlerinin hayatlarının anlatıldığı bu çok özel programın yirmi altıncı bölümünde duayen iş insanı Cemeteks ve Makro Tekstil Onursal Yönetim Kurulu Başkanı Celal Memişoğlu, iş ve özel hayatından kesitler anlattı.

DETGİS Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Osman Nuri Kes’e mesleğe nasıl başladığından, bugünlere nasıl geldiğine kadar birçok konuda tecrübelerini aktaran İş insanı Memişoğlu, iş yaşamındaki başarısının sırlarını da Denizli Metropol ile paylaştı. İzleyici rekoru kıran programda ayrıca Denizli tekstil sanayisinin dünü ve bugünü de masaya yatırıldı.

İŞTE O RÖPORTAJ…

OSMAN NURİ KES: Hoş geldiniz programımıza. Sizi tanıyabilirmiyiz? 

CELAL MEMİŞOĞLU: Ben Babadağlıyım. Çocukluğum Babadağ’da İstiklal Mahallesi’nde geçti. Evde el tezgahımız vardı. Günlük çarşaf dokuyorduk. Sabahları çarşıda babamın bakkal dükkanını açmaya giderdim. O zamanlar bakkalda her şey satılırdı. Dokuma boyası da satıyorduk. Bakkal dükkanında ticareti öğrendim. Beşinci sınıftan sonra okul hayatım bitti. Üç – dört arkadaşım okumaya gitti. 55 – 60 kişiydik. Üç dördü dışında ya dokuma işi yaptık, ya da hafızlığa gidildi. Babama yardım ederken, askerlik geldi. Askerden döndüm. Evde bir el tezgahı var. Motorlu tezgahlar yok o zaman. Ev kalabalık. Ne yapacağımı düşünüyorum. 23 aydı askerlik. Baba ben bunun ticaretini yapayım dedim. İyi düşünmüşsün dedi. Ben sana düğün parası veririm. Sana olan borcum biter dedi. Verdi bir miktar. Bir balya mal yaptık. İlk Buldan Pazarına gideceğiz. Sermayem bir balya mal. Kaba çarşaf. O gün mal aldık ve Buldan’a gitmek için Salı günü kamyonun arkasına yükledik. Diğer arkadaşlarda var. Onların malları da var. Sarayköy’den otobüsle Buldan’a geçtik. Çarşamba sabahı açtık kurduk tezgahı. Az da olsa satış yaptık. Ertesi gün Sarıgöl pazarına gittim. Bir ertesi gün ise Alaşehir pazarına gittim. Babadağ’a döndüm. İçim ısınmadı. Bir iki seferden sonra bize buradan ekmek yok mu dedim. Manisa’ya daha sonra sergi açtık. Hacı  Rahmanlı köyüne gittim. Orada sergi açtık. Sonra İzmir Tepecik’te, Aydın’da Salı pazarına geldim. Orada da sergi açtım. Germencik, İncirliova bir türlü olmuyor. Babam soruyor iyi diyorum ama. Olmuyor. Pazarda yer parası, otel parası geliş gidiş masraf çok. Zarar ediyorum. Param eksiliyor. Babam Ödemiş’i dene dedi. Ödemiş Pazarı Cumartesi günü kuruluyor. Orada iyi satış yaptım. Haftalarca satamadığım malı bir günde sattım. 4 – 5 ay Ödemiş pazarına çalıştım. Ben bir teyzeye bana buradan dükkan bul dedim. Orada bir dükkan buldular bana. Amacım orada haftada iki üç gün hem yatacağım, hem mal satacağım. 100 lira istediler kira için ben 50 lira veririm dedim. Altı aylık peşin istedi. Bir aylık peşin verdim. Orada başladım mal satmaya. Raf yaptım, yatak yaptım dükkanın içine. Gündüz satış, akşamları orada kalıyordum.

OSMAN NURİ KES: Bu yaşadıklarınız gösteriyor ki, iyi niyetle çalışıp istersen, her şey oluyor?

CELAL MEMİŞOĞLU: Dürüst olacaksın. Çok çalışacaksın. Aldatma düşüncesinde olmamak. Müşteriyi memnun etmeye çalışacaksın. Her zaman çalıştığım arkadaşlara söylerim. Eşinizle bir mağazaya gittiğinizde nasıl bir mağaza görmek istiyorsanız nasıl muamele görmek istiyorsanız sizde öyle yapın. Ben Ödemiş’te sistemi kurdum dükkanı açtım. 1961 Mayıs ayında nişanlandım. Haziran sonu hesap ettim, benim para eksilmiş. Nikahta keramet vardır dedik. Ödemiş’e gitmeye devam ediyorum. 1962 Mayıs ayında evlendim. Hanım meslek lisesi mezunu. Eşim evde elbise dikiyor. Tanesi 5 lira. Denizli’de evlendim. Çaybaşı’nda ev tuttum. Dükkan Ödemiş’te ev Denizli’de. Ödemiş’ten Cumartesi günleri dönmeye başladım. Amcam Mustafa Memişoğlu onun oğlu Mesut Hasta, diyalize girmek için İstanbul’a gidiyorlardı. Amcam Mesut hasta, buraya hakim olması zor. Sen Ödemiş’e git gel buraya da bak dedi. İyi dedim. Hafta içi boşum. Haftada iki gün Ödemiş. Diğer günler amcamın dükkanındayım. Dört sene amcamın yanında çalıştım.1966 yılında Ödemiş’i sen kapat tamamen burada çalış dedi.  Kabul ettim. Ödemiş’i kapattık. Ödemiş’e toptan vermeye devam ettim. Cuma Cumartesi pek iş olmuyor. Ben Ödemiş’e tekrar gitsem diye sordum. Ev yapma niyetim var. İnsan bir evi olsun istiyor. Babamdan 5 bin lira istedim. Hanımın bileziklerini sattık. Orayı aldık. Babama o 5 bin lirayı geri taksitle ödedim. Amcama ortak olmuştum. Ben ev yapmak istiyorum dedim yap dedi arsamız var.  Ben tekrar Ödemiş’e gitmeye başladım. Ödemiş’ten kopamadım. İşim güzeldi. 67 Eylül ayında amcamı kaybettim. 69 sonunda ben oradan ayrıldım. Kendi işimi kurdum. Ödemiş’te devam ediyor. Ulu Cami yanında dükkan tuttum.  O dükkanda iş olmuyordu. Hayatımda kahveye gidip oturmuş değilim. İkinci ticari yolda Hamdi Soylular’ın karşısında bir dükkana geçtim daha sonra. İş orada da olmuyor. Kaleiçi’nde Said Tunceliler var hemşerim. Ona Kaleiçi’nde bana dükkan bulun dedim. Biz burayı boşaltacağız dedi. Dükkan sahibi ile görüştüm. 5-6 hafta kirada anlaşmaya çalıştık. Sonunda anlaştık. 100 liralık kira 275 liraya çıktı. O dükkanı tuttum. Raf yaptırdım. Bir süre sonra mal sahibi çık ben kendim burada bir şeyler yapacağım dedi. Tamam çıkayım dedim. Emniyetin karşısında bir bakkal dükkanı vardı. Devredecekmiş. Orayı tuttuk. Devraldık. Tahta kepenkli bir yerde tadilat yaptık. Ardından yandaki terzi dükkanını da devraldık. Bu dükkan vakıfların Aydın’a gittik. Burayı alamazsın ihaleye çıkaracağız dediler. Muhasebeciye sorduk ne yaparız diye. Terziye ortak olacaksın. 3 -4 ay sonra ayrılacaksınız dedi. Öyle bir yöntemle dükkanı aldık. Sonra oraya da tadilat yaptık. Sene 1976. Uşak’tan ham bez almaya başladık. Denizli’de bastırıyoruz. İşi çeşitlendirmeye başladık. Yazma satıyoruz. Çamaşır satıyoruz. Cemeteks’i kurduk. Kendi markamızla yapıyoruz satışları. Kaleiçindeyiz. Cuma Cumartesi dükkan kapalı oluyor. Ben Ödemiş’teyim. Ben o iki gün için bir tanıdık var adam tutacaktım. Oğlum Hüseyin baba biraz daha sabret bu işe başkasını karıştırmayalım dedi. Ben oğlum Hüseyin’e dükkan açtırmaya başladım. Ödemiş’te gömlek bezi dokuyorlar, ipliğini Denizli’den alıyorlar. Parayı benimle gönderiyorlar. Hüseyin 9-10 yaşlarında ben içinde para dolu zarfı verdim git bunu falancaya ver dedim. Bu yıllarca devam etti. o zaman için Tillemlerin durduğu dükkanı almak istedim. Amacım dükkan sahibi olmak. Sahibi ile anlaştım. Taksitle ödedim. Dükkan sahibi olduk. İçindeki kiracı başka yerden dükkana gidecekti, içi yapılacak dedi ve onu 18 ay bekledik. Sonra tadilat yaptık. Dükkanı enişteye bıraktık. Denizli’deki iş rayına oturdu. Ödemiş sürüyor. Hüseyin okulu birincilikle bitirdi ve İzmir’de Hukuk Fakültesi’ne kaydolmuş. Bir ara kayboldu neredesin sen. Okula gidiyormuş, ilk sene devamsızlıktan kaldı. Oğlum okuyacaksan oku, ama o zaman bu dükkana gelme dedim. Geleceğim dedi. Yazma 1 liraya satılıyor. Sen diplomanı dükkana asıp yazma açıp satamazsın bir liraya dedim. Yaparım dedi. Kaleçi’nde bir ağabeyimiz var. Manifaturacılık yapıyorlar. Onları örnek gösterdim. Bak hukuk okumuş, ilkokul mezunu kardeşinin yanında çırak olarak çalışıyor dedim. Senin kardeşin de yok. Ya bu işe sahip ol, ya da illa okuyacağım dersen oku ama kamerayı alırsın, haber peşinde koşarsın dedim.  İş hazır ya gel otur ya da gidersen gelme dedim. Bir hafta sonra vazgeçtim dedi. Baba oğul çalışmaya başladık. Ben Ödemiş’teki dükkanı kapatmak istedim. Zor oluyor git gel. Ayda bir sipariş almaya giderim diye düşündüm. Oradan bir tanıdık vardı o ben bakayım dükkana dedi. Ona devrettik. Yıllarca ona mal verdik. Sonra vefat etti. Oğlu baktı. 2014 yılına kadar sürdü sonra kapattık orayı da.
 
OSMAN NURİ KES: Denizli’deki işler ne durumda bu arada?

CELAL MEMİŞOĞLU: Denizli’deki iş gelişiyor. O dönem namaz örtüleri modası çıktı. Arabistan’a satıyoruz. İlk ihracat denememiz odur. Bir gün baba biz dört arkadaş tezgah alacağız ne dersin dedi. Ben bu iş sorunlu dedim. Hüseyin askerdeydi. Ben deneyeyim istedim 10 bin metre mal aldık. Nazilli Köytaş basıyor. Oraya gittim hoşuma gitmedi. Bursa’da boya var dediler. Denizli temsilcisi ile anlaştık gönderdik. En ucuz fiyattan peşin alıp peşin bastırdık. 980 kuruşa bastırdık. İstanbul’da arkadaşım var onun yanına gittim. O 900 kuruşa yaparız dedi. Ya bu iş nasıl olur dedim. O fiyat imkansız. Başka bir arkadaşımın yanına gittim o da 900’e olur dedi. Ben dedim Celal bu senin işi değil sen bu işi kapat. Denizli’ye geldim arkadaşlara sordum bu nasıl iş diye. Bizimkine göre yüzde 20 fireliymiş. Ben bu iş bizim değil dedim. 120 kesip 150 satıyorlarmış. Ben doğruluk ve dürüstlükten vazgeçmedim. O işi yapmadım. Rusya dağıldı. Biz Almanya’ya nevresim satıyoruz. 90’lar geldi. Baba biz dört arkadaş tezgah alıp imalata gireceğiz dedi. İmalata hiç girmedik. Bizim işimiz ticaret. Ticareti dedemin babasından beri yapıyoruz. Adı Hacı Memiş Ahmet, bizim lakap ve soyadı oradan gelmedir. Dedem 50 yaşındayken Sarayköy Pazarı’ndan satış yapıp at üzerinde dönerken Babadağ’a yolda donarak vefat etmiş.

OSMAN NURİ KES: Tezgah alarak imalat işine girdiniz?

CELAL MEMİŞOĞLU: Girdik o işe. İlk zamanlar para kazanmadı. Ortaklar tek tek ayrıldı. Makro Tekstil’i kurmuştuk, bize kaldı.  1995’te Makro’nun yeri alındı ve buraya taşınıldı. Ödemiş’te yerli malı ile başlayan 7 metrekarelik yerden buralara geldik. Hiüseyin okusaydı gazeteci olacaktı, şimdi tüccar, sanayici oldu. 2016’da ilk 20’ye ödül vermişlerdi biz 19. Sıradaydık.

OSMAN NURİ KES: Geldiğiniz noktada ticaretle başlayan sanayicilikle devam eden süreçte kendinize göre ne gibi prensipleriniz vardı?

CELAL MEMİŞOĞLU: Ayağını yorganına göre uzat diyelim. Bankadan hiç kredi almadık, kullanmadık.  Ödünç para almadık kimseden. Borç almayız, ödemelerimizi de her zaman zamanında yaparız. 12 sene otobüsle gittim geldim Ödemiş’e. Sonra hayat bana bir Anadol tek kapılı aldırdı. Arabaya şiddetle ihtiyacımız vardı. Sonra iki kapılı Anadol aldık. Sonra Ford arabamız oldu. Ödemiş’e onunla gider gelirdik. Hayatım hep ticaret yapmayla geçti. Hüseyin’in işe sahip çıkması önemliydi. Benim tek başıma yapmam mümkün değildi. İhracat işi zordu. Prensiplere devam edersek, dürüst olacaksınız. Çok çalışacaksınız. Yorulmayacaksınız.  Ben Ödemiş’te geceleri 02.00’ye kadar çalışırdım. Bugünün işini yarına bırakmayacaksın.

OSMAN NURİ KES: İş yaşamınız, ticaretle, seyahatlerle sürmüş. Bugün 84 yaşında hala dinçsiniz. Geriye dönüp baktığınızda bu noktaya geleceğinizi hayal ettiniz mi?

CELAL MEMİŞOĞLU: O zaman Ödemiş’te Aksekililer vardı. Onların mağazalarına bakıp benimde böyle dükkanım mağazam olur mu diye düşünürdüm. Allah bana daha güzelini verdi. Şimdi buralara kadar geldik.

OSMAN NURİ KES: 2005 yılında Denizli’de ilk kez yerli malı barkod sistemini ilk siz başlatmışsınız?

CELAL MEMİŞOĞLU: Hüseyin gerçekleştirdi. İşi ona devrettim. O büyüttü. Şimdi geç te olsa işe gidip geliyorum.

OSMAN NURİ KES: Zaman içinde krizlerden nasıl çıktınız?

CELAL MEMİŞOĞLU: Borçlanmadık, kredi almadık. Benim hep kenarda yedek param olur. Oradan takviye yaparım. 60 senelik ticari hayatımda hep hesaplı ve dürüst davrandım. Kimse veremeyecektin, niye aldın demedi, diyemez.

OSMAN NURİ KES: 1960’dan 2020’ye iş insanı kimliğinizle sizi hayatınızda en çok ne heyecanlandırdı?

CELAL MEMİŞOĞLU: Ödemiş’teki 7 metrelik dükkanı almam olabilir. Geçen sene yazın gittim baktım oraya. Zaman zaman gider bakarım.

OSMAN NURİ KES: Çocukluğunuza dönsek nasıl geçti çocukluğunuz?

CELAL MEMİŞOĞLU: Bahçeli bir evde büyüdüm. İçeride el tezgahı var. Onda çalışmadan dışarı çıkamazsın. Onda çalışıp sonra oyun oynamaya giderdik. Annem tembih ederdi, kimsenin bahçesine girme, bağına girme. Sakın bir şey yeme haram olur derdi. Kuran öğretirdi. Ben terbiyemi annemden aldım.  

OSMAN NURİ KES: Tekrar dünyaya gelseniz, yine aynı işimi yapardınız?

CELAL MEMİŞOĞLU: En sevdiğim şey alıp satmak. Her şeyin başı güven sağlamak. Cemeteks ve Makroteks’i bu anlamda her yerde bilirler. Biz bu itibarı sağladık.

OSMAN NURİ KES: Bir hobiniz var mı?

CELAL MEMİŞOĞLU: Araba kullanmayı ve seyahat etmeyi severim.

OSMAN NURİ KES: Gençlere ne gibi tavsiyeleriniz olur?

CELAL MEMİŞOĞLU: Çok çalışmalılar. Korkak olmamak, risk almak önemli. Dürüst ve güvenilir olmak. Alacakla borç ödenmemeli. Alacağa güvenip borca girmemek gerekir. Piyasaya kendini ispat etmek gerekir.

OSMAN NURİ KES: Bir gününüz nasıl geçiyor?

CELAL MEMİŞOĞLU: Çamlık Caddesi’nde ev. Kuran okurum. Evde dinlenirim. Sonra öğleye doğru gelir 3-4 saat kalırım dükkanda. Ödeme listelerimiz vardır. Bankada neyimiz var bakarız. İkindi namazından sonra dönerim eve.

OSMAN NURİ KES: Sizinle ilgili bir film çekilse ismi ne olurdu?

CELAL MEMİŞOĞLU: Cemeteks koyardım.

CELAL MEMİŞOĞLU İLE YAPILAN BU ÇOK ÖZEL RÖPORTAJI BURADAN İZLEYEBİLİRSİNİZ…
HABER MERKEZİ

HABER MERKEZİ

0 Yorum

Yorum yaz

fixed-whatsapp-icon