EĞİTİM

15 TEMMUZ VE SONRASINI BİR DE BAĞCI’DAN DİNLEYELİM!

15 TEMMUZ VE SONRASINI BİR DE BAĞCI’DAN DİNLEYELİM!
DİZİ YAZI; PAÜ ESKİ REKTÖRÜ BAĞCI 8 YIL SONRA 15 TEMMUZ’A ANLATIYOR!-2

Dönemin PAÜ Rektörü Hüseyin Bağcı Denizli Milletvekili Şahin Tin'den dönemin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı ve halen Cumhurbaşkanlığı Gıda ve Sağlık Politikaları Kurulu Üyesi olan Dr. Sema Ramazanoğlu'nun İstanbul'da olduğunu öğrenmesi ile Ankara'dan 15 Temmuz 2016 günü öğleden sonra İstanbul'a hareket etmiş. Ve Darbe girişimi ile ilgili hareketlenmeyi Kandilli Cemile Sultan Korusu'nun tepesindeki restorandaki (Bakan Hanım’la) yemek sırasında sayın Bakan ile eş zamanlı olarak bir hareketlenmenin olduğunu öğrenmişti. Ve PAÜ'de 2011- 2016 yılları arasında rektörlük yapan 40 yıllık önemli bir bilim insanı Prof. Dr. Hüseyin Bağcı. 15 Temmuz 2016 FETÖ’cü Darbe Girişimi sırasında İstanbul’da o tankların barikatlarla durdurulduğu Boğaziçi (15 Temmuz Şehitler Köprüsü) Köprüsü’nde idi. Elinde Türk Bayrağı ile köprüde tankların önünde halkın arasındaydı.



Ancak Denizli’ye Rektör olduğu Pamukkale Üniversitesi’ne  işte bu köprüden geldi. Yine de suçlandı! Tüm İddialardan, davalardan ve suçlamalardan aklandı. Profesörlük ünvanı, öğretim üyeliği, bütün hakları ve itibarı iade edildi. Şimdi Rektör Kutluhan engeline rağmen son adım kaldı. PAÜ’nün kendisine yetkili Denizli İdari Mahkemesi’nde (PAU Rektörlüğü’nün istinaf yolu kapalı) bütün haklarını iade etmesini bekliyor.  Evet, 15 Temmuz Darbe Girimi’ni 8 yıl sonra bir de eski Rektör Prof. Dr. Hüseyin Bağcı’dan dinleyelim!



DARBE GİRİŞİMİ’Nİ BAKAN RAMAZANOĞLU İLE BİRLİKTE ÖĞRENDİM!
Özet olarak, 5. ve 6. dönem Rektörü Prof Dr. Hüseyin Bağcı bugün atıl durumda olan Denizli Doktorlar Caddesindeki eski hastaneyi bölgenin değil ülkenin büyük bir Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Araştırmaları Merkezi projesinin Kalkınma Bakanlığı'ndan geçmiş halini hızlandırma amaçlı 15 Temmuz sabahında Ankara'da olmuş, TBMM'de halen Denizli Milletvekili görevinde bulunan Şahin Tin'den dönemin sayın Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı ve halen Cumhurbaşkanlığı Gıda ve Sağlık Politikaları Kurulu Üyesi olan Dr. Sema Ramazanoğlu'nun İstanbul'da olduğunu öğrenmesi ile Ankara'dan 15 Temmuz 2016 günü öğleden sonra İstanbul'a hareket etmiştir.



TANKLARIN ÖNÜNDE SABAHA KADAR NÖBET TUTTUM!
Kandilli Cemile Sultan Korusu'nun tepesindeki restorandaki yemek sırasında sayın Bakan ile eş zamanlı olarak bir hareketlenmenin olduğunu öğrenmiş ve yukarıdaki mahkeme tutanaklarında belirtildiği gibi sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın "Meydanlara çıkınız" çağrısı üzerine Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'ne geçmiştir. Ülkesini, vatanını ve milletini seven on binlerce Türk halkı ile birlikte milletin parasıyla alınan ve millete kurşun sıkan tankların önünde ve üstünde sabaha kadar nöbet tutmuştur. 



“PAÜ 8 YILDIR DURAKLAMA DÖNEMİ YAŞIYOR!”
Tüm Türkiye'nin malumu olduğu üzere kabilinden değerlendirildiğinde PAU son 8 yıldır pozitif, ele avuca gelen, kayda değer bir proje üretmemiş olup yerel ve ulusal basında sürekli olumsuzluklarla anılmaktadır. Oysa ki, araştırma, eğitim, AR-GE, uluslararasılaşma, yüksek teknoloji, bilginin ekonomiye dönüşmesi, cari açık, ekonometri, enflasyonla mücadele, üniversite-sanayi işbirliği, üçüncü nesil üniversite kavramlarını bilgi sever Denizli halkının gündemine sokan, onlarla kimsenin olmadığı kadar hemhal olan Prof. Dr. Hüseyin Bağcı PAU'nün projeleri ile ilgili 2 konuda derin üzüntü duyuyor.



“KARAHAYIT PROJESİ BENİM ESERİM”
1-Pamukkale Üniversitesi Karahayıt Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi;
Bu merkez Türkiye'de bir ilk olup her şeyi ile projelendirme, Başbakanlık, Kalkınma Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı süreçleri ihale aşamaları ve diğerlerinin tamamının Bağcı'dan sonraki yönetimler ile hiçbir ilişkisi yoktur. Her şeyiyle Karahayıt Projesi onun eseridir ve öyle kalacaktır. Tarihe böyle kayıt düşülecektir. Elbette ki, kamu hizmetlerinde devamlılık ve sürdürülebilirlik (ing. sustainability) esastır. Kişilerden bağımsız hizmet verilmelidir. Ancak bugünlerde görülmektedir ki, mevcut yönetim tekrar görev alabilme amaçlı olayları başka mecralara çekme eğilimindedir. Güneşin balçıkla sıvanamaması gerçeğinden hareketle, bir buçuk milyonu aşkın Denizli ve Denizli'den hizmet alan insanların bu gerçeği ıskalaması mümkün değildir!



TÜRKİYE’NİN İLK İSLAMİ İLİMLER ENSTİTÜSÜ’NÜ BİZ KURDUK!
2. Pamukkale Üniversitesi Yatağan İslami İlimler Enstitüsü;
Son günlerde başta yerel basın olmak üzere ulusal basına da yansıyan söz konusu enstitünün benzeri başka bir üniversitede (kamu) bulunmamakta olup Türkiye'nin ilk İslami İlimler Enstitüsü'dür. İslami ilimlerde mezuniyet sonrası eğitimin (yüksek lisans, doktora) yapılması ve Ehli Sünnet çerçevesinde (geçmiş dönemlerde de olduğu gibi) din alimlerinin, bilginlerin, bilim insanlarının, hadis fıkıh konularındaki uzmanların İslam hukuku ve çağdaş hukuku birlikte değerlendirebilen bilim insanlarının, din alimlerinin, medeni hukuk, anayasa hukuku ve özel hukuk alanlarında uzman hukuk profesörü din alimlerinin araştırma yapmaları için açılan PAU Yatağan İslami İlimler Enstitüsü'nün projelendirilmesi, kurulması, YÖK ve yüce makamların izni, açılması, hayata geçirilmesi, sürdürülebilirliği ve diğerlerinin tamamı Prof. Dr. Hüseyin Bağcı'ya ait olup sayın Bağcı'ya konuya ilişkin görüşlerini sorduğumuzda aşağıda özetlendiği şekilde düşüncelerini aktarmıştır:



DÖNEMİN 11 MEDRESESİNİN BULUNDUĞU GARBİKARAAĞAÇ’IN BÖLGESİ’NE BU ENSTİTÜ YAKIŞIRDI!
"Bu enstitünün kurulduğu yer Yüreğil, Yatağan, Kuyucak, Yeşilyuva mahalleleri ile Acıpayam ve Serinhisar ilçelerini kapsayan coğrafik alan olan Garbikaraağaç Ovası'nın kuzey cephesindeki başlangıç kısmıdır. Osmanlı'nın son 4 padişahından ilk 3'ü olan II. Abdülhamit (1876-1909), V. Mehmet (1909-1918) ve VI. Mehmet (1918-1922) döneminde Garbikaraağaç Ovası'nın söz konusu kuzey başlangıcında bugünkü anlamda üniversite olarak tanımlayabileceğimiz 11 adet medrese mevcuttur. Bu medreselerden 8'i o dönem ilçe olan Yeşilyuva'da (Gaysar); 2'si Yatağan'da; 1'i Yüreğil'de bulunmaktaydı. 



BUGÜN BU TOPRAKLARDAN (SERİNHİSAR-ACIPAYAM) YETİŞEN 51 BİLİM İNSANI PROFESÖR VAR!
Bu üniversitelerde Garbikaraağaç, Teke yöresi, Likya bölgesi, Batı Akdeniz ve Alanya'ya kadar uzanan Doğu Akdeniz bölgesinin dağlık ve yayla kesimlerinden yüzlerce öğrenci öğrenim görmüştür. Söz konusu üniversitelerde İslami ilimlerin yanında temel bilimler alanında zamanın akademiyasının müfredatına uygun dersler de verilmekteydi. Bu eğitimleri alan ve daha sonra müderris unvanı ile bugünkü anlamda profesörler de yetişmiştir. Günümüz Garbikaraağaç havzasının Yatağan, Yüreğil ve Yeşilyuva Medresesi bölümlerinde yetişen bu profesörlerin (müderrislerin) torunlarından halihazırda Yatağan'da profesör olanların sayısı 9; Yüreğil'de 15; Yeşilyuva'da 4; Kuyucak'ta 1; Serinhisar'da 7 ve Acıpayam ilçesi ve bağlı köylerinde ise 15 profesör olmak üzere toplamda 51 profesör üniversitelerde görev yapmaktadır. (Einstein'ın rölativite teorisine karşı teori geliştirerek (gravite) teorik fizik alanındaki dünyaca ünlü fizikçi Hüseyin Yılmaz da Acıpayam'lı olup Acıpayam Ortaokulu'ndan mezun olmuş ve yerleşik olduğu Boston, ABD'de vefat etmiştir.)




“MÜDERRİS ATALARIMIZIN RUHLARINI İNCİTMEYELİM!”
Hal böyleyken, üzüntüyle belirtmeliyim ki yukarıda detayları ile anlatıldığı şekliyle istemeden de olsa mütevazilikten kaçınarak her şeyiyle eserim olarak övündüğüm Yatağan İslami İlimler Enstitüsü'nün bugünlerde mevcut rektörün yeniden rektör olarak  atanmasına ilişkin enstitü ve kurucularını basamak yaparak yetkililere mesaj göndermek, deyim yerindeyse tribünleri selamlamak, algısının yaratılmasından esef duymaktayım. Müderris atalarımızın ruhlarını incitmemek ve torunlarının torunlarını gelecekte birçok alanda akademik personel, araştırıcı, sorgulayıcı ve vatansever bir birey olarak görmek amaçlı duygularımın Denizli ve Denizli'den hizmet alan toplumun vicdani değerlerinde analiz edilmesine bırakıyorum."



KUTLUHAN’IN 5,5 AYI KALDI, PAÜ’DE YENİ REKTÖR KİM OLACAK?
Öte yandan, PAU'de halihazırdaki bu çalkantılı dönemin sonlarına geldiğimiz bugünlerde halen Antalya Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi'ndeki öğretim üyeliğini sürdüren PAU'nün 5. ve 6. dönem rektörlüğünü yapan Prof. Dr. Hüseyin Bağcı'nın Denizli'de rektörlük yaptığı döneme ilişkin sosyal, mali, idari ve ilgili tüm haklarının geri verilmesine dair açtığı idari dava Pamukkale Üniversitesi Rektörlüğünce kadrosunun Antalya Akdeniz Üniversitesi'nde olduğu gerekçesiyle muhatabın (hasmın) PAU olmadığını beyan ederek hüküm kurulmuş ve talebin reddi istenmiştir. Ancak, Antalya İdare Mahkemesi, PAU'nün söz konusu bu talebini reddederek konuya ilişkin Denizli İdare Mahkemesi'nin yetkili olduğunu belirterek PAU Rektörlüğüne istinaf yolunu kapatarak davanın Denizli'de görülmesini hükmetmiştir. PAU'da 2011- 2016 yılları arasında rektörlük yapan Prof. Dr. Hüseyin Bağcı'dan sonraki rektör Prof. Dr. Hüseyin Bağ'ın görevden alınması ile 2.1.2021 tarihinde rektör olarak atanan Prof. Dr. Ahmet Kutluhan'ın görev süresinin bitimine beş buçuk ay kala üniversitedeki bu hareketlenme ve dalgalanmalar söz konusu idari davalarla nereye evrilir/evrilecek bekleyip göreceğiz. 



HÜSEYİN BAĞCI KİMDİR?
1954 yılı Yüreğil – Serinhisar Denizli doğumlu olup Hacettepe Üniversitesi Biyoloji Bölümünden 1977 yılında Moleküler Biyoloji "Yüksek Lisansı" ile mezun olmuş 1984 yılında da Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Kürsüsünde Doktorasını (Ph.D) tamamlamıştır. 1986 yılında ANTALYA AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ "Tıbbi Biyoloji ve Genetik" Anabilim dalında yardımcı doçent, 1990 yılında Doçent, 1996 yılında da profesör olmuştur. 

1987-1990 yıllarında Japonya, Osaka ve Kyoto Üniversitelerinde araştırmacı olarak çalışmış, KYOTO ÜNİVERSİTESİ "Virüs Araştırmaları Merkezi"nde "Genom Araştırmaları" çerçevesinde keşfini yaptığı bir genin tanımını da yaparak "İNSAN GENOM PROJESİ"ne katkıda bulunan ilk Türk bilim insanı unvanını almıştır. 1992-1994 yıllarında Trieste – İtalya'da bulunan "Uluslararası Genetik Mühendisliği ve Biyoteknoloji Araştırma Merkezi"nde "Kalp Hastalıklarının Genetiği" üzerinde ve Cagliari – SARDUNYA – İtalya'da bulunan "Kalıtsal Kan Hastalıkları Merkezi"nde misafir araştırmacı olarak "Akdeniz Anemisi ve Doğum Öncesi Tanı" üzerine araştırmalarda bulunmuştur. 

Prof. Dr. Hüseyin Bağcı uluslararası çalışmalarından edindiği deneyimleri ülkemizdeki "Akdeniz Anemisi" konusundaki çalışmalara aktararak bir "Uluslararası Ortak Araştırma Projesi"nin UNIDO (Birleşmiş Milletler Endüstriyel Kalkınma Teşkilatı) destekli yöneticiliğini yapmıştır. 

Prof. Dr. Hüseyin Bağcı öğretim üyeliği yaptığı 40 yıllık süreçte Bilim, Anabilim Dalı ve Bölüm BAŞKANLIK'LARI, Yüksekokul ve Enstitü MÜDÜRLÜK'LERİ, Fakülte ve Fakülte Yönetim Kurulu ÜYELİK'LERİ, Araştırma Merkezi MÜDÜR ve BAŞKANLIK'LARI, Tıp Fakültesi DEKANLIĞI, Üniversite Senato ve Yönetim Kurulu ÜYELİK'LERİ gibi tüm akademik birim yöneticiliklerini yapmıştır. 

1999-2007 yıllarında DENİZLİ PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ'NDE REKTÖR YARDIMCILIĞI yapan Prof. Dr. Hüseyin Bağcı, 2011-2017 arasında iki dönem aynı üniversitede REKTÖR olarak görev yapmıştır. Bu süreçte, Avrupa Üniversiteleri Rektörler Komitesi ÜYELİĞİ ve Avrupa Birliği Akdeniz Ülkeleri Tıp Fakülteleri Dekanları Danışma Kurulu BAŞKANLIĞI görevleri yanında TUBİTAK Temel Bilimler Araştırma Grubu ÜYELİĞİ ile SAĞLIK BAKANLIĞI Genetik Tanı Merkezleri ve Kalıtsal Kan Hastalıkları BİLİM KURULU ÜYELİKLERİ'NDE bulunmuştur. 

Yükseköğretim Kurulu'nda (YÖK) 1990-2017 yıllarında aralıksız 17 yıl; DANIŞMANLIK, TIP-SAĞLIK EĞİTİM KOMİSYONU ÜYELİĞİ, ETİK KURULU ÜYELİĞİ, DOÇENTLİK KOMİSYONU ÜYELİĞİ ve ÜNİVERSİTELERARASI KURUL ÜYELİĞİ yaparak YÖK'ün üst düzey yönetim kademelerinde görev almıştır. 

Prof. Dr. Hüseyin Bağcı rektörlük görevinde bulunduğu 6 yıllık süreçte; DENİZLİ, AYDIN, ISPARTA, MUĞLA, BALIKESİR, UŞAK, MANİSA, ÇANAKKALE, BİLECİK, AFYONKARAHİSAR, KÜTAHYA, ESKİŞEHİR ve BURDUR illerindeki devlet üniversitelerinin katılımı ile kurulan konsorsiyumun (ADIM) kuruculuğunu ve 6 yıl süreyle BAŞKANLIĞINI yapmıştır. 

Ocak 2021 itibariyle Antalya Akdeniz Üniversitesi'nden emekli olan ve Ocak 2024 itibariyle de tekrar YÖK tarafından Antalya Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne profesör olarak atanan Hüseyin Bağcı'nın araştırma konularını kapsayan Moleküler Genetik, Biyoteknoloji, Tıbbi Genetik, Moleküler Onkoloji Tıbbi Biyoloji ve Deneysel Tıp alanlarında yaptığı çalışmalarına 5000 civarında atıf yapılmış olup uluslararası kabul edilebilirlik katsayısı – H index – 12'dir. 

Halen Antalya'da öğretim üyesi olarak bulunup eşi Denizli Pamukkale Üniversitesi emekli öğretim üyesi Gülseren Bağcı ile birlikte DENİZLİ ili SERİNHİSAR ilçesi YÜREĞİL köyünde yaşamını sürdürmekte olan Prof. Dr. Hüseyin Bağcı; biri Moleküler Genetik ve Kanser Genetiği alanında Profesör, diğeri Elektrik-Elektronik ve Yazılım Mühendisliği alanında Uzman Dr. Olan iki akademisyen evlat babası olup İngilizce, Japonca ve İtalyanca bilmektedir. 
HABER MERKEZİ

HABER MERKEZİ

0 Yorum

Yorum yaz

fixed-whatsapp-icon